Demirtaş: Tıpış tıpış mı başka türlü mü gideriz Başbakan'ın işi değil

Demirtaş: Tıpış tıpış mı başka türlü mü gideriz Başbakan'ın işi değil

HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, ifadeye çağrılmalarına ilişkin Binali Yıldırım'ın "Tıpış tıpış ifade vermeye gelecekler" sözlerine ilişkin "Tıpış tıpış mı başka türlü mü gideriz Başbakan'ın işi değil" dedi.

Demirtaş, Diyarbakır’ın Sur ve Silvan belediyelerine kayyım atandığı iddiasına ilişkin yaptığı açıklamada kanunsuz her türlü uygulamaya karşı direneceklerini söyledi.

Demirtaş, Başbakan Binali Yıldırım'ın belediyelere kayyum atanmasıyla ilgili valilere, "Cesur olun, korkmayın" demesini, "Kanunun dışına çıkabilirsiniz. İnsanları mağdur edebilirsiniz. Rahat olun biz arkanızdayız' demek anlamına geliyor" diye değerlendirdi. "Ya herru ya merru" diyerek kararların ivedilikle uygulanacağını söyleyen İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'ya da "Herro olmazsa merro olur. Kendisi bilir" dedi. 

Demirtaş, “Tam tersine bir Türkçü, tam tersine bir dinci söylem etrafında, milliyetçi, ırkçı söylem etrafında bir şovenizm dalgası yaratmak istedi ve bunun etrafında birlik ve beraberliği sağlamak Hükümetin daha fazla hesabına geldi. HDP'ye saldırının bu kadar büyük olmasının, yoğun olmasının nedeni budur. Türk ırkçılığını, Türk şovenizmini bize saldırarak, köpürtmek istiyorlar ve buradan oy devşirmek istiyorlar. Belediyelere kayyum meselesi de budur, dokunulmazlık mevzusu da budur. Bize yönelik devam eden bu pervasızca ithamların ve saldırıların nedeni de budur” diye konuştu.

 

“Tıpış tıpış mı başka türlü mü gideriz Başbakanın işi değil”

 

Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığınca "silahlı terör örgütüne üye olmak suçundan" ifadeye çağrılması, HDP'li bazı vekiller hakkında zorla getirilme kararı çıkarılması ve Başbakan Binali Yıldırım'ın "Tıpış tıpış ifade vermeye gelecekler" sözleri hatırlatılarak, değerlendirilmesinin sorulması üzerine Demirtaş, haklarında 550-600 civarında dosya olduğunu, sadece kendisi hakkında 200 dosya bulunduğunu söyledi.

"Mahkemeler tebligat yaparlar, bizim tutumumuz bellidir. Zorla götürme kararı çıkarırlarsa tabii ki bunu uygulayıp uygulamamak da kolluk gücünün takdirine bağlıdır. Yetki mahkemelerindir, başbakanın değil" diyen Demirtaş, yargının bağımsızlığının da kalmadığını öne sürdü. Demirtaş, şöyle konuştu:

"Tıpış tıpış mı gideriz, başka şekilde mi gideriz bu Başbakan'ın işi değildir, Başbakan'ın görevi de değildir. Biz, mevcut durumda dokunulmazlıkların kaldırılmasının zaten Anayasa'ya aykırı olduğunu hep ifade ettik. Bizim yargıya karşı saygımız sonsuzdur. Ama bağımsız ve adil bir yargıya karşı biz son derece saygılı olacağımızı ifade ettik. Doğrudan savcıların ve yargıçların siyasetten emir aldığı, Başbakan'dan, Cumhurbaşkanı'ndan emir aldığı bir yargı düzeninde hiç kimsenin yargılanma konusunda güvenliği yoktur. Bizim de karşı karşıya olduğumuz tutum ve durum budur. Biz, her halükarda kendi bildiğimiz siyasi tutum ve siyasi çerçeveyi savunmaya devam edeceğiz. HDP, bu ülkenin huzuru, güvenliği, barışı için çok önemli bir partidir. Eminim ki önümüzdeki günlerde bunun ne kadar önemli olduğu çok daha net bir şekilde ortaya çıkacaktır. Yargı eliyle HDP'yi tasfiye etmeye çalışmak da akıllıca bir tutum değildir."

 

“6-7-8 Ekim dosyası açılacaksa memnuniyet duyarım”

 

Demirtaş, 6-7 Ekim olaylarında, 50'den fazla kişinin öldüğünü ve bunların 45'inin HDP'li olduğunu ifade ederek, "Başbakan efendi bunları unutuyor, unutturmaya çalışıyor. 45 HDP'li bizatihi sizin talimatınızla katledildi. Eğer 6-7-8 Ekim dosyası açılacaksa ben bundan memnuniyet duyarım. O dönem kim emirleri vermiş, kimler bu insanları katletmiş belki adil bir yargılamayla ortaya çıkar. Sorumlusu da sizin desteklediğiniz kirli güçler olduğu belki bu vesileyle açığa çıkmış olur. Bizim korktuğumuz, yargı karşısında boynumuzu bükmeyi gerektirecek hiçbir husus, hiçbir tutum yoktur" diye konuştu.