Hürriyet yazarı Mehmet Yakup Yılmaz, Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) içindeki cunta yapılanması tarafından düzenlenen darbe girişiminin yıl dönümü dolayısıyla tutulacak "demokrasi nöbeti" ile ilgili olarak "Bu nöbet, darbe girişimi karşısında bütün unsurlarıyla el ele veren bir halkın yeniden birleşmesine mi hizmet edecek, yoksa halkımızı bir kez daha kamplaştırıp bölmeye mi?" dedi.
Mehmet Yakup Yılmaz'ın "Demokrasi nöbeti neye hizmet edecek?" başlığıyla yayımlanan (5 Temmuz 2017) yazısının ilgili bölümü şöyle:
Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, 15 Temmuz darbe girişiminin yenilgiye uğratılmasının yıldönümü nedeniyle “demokrasi nöbetlerinin” yeniden başlayacağını ve Cumhurbaşkanı’nın da bu nöbete bizzat katılacağını açıkladı.
“Demokrasi nöbeti” ne kadar sürecek söylemedi ama etkinliklerin bir hafta süreceğini açıkladığına göre, bunun da bir hafta süreceğini varsayabiliriz. 15 Temmuz’da Türkiye gerçek bir çöküşün eşiğinden döndü. Bunda en büyük pay sahipleri de kuşkusuz ki o gece Cumhurbaşkanı’nın çağrısıyla sokaklara dökülen ve darbecilere direnen kitleler oldu. Şehitler verildi, birçok insan yaralandı. Ama artık o aşamayı geride bıraktığımızı düşünüyorum. Hâlâ darbe endişesi taşıyanlar var ama bunun maddi bir temeli görünmüyor. Ordudaki ve Emniyet’teki Fetullahçı çete büyük ölçüde temizlenmiş durumda ve 15 Temmuz’da halkımız böyle bir girişime geçit vermeyeceğini de gösterdi. Ama bu demokrasi için nöbet tutulmaması gerektiği anlamına da gelmemeli. Sorun, bu nöbetin hangi amaca hizmet edeceği ile ilgili. Meydanlarda gerçek bir demokrasi talebi dile getirilecek ve o amaçla mı toplanılacak yoksa “15 Temmuz Anayasası” ve olağanüstü hal kararnameleri ile demokratik hakların neredeyse toptan yok edilmesine yönelik bir destek mi olacak? Bu nöbet, darbe girişimi karşısında bütün unsurlarıyla el ele veren bir halkın yeniden birleşmesine mi hizmet edecek, yoksa halkımızı bir kez daha kamplaştırıp bölmeye mi? Bu nöbet, düşünce özgürlüğünün bütün kısıtlamalardan kurtulmasını mı talep edecek, sadece tek bir fikrin seslendirilebildiği bir ortamı mı besleyecek? Bu nöbet gerçek bir demokrasi nöbeti mi olacak, iktidar partisinin kendisi dışındaki herkesi “Fetullahçı ve bölücü” diye ötekileştirmesine mi hizmet edecek?