-DEMİRTAŞ: SINIR VE RESMİ DİLLE SORUNUMUZ YOK DİYARBAKIR (A.A) - 16.01.2011 - Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, anayasa değişikliği talepleri ile ilgili olarak, ''Bizim başkent, bayrak, sınır ve resmi dille sorunumuz yoktur'' dedi. Demirtaş, Diyarbakır'daki İnsan Hakları Derneği Diyarbakır Şubesince Kayapınar Belediyesi Kültür Merkezi Tiyatro Salonu'nda düzenlenen, ''Neden Yeni Bir Anayasa?'' konulu panelin açılışında yaptığı konuşmada, Anayasa yapım sürecinin başlı başına demokratik bir devrim niteliğinde olduğunu söyledi. Halkın Anayasa oluşturma sürecine müdahil olmasının önemine dikkati çeken Demirtaş, ''Bize göre, şu anda seçimler sonrasında nasıl bir anayasanın parlamentonun gündemine geleceği Sayın Başbakan'ın kafasında netleşmiş durumdadır. Hükümetin, dolayısıyla seçim kampanyası yürütüp arkasından da kendi kafasındaki anayasasını parlamentoya dayatmak dışında hiçbir programı ve projesi yoktur. Eğer olsaydı bugünden itibaren geç kalınmış olmasına rağmen AK Parti'nin veya Hükümetin yeni anayasa ile ilgili bir program açıklamış olması gerekirdi'' diye konuştu. Başbakan Erdoğan'ın, padişahlık döneminde görülen hükümranlık anlayışında olduğunu ileri süren Demirtaş, ''Bu anlayışla Türkiye sivil bir anayasa yapamaz. Hükümet, Kenan Evren'in de gerisinde kaldı. Böyle bir anlayış Türkiye'ye yeni bir anayasa yapamaz'' dedi. -ANAYASANIN İLK 3 MADDESİ- Demirtaş, 12 Eylül Anayasası'nın bütün değişiklik halleri ile çöpe atılmasını, yerine Türkiye toplumunu ifade eden yeni bir anayasa yapılmasını istedi. Hak ve özgürlükleri kabul eden bir anayasaya ihtiyaç olduğunu savunan Demirtaş, şöyle dedi: ''Türkiye toplumu çok dilli, çok kültürlü ve çok inançlıdır. Herkesi kapsayan kucaklayan bir anayasaya ihtiyacımız vardır, halk anayasası budur. Hak ve özgürlükleri bahşeden, sınırlarını belirleyen değil, kabul eden bir anayasaya ihtiyacımız vardır. AK Parti 'ilk 3 maddeye dokundurtmayız' diyor. Biz 'ilk 3 maddede değişiklik yapılsın' derken, sanki devlet bir Cumhuriyet olmaktan çıksın, resmi dili değişsin, bayrağı veya başkenti değişsin gibi bir teklifte bulunuyormuşuz gibi bir korku yaratılmaya çalışılıyor. Oysa bizim başkent, bayrak, sınır ve resmi dile sorunumuz yoktur. Bunların hepsi anayasa kalsın buna kimsenin itirazı yoktur ama Türkiye toplumunun hepsini Türk olarak tanımlayıp, herkese sadece bir tek anadil bahşedip, herkesin bu ırkın tarihine hizmet eden bir anlayışa mahkum edemezsiniz. Kürt sorunu bu zihniyetle ortaya çıkmıştır. Alevi, başörtüsü sorunu bu zihniyetle ortaya çıkmıştır. Öyle görünüyor ki yeni bir anayasa yapılsa bile seçimler sonrası AK Parti tarafından yapılacak bu yeni anayasa kısa zaman içerisinde yapılmış son anayasa olmayacaktır. AK Parti bunu yapmayı başarsa bile halkın anayasası olmayacaktır.'' -''VARLIĞIM TÜRK VARLIĞINA EMANET OLSUN'' ANDI...- Bu 8 yıllık sürede tarih kitaplarının bilimsel tarihe ve objektif tarihe uyarlanabilineceğini ifade eden Demirtaş, konuşmasını şöyle sürdürdü: ''Bugün halen 6-7 yaşındaki çocukları okul bahçelerinde askeri disiplin içinde her gün varlıkları Türk varlığına armağan ediliyor. Böyle bir eğitim sistemi ve anlayışı ile Türkiye demokratikleşebilir mi? Demokratik ve özgürlükçü düşünceye sahip nesiller yetiştirebilir mi? Milletvekilleri, asker, hakim, savcı ve doktorlar bile bir kez yemin ederken, 6-7 yaşındaki çocuklara 8 yıl boyunca her sabah askeri disiplin içerisinde 'varlığım Türk varlığına armağan olsun' diye ırkçı yemin ve ant içiriliyor. Benim çocuğum Türk de olsa her sabah bir ırkın varlığına armağan edilmesini kabul etmiyorum. Eğer AK Parti iktidarı ırkçı bir anlayışı savunmuyor olsaydı andı kaldırması lazımdı. Bu kadar teklife rağmen halen çocuklar ant içiyor. 8 yıl boyunca çocuklara her sabah ırkçı bir marş, ırkçı bir yemin askeri disiplin içerisinde yaptırılıyor. Bu örneği niye verdim, böylesi bir toplum istiyorlar. Böylesi bir zihniyeti anayasanın içine sindirmeye çalışıyorlar.''