'Demokrasi ve ifade özgürlüğünde sıkıntı var'

'Demokrasi ve ifade özgürlüğünde sıkıntı var'
T24 - Londra’da bulunan CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, iktidarlarında telefon dinlemelerinin olmayacağını ve herkesin CHP de dahil tüm siyasi partileri rahatlıkla eleştirebileceğini söyledi. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu,  Türkiye’de ifade özgürlüğü ve demokrasinin işleyişinde sıkıntılar yaşandığı belirterek, “Bizim iktidarımızda kimse CHP’de dahil siyasi partileri eleştirmekten kimse çekinmeyecek” dedi Kılıçdaroğlu, Londra’daki temasları kapsamında dün Avrupa Reformu Merkezi (CER)  adlı düşünce kuruluşunda siyaset, iş dünyası ve akademi çevrelerinden isimlerle toplantı yaptı. Demokrasi ve ifade özgürlüğünde sıkıntı varKendisine en çok yeni CHP’nin söyleminin ne olduğunun sorulduğunu, bunlardan birinin de Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgesine yönelik “Üçüncü Yol” söylemi olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, “Bu kavrama İngilizlerin yabancı olmadığını, ama bizim farkımızın Doğu ve Güneydoğu’da bugüne kadar etnik kimlik ve inanç temelli yürütülen siyasete karşı ekonomik ve sosyal sorunlara çözüm bulmaya yönelik bir politikamız olduğunu anlattım” diye konuştu. Kılıçdaroğlu, AB ile müzakerelerin yavaşlamasından rahatsızlık duyduklarını bunun sadece Türkiye’den kaynaklanmadığını, AB’nin çifte standartlarının da etkisi olduğunu anlattıklarını ekledi. İngiltere’deki CHP Dayanışma Grubu üyeleriyle de bir araya gelen Kılıçdaroğlu, yurtdışında “yeni CHP”nin tanıtılmasına ihtiyaç oldugunu belirterek, “Bunun için Almanya’ya gittik, Belçika’ya gittik. Buralarda CHP’nin değişime, demokratikleşmeye, Anayasa reformuna karşı olduğu gibi bir imaj vardı. Böyle olmadığını anlattık” dedi.  Kılıçdaroğlu, toplantıyı izleyenlerden ise genel secimlerde oy kullanmak için Türkiye’ye gitmelerini istedi ve şöyle devam etti: “İsteğim basit: oyunuzu kullanın ve burada Ak Parti’yi biraz daha iyi anlatın. Adına Ak diyorlar ama aslında kara bir parti olduğunu anlatın.” 'İki dudağının arasında' Kılıçdaroğlu, London School of Economics Üniversitesi’nde yaptığı konuşmada ise hükümetin ilk olarak ekonomik aktörler üzerinde baskı kurduğunu, daha sonra medyaya yöneldiğini belirtti.  Kılıçdaroğlu, “Bugün gelinen noktada en temel hak olan mülkiyet hakkı bile Başbakan’ın iki dudağı arasındadır. Eğer politik güç otoriterleşme eğilimindeyse siyasi iktidarın destekçileri dışında kalan kesimlerin mülkiyet hakkı güvence altında değildir” dedi. ‘Faşizm henüz gelmedi’ Kılıçdaroğlu, London School of Economics’deki konuşmasında “Temel insan haklarını tanımlar mısınız ve buradan hareketle Türkiye laik bir devlet mi” sorusuna şu yanıtı verdi: “Laiklik konusunda bazı endişelerim var. Biz kuralları ihlal ediyoruz zaman zaman. İnançları, etnik kimlikleri siyasetin odağına koyuyoruz. İnanç, siyaset konusu değildir, olmamalıdır.” “Sizce faşizmin kriterleri nedir” diye sorulması üzerine de Kılıçdaroğlu, “Türkiye’de henüz, o bizim anladığımız anlamda bir faşizmin geldiğine inanmıyorum. Ama henüz dedim bak” ifadesini kullandı. Sosyal paylaşım ayaklanmaları Küresel ekonomik krizin, önce gelişmiş ekonomilerde, daha sonra da Akdeniz ve Ortadoğu’da kitleleri sokağa dökmesini “sosyal paylaşım ayaklanmaları” olarak tanımlayan Kılıçdaroğlu, bu hareketlerin temelinde halkın yönetenlerden daha adil bir gelir dağılımı beklentisi olduğunu söyledi. Tüm hareketlerdeki ortak paydanın güven kaybı ve beklentilerin tükenmesi olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, “Bilmeliyiz ki, gelişmişlik düzeyi farklı olsa da hemen tüm ülkelerde, halkın hükümetlere, yargıya, finansal sisteme ve medyaya olan güveni geçmişte olduğundan daha azdır” dedi