T24 - Anayasa referandumunda evet için çalışan derneklerden Demokrat Yargı’nın Eşbaşkanı Orhangazi Ertekin, HSYK seçimi nedeniyle Adalet Bakanlığı’na ağır suçlamalar yöneltti. Cemaatler ve hükümet yanlısı avukatların hakim ve savcıları etkilemeye çalıştığını ileri süren Ertekin “Yaklaşık 2 bin kişi sahada bakanlık için çalıyor” dedi.
Anayasa değişikliği doğrultusunda hakim ve savcılar bugün HSYK üyeliği seçimi için sandık başına giderken referandumda “Evet” yönünde kampanya yürüten Demokrat Yargı Derneği’nden sürpriz bir çıkış geldi. Referanduma kadar AKP’nin yargı politikalarına büyük ölçüde destek veren Demokrat Yargı Derneği’nin Eşbaşkanı ve Beypazarı hakimi Orhangazi Ertekin, Adalet Bakanlığı’nın kendi bürokratlarının da içinde olduğu listeyi seçtirmek için 2 bin kişiyle sahada çalışma yürüttüğünü ve hakim savcılar üzerinde baskı kurduğunu söyledi. Ertekin, bakanlığın listesinin seçimi 10-0 kazanma ihtimali olduğunu belirterek “Bu onların pirus zaferi olacak. Kazandıkları gün kaybedecekler” dedi. Ertekin, bakanlığın bazı adayları çekilmeleri için tehdit ettiği, bazı hakim ve savcılara ise çeşitli vaatlerde bulunduğunu iddia etti. Ertekin, seçim sürecinde yaşananlara ilişkin iddialarını Vatan gazetesine şöyle açıkladı:
Değişikliğin ruhuna aykırı: Adalet Bakanlığı bürokratlarının adaylığı meselesini yargı bağımsızlığı açısından yargı geleceği açısından problem yapan bizdik. Bunu bildiri yayınlayarak da duyurduk. YARSAV’ın da bizi destekleceğini umuyorduk ama YARSAV hazırladığı listeyle Adalet Bakanlığı’na muhalefetin unsurlarını terk etti. Çünkü kendisi de bürokrat aday gösterdi. Bakanlık ile YARSAV benzer uslupla seçim sürecini örgütlediler. Her ikisi de liste dayattılar. Bürokratların bu süreçte Anayasa değişikliğinin ruhu gereği aday olmamaları gerekir. Türkiye sınırları dışına çıkarsanız bürokratların hakim sayılmasını açıklayamazsınız. Hem hakim hem bürokrat olması ancak Türkiye’de olur. Hakim-savcıyı, hakim-savcı yapan mahkeme kürsüsüdür. Türkiye’de bürokratlar hakim olarak sayılıyor hukuken. Ama siyaseten hakimlerle bürokratlar arasında mesafe olduğu fark edilmiyor.
Bakanlığın önü açıldı: HSYK süreci Adalet Bakanlığı’nın kendi hiyerarşisinin iş gördüğü kulis yaptığı bir ortam oluşturdu. Bir yandan YSK propaganda yasağı koydu, bu yasak etki gösterdi ve adaylar suskunlaştı. Buna karşılık bu yasak bakanlık listesine hiçbir etki göstermedi. Çünkü bakanlık listesi kulislerle iş görüyordu. Geleneksel olarak makine gibi çalışan bürokrasinin çok işine geldi bu yasak. Onlar işlerini komisyonlarla, başsavcılarla yürüttüler. Yukardan aldıkları her kararı aşağı doğru ilettiler.
Tehdit, teklif ve vaatler: Şu anda bini yargı içinden toplam 2 bin kişi etrafa yayılmış durumdalar. Komisyon başkanları, başsavcılar, tetkik hakimler, müfettişler bakanlık bürokratlarının adaylığı için çalışıyor. Buna cemaatler, hükümet yanlısı avukatlar da eklenmeli. Şu an sahada tabandaki her tür eğilimi yönetmeye çalışıyorlar. Bunlar muhafazakar tabandakilerin aday olmalarını engellediler. ‘Vebal altında kalırsınız, bölen olmayın, YARSAV gelecek’ diye korkutuyorlar. Bunun yanı sıra kimilerini de ‘Seni başsavcı, komisyon başkanı yaparız, lojman veririz, tayinini yaparız’ diyerek etkiliyorlar. Üstü kapalı tehditler ileri sürüyorlar.
Boğmaya çalışıyor: 12 Eylül’deki halkoylamasına kadar sivilleşme, demokratikleşme diyen adamlar şimdi bürokratları eliyle bu sivilleşme ve demokratikleşme adımlarını boğmaya çalışıyorlar. Ve bu yaklaşık 2 aydır devam ediyor. Ne yazık ki bu kamuoyuna duyurulmadı, basında da yer almadı.
Diktaya karşı değiller: Bursa’daki üyelerimiz bakanlık bürokratlarının adaylığını destekledikleri için ayrıldı. Bir yönetim kurulu üyemiz onlar ayrılmadan önce yaptığımız bir toplantıda “Bizim derdiniz diktaydı. O yüzden Anayasa değişikliğine ‘Evet’ dedik. Kimin diktası olduğu önemli değil. Ama siz ‘Kemalist dikta’ derken diktaya değil, Kemalizm’e karşı mücadele ediyormuşsunuz” dedi. O yönetim kurulu üyemiz bunu dedikten sonra bunlar ayrılıp gittiler.
Rapor yazacağım: Bu sürece etki eden tek bir cemaat yok. Cemaatler var. Ben kiminle ne görüşme yaptıysam hepsini yazacağım raporda belirteceğim. Bu süreçte YARSAV’la ve hatta HSYK adayı Müsteşar Yardımcısı İbrahim Okur’la bile görüştüm. Planlarını, projelerini biliyorum.
“Yüzlerce kişinin katıldığı yemekler düzenleniyor"Demokrat Yargı Genel Sekreteri Kemal Şahin de Bakanlığın gayri resmi listesinin adliyede herkesin elinde olduğunu belirterek “Bugün birçok yerde yargı camiası şunu biliyor ki, Adana, Mersin, Antalya, Bursa,gibi şehirlerde yüzlerce hakim savcının katıldığı yemekler düzenleniyor. Bunu çoğunlukla komisyon başkanları ve başsavcılar düzenliyor. Bu yemekler bakanlık bürokratlarını desteklemek için yapılıyor” dedi. Şahin, Anayasa’daki propaganda yasağını genişleten YSK’nın büyük vebal altında olduğunu da belirterek “Bakanlık serbestçe propaganda yapıyor ama diğer adaylar konuşamıyor” diye konuştu. Şahin, Bakanlığın tavrı karşısında Anayasa’da evet dedikleri için pişman olmadıklarını da açıkladı.