HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, dokunulmazlıkları kaldırılmasıyla ilgili olarak "İlk duruşmaya gitmeyen vekillerimiz hakkında muhtemelen ikinci duruşmaya zorla getirme kararı çıkar. Vekillerimiz fiziki olarak buna direnecek değiller. Ama vekilleri parlamentoya gönderen seçmenler direnecek ve vekillerine sahip çıkacaktır" dedi.
Demirtaş, Irak'ta dün başlayan Musul operasyonuna katılması için davet edilmeyen Türkiye'nin çözüm sürecini bitirmesiyle bu fırsatı kaçırdığını söyledi. Demirtaş, "Okyanus ötesinden Amerika geliyor da Türkiye kurmasın demiyoruz. Fakat Türkiye bu fırsatı kaçırdı. Çözüm süreci buna güç verecek yaklaşımı barındırıyordu. Türkiye bu treni kaçırdı. Davutoğlu’nun siyasi körlüğü, Erdoğan’ın kendi kişesel çıkarlarını öne koyması buna neden oldu. Türkiye şu an denklem dışında kaldı" dedi.
HDP'nin anketlerde baraj altına düşmesiyle birlikte hemen seçim yapılacağını ileri süren Demirtaş, başkanlık sistemiyle ilgili tavrı sebebiyle MHP'yi eleştirerek "Bir parti; iktidarı destekleme kararı alabilir, bu saygın bir tutumdur. Ancak muhalefet yapıyormuş gibi görünüp kirli pazarlıklık yapmak etik dışı. Bu bilinçli bir AKP ve MHP senaryosudur. Parlamenter sistem işlemiyor adı altında; kimse bize diktatörlüğü yutturmaya kalkmasın" dedi.
Cumhuriyet'ten Mahmut Lıcalı'nın haberine göre, Demirtaş, HDP’li Adem Geveri’nin partiye basın üzerinden yönelttiği eleştirelere yanıt verirken tüm milletvekillerine disiplin uyarısı yaptı. Kimsenin iç demokrasi adı altında HDP’yi kurtlar sofrasında çakalların önüne atamayacağını söyleyen Demirtaş, “Bir vekilimiz ya da yöneticimiz basın üzerinden partime cevap veriyorsa; basın üzerinden çok daha sert cevabını görecektir. Bundan sonra tarzımız budur” dedi. Demirtaş, Türkiye’nin Musul’da denklem dışında olduğunu ifade etti.
HDP Eş Başkanı Selahattin Demirtaş, bir grup gazeteciye gündeme ilişkin önemli açıklamalar yaptı. Demirtaş’ın yaptığı açıklamalar özetle şöyle:
"Savcılar birçok davada siyasi yasaklara yönelik cezalar da istiyorlar. AKP’nin temel amacı HDP’lileri ileride siyasi yasaklı hale getirmek. Savcılar da bunun hazırlığını yapıyor. Savcıların soruşturmaları, istenilen cezalar ve amaç da siyasi. Bu tür şeyler HDP’yi küçültmez, büyütür. Tayyip Erdoğan’ın bunu biliyor olması gerekir.
"Şu anda yapılacak bir seçimin adil olma imkânı sıfır. OHAL koşulları ve tek adam rejiminde seçim de yapılsa, referandum da yapılsa gerçek halk iradesi ortaya çıkamaz. Muhalefetin sesi kısılmış durumda, bütün muhalif TV ve radyolar kapatıldı. Kanalların tamamı TRT’den daha beter halde. Durum 1 Kasım’dan daha kötü. Kurtuluş seçim değil, mücadeleyi parlamento içinde ve dışında büyütmektir. Erdoğan’ın sahte seçim tuzaklarına ana muhalefetin bilerek ya da bilmeyerek düşmesi büyük yanılgı olur. Biz seçimden korkmayız, dikta rejiminde de demokratik seçim adı altında faşizmin inşa edilmesine kimse çanak tutmamalıdır
"Dört büyük araştırma şirketi şu an sahada. 170 bin denekle anket çalışması yapılıyor. Hedef HDP’yi baraj altında bırakıp 400 vekili elde etmek. Bunun koşulları oluştuğunda Türkiye’yi seçime götürmek için hazırlık yapılıyor. Aylık anket çalışmalarımız düzenli olarak yapılıyor. Türkiye şu anda erken seçime gitmiyorsa HDP’nin baraj altı olmamasından kaynaklıdır. İnanın ki anket HDP’yi 8.5 göstersin hemen seçim kararı alırlar.
"Türkiye yanı başında olup bitenlere dair bir politika üretmek zorunda. Okyanus ötesinden Amerika geliyor da Türkiye kurmasın demiyoruz. Fakat Türkiye bu fırsatı kaçırdı. Çözüm süreci buna güç verecek yaklaşımı barındırıyordu. Türkiye bu treni kaçırdı. Davutoğlu’nun siyasi körlüğü, Erdoğan’ın kendi kişesel çıkarlarını öne koyması buna neden oldu. Türkiye şu an denklem dışında kaldı. Bağırıp çağırarak, B ve C planlarımız var diyerek politika ürettiklerini zannediyorlar.
"Vekillerimiz parti içerisinde eleştirilerini sunabilecekleri çok sayıda mekanizmaya sahipler. Yapılan hiçbir eleştiri de partimizde olumsuz karşılanmaz, saygıyla karşılanır ve değer verilir. Bunun dışında kendi özel seçmen kitlesini basın üzerinden tatmin etmeye dönük açıklamaları ben parti disiplinine aykırı olarak değerlendiriyorum.
"Basın üzerinden HDP’yi yıpratma kampanyasına katılan kim olursa olsun ben hoş görmem. İç demokrasi adı altında kimse HDP’yi kurtlar sofrasında çakalların önüne atmaya kalkmasın. Bu durum; herkes için geçerlidir. Beni överek de sanki ‘ben ayrıyım; HDP ayrı’ gibi bir tutumu kabul etmem. Bir vekilimiz ya da yöneticimiz basın üzerinden partime cevap veriyorsa; basın üzerinden çok daha sert cevabını görecektir. Bundan sonra tarzımız budur. Herkesin durumu bilerek hareket etmesinde fayda var.
"Elimde bilgi yok ama Bahçeli ve AKP kapalı kapılar ardında görüşüp birlikte gündem hazırlıyorlar. MHP ve AKP tek parti gibi çalışıyor. Bahçeli AKP’nin gol atması için pas verdi. Bunu daha ahlaki ve etik yapmaları gerektiğini düşünüyorum. Sanki muhalefet yapıyormuş gibi davranarak başkanlık pazarlığının yapılması siyasi etiğe uygun değil. Bir parti; iktidarı destekleme kararı alabilir, bu saygın bir tutumdur. Ancak muhalefet yapıyormuş gibi görünüp kirli pazarlıklık yapmak etik dışı. Bu bilinçli bir AKP ve MHP senaryosudur. Parlamenter sistem işlemiyor adı altında; kimse bize diktatörlüğü yutturmaya kalkmasın.
"Vekillerimize duruşma günleri tebliğ edilmeye başlandı. Hakkımda 102 tane soruşturma var. Bunların hepsinde ifade versem, savunma yapsam zaten aylarca siyaseti bırakmam lazım. Şehir şehir bütün ülkeyi dolaşmam lazım. Türkiye’nin her yerinde davam var. Kasım itibarıyla duruşmalar başlıyor. İlk duruşmaya gitmeyen vekillerimiz hakkında muhtemelen ikinci duruşmaya zorla getirme kararı çıkar. Vekillerimiz fiziki olarak buna direnecek değiller. Ama vekilleri parlamentoya gönderen seçmenler direnecek ve vekillerine sahip çıkacaktır.