Agos Gazetesi yazarı Pakrat Estukyan, "demokrasi paketi"ndeki anadil eğitimini özel okullara bırakan düzenlemesi için "Hala hastalıklı zihniyetin devamıdır" dedi. Paketteki kimi olumlu düzenlemelerin de hükümetin veya Başbakan'ın lütfu olmadığının altını çizen Estukyan, "Anadilini sadece özel okullarda öğrenebilirsin demek, anormal, gayri insani yaklaşımın devamıdır. Ama biz daha önceki çok daha ağır inkarları yasakları göz önünde bulundurduğumuzda bunu bir aşama gibi görebiliriz. Ama bu aşama yetmez ama yetmez aşamasıdır" dedi.
Başbakan Erdoğan'ın 30 Eylül'de açıkladığı "demokrasi paketi"ni ANF’den Arzu Demir’e değerlendiren Agos Gazetesi yazarı Pakrat Estukyan, paketteki anadil düzenlemesi için, "Hala hastalıklı zihniyetin devamıdır" dedi.
Devletin hala insanların en doğal, en insani ve en temel haklarından birini kullanmalarına müdahale ettiğine dikkat çeken Estukyan, şöyle konuştu: "Dili kullanmak sadece çarşıda, pazarda anadilini kullanmak değil, hayatın içinde anadili ile var olmaktır. Anadilini sadece özel okullarda öğrenebilirsin demek, anormal, ölçü dışı, gayri insani yaklaşımın devamıdır. Ama biz daha önceki çok daha ağır inkarları yasakları göz önünde bulundurduğumuzda bunu bir aşama gibi görebiliriz. Ama bu aşama 'yetmez ama yetmez' aşamasıdır. 'Yetmez ama evet' diyebileceğimiz bir şey yok burada. 'Yetmez ama yetmez' diyeceğimiz bir şey var" dedi.
Paketteki kimi olumlu düzenlemelerin de hükümetin veya Başbakan'ın lütfü olmadığının altını çizen Estukyan, "Tam tersine, çok ağır bedel ödenerek elde edilmiş aşamalardır. İnsanlar bu haklar için hapislerde yattılar, işkence gördüler ve öldüler. O yüzden biz asla olanla yetinmeyeceğiz ama bunun bir aşama olduğunu da bir yere not edeceğiz. Bu aşama mücadelemizle elde edildiyse, bu mücadeleyi, bu talebi daha da sürekli kılacağız, daha da yükselteceğiz" diye konuştu.
Mor Gabriel Vakfı'nın arazilerinin Süryanilere verilmesini Nasrettin Hoca'nın eşeğinin elinden alınıp sonra da bulununca sevinmesine benzeten Estukyan, "Süryaniler haklı olarak seviniyorlar, çünkü çok ağır bir moral kayıptı bu" dedi.
Rumlar'ın, Heybeliada'da Ruhban Okulu'nun açılmasından büyük memnuniyet duyacaklarını söyleyen Estukyan, şöyle konuştu: "Ama toplam nüfusu 2 bin kişiye inmişken bu sevinç biraz buruk, trajik olacaktır. İnsanların ayağının altından toprak kaymış gitmiş kaybolmuştur. Nüfusu 2 bine inmiş ama varlığını sürdürmek için direnmektedir. Ruhban okulunun açılması en çok da bu direnmenin karşılığı olarak bir anlam ifade edecektir. Süryaniler de Mor Gabriel'in arazilerini almaktan ötürü bu yüzden sevindiler.”
Agos Gazetesi yazarı Pakrat Estukyan, paketin, 21 Mart'ta başlayan demokratik çözüm sürecinin ikinci aşamasındaki talepleri karşılamadığının altını çizdi, "Ama sadece bir temayül ifade edilebilir. Bu değişimlerin gerekli olduğu yönünde bir mesaj olarak algılamak gerekir. Yoksa tatmin olmak söz konusu değil. Andımız bir utanç abidesiydi. Bunun kaldırılması kimseye verilmiş bir lütuf değildir, Türkiye Cumhuriyeti'nde 2013 yılında halan sürdürülen faşist Mussolini İtalyası uygulamasının yok edilmesi lütuf gibi sunulmamalıdır" dedi.