NBA'de 2008-2009 sezonunun ilk haftasını geride bırakırken konuşulmaya değer mevzuları şöyle gözden geçirelim… ARA GÖZBEK / Tempo24Geçtiğimiz günlerde yeni sezonun şerefine bir açılış yazısıyla sizlere merhaba demiştik. Bir önceki sezonu nasıl noktaladığımızı ve yeni sezonda takımların durumları hakkında bir hayli değerlendirme yapmıştık. Sezon başladı ve bir haftayı geride bıraktık. Geçtiğimiz yılın şampiyonu Boston Celtics şampiyon gibi başladı ama nereye doğru gidiyor belli değil, Batı Şampiyonu LA Lakers ise silindir gibi ezip geçiyor. Peki ya diğer takımlar, yeni transferler nasıl başladılar ilk haftalarında? Geride bıraktığımız ilk haftaya baktığımızda dikkatimizi çeken ve sizinle paylaşmak istediğimiz hadiseler ve dipnotlar elbette ki oldu. Doğu ve Batı'daki takımlara baktığımızda, oynadıkları oyunu gördüğümüzde ve geçmişi düşündüğümüzde bir şey anlaşılıyor...ya tartının dengesi bozuk ya da tartılanın kendisi.
Doğu'nun rüzgarı tersten esiyor Boston Celtics, sezona şampiyon gibi başladı ve 3 süper yıldızının sağlıklı olması takımın koçu Doc Rivers'ın içini bir hayli rahatlatıyor. Çünkü 3'ü sahada olduğu takdirde Celtics'in maç kaybetme ihtimali minimuma iniyor. Boston ilk üç maçını rahat kazandı ama Indiana Pacer ile son maçta yenilgi yüzü görmüş oldu. Indiana bu sezon şampiyonluk gibi bir beklentisi yok ama kendi evinde son şampiyonu sahadan sildi. Bu arada Indiana, tarih boyunca hep büyük takımlara karşı galip gelmiştir ve sürprizlerin takımı olmuştur. Hazır sürpriz demişken Toronto Raptors'a parantez açmadan geçemeyiz.
Boston Celtics, sezona şampiyon gibi başladıToronto Raptors, yıllar önce Vince Carter önderliğinde ligin flaş takımlarından biri haline gelmişti ama içten içe düşüş yaşıyordu. Takım dibe vurunca Toronto yönetimi Vince Carter'ı New Jersey Nets'e takas etti. Herkes Toronto yönetiminin sağlık kontrolünden geçmesini istiyordu. Çünkü Vince Carter gibi bir süper yıldızı takımdan karşılıksız postalayan yönetime Toronto seyircisi sitem ediyordu. Ama bu olayın arka planında gerçek bir başarı yatıyordu. Bugün düşündüğümüzde Vince Carter, New Jersey Nets'te 4 sene içinde ilk turun ardını görememiş. Ama bu sırada Toronto önümüzdeki 5-6 yılın takımını kurmuş oldu. Chris Bosh ile yola başlayan ve şimdi yanlarına Jermaine OI'Neal ve Jose Calderon'u ekleyen Toronto yönetimi bugünlerde lige iyi başlamanın tadını çıkarıyor. Bu arada unutmadan Toronto şu anda Doğu konferansı lideri.
Atlanta Hawks şu anda Doğu'nun ikinci sırasındaGeçtiğimiz yıllarda ligin dibinde “iş olsun” diye maç yapan Atlanta Hawks şu anda Doğu'nun ikinci sırasında. Josh Smith ile iyi bir takım kuran Atlanta, bu seneki hedefi büyük takımların küçümseyip ve yenildiği takım olmak değil, yenilmesi gerekilen takım olabilmekti. Bu yolda yavaş yavaş yol alan Atlanta, lige üst üste galibiyetlerle başladı. Bu arada Josh Smith ile ilgili ayrıca bir parantez açmak gerek. Hücumun dışında çok etkili savunma da yapan Smith takımın her işini gören 'mutfak robot'u desek yeridir.
New York, ligin en büyük 3 camiasından biriDoğu'da tartışılan iki takım var şu günlerde. New York Knicks ve Washington Wizards. New York Knicks hakkında ne söylesek az gelir. New York, ligin en büyük 3 camiasından biridir ve yıllarca ligin sonuncusudur. İşin en enteresan tarafı ise bu durumdan kurtulmak için yönetim Hiçbir hamle yapmaması. En sonunda artık bu yaz Phoenix Suns'ın koçu Mike D'Antoni ile anlaşması belki bir bakıma köklü çözüm olur diye düşünüldü. Tamam Mike D'Antoni takım oyunu oynatmayı seven ve bu yönde sistem kuran bir koç ama bunun örneği olarak Suns'a bakarsanız takımın kadrosu ligin hep 'top' oyuncularından kurulu olduğunu göreceksiniz. Yani New York seyircisi ya hergün yatmadan önce tanrıya dua etmeli ya da içerden birini bulup New York yönetimi hakkında bir soruşturma açtırmalı. Çünkü böylesine yönetimsel hatalar ancak sabote etme amacıyla yapılmış olmalıdır.
Wizards oynadığı 3 maçın 3'ünü de kaybettiWashington Wizards'ın durumu ise birkaç bilinmeyenli denklem kadar çözümü zor. Gilbert Arenas, Antawn Jamison ve Caron Butler. Aslında çok kaliteli bir kadrosu var ama yıllarca playoff'larda ilk turun ötesine geçemediler. Ya yıldız oyuncuları sakatlandı, ya ligin en güçlü takımına denk geldiler ya da hakemlerin gazabına uğradılar. Herkes Wizards aslında iyi bir takım olduğunu ama şansız olduğunu düşündü. Hatta bu sene herkes eksiksiz olurlarsa üst sıralara oynayacakları kanısına vardı. Ama sezon başladı ve ilk haftayı geride bırakırken Wizards oynadığı 3 maçın 3'ünü de kaybetmesinin dışında oynadığı basketbol hiç de tat vermedi. Hani iyi oynarsın ama yenilirsin ya...öyle bir şey değil. Kötü oynadılar ve yenildiler. Ama 2-3 hafta içinde toparlanamazlarsa Wizards için bu sene playoff bile zor olur. Çünkü Doğu'da bu sene dengeler değişti ve rüzgar tersten esiyor.
Her zaman ki gibi... Vahşi vahşi Batı. Hollywood'un ünlü oyuncularından ve şarkıcılarından Will Smith'in 'Wild Wild West' (Vahşi vahşi Batı) filmini herkes bilir. Hatta şarkısını da kendi bestelemiştir. Amerika'nın batısının vahşi olmasının sebebi orada kanunların olmaması ve bir bakıma cadı kazanına benzemesi. Rekabet, düşmanlığın ve acımasızlığın orada en üst seviyede olduğu bir gerçektir. NBA'e de bir parça da olsa bu yansımıştır. Batı'da oynanan her maç hararetli ve çekişmeli geçer. LA Lakers, San Antonio Spurs, Phoenix Suns, Dallas Mavericks, Houston Rockets bu geleneğin baş temsilcileridir. Geçtiğimiz yıl Lakers Pua Gasol'u aldı diye Phoenix, Shaq'ı kadrosuna kattı. Ama aralarında en ağır başlı takım yine San Antonio'dur. 2008-2009 sezonu başlayalı sadece bir hafta oldu ama Batı konferansında rekabet ve çekişme daha şimdiden alev alev yanıyor.
Dallas Mavericks evinde Houston Rockets'ı ağırladı.NBA severler daha ilk haftadan bir Texas derbisi keyfi yaşadılar. Dallas Mavericks evinde Houston Rockets'ı ağırladı. T-Mac ve Yao'lu Houston deplasmanda Dallas'ı maçın sonunda bozguna uğrattı. Aslında her iki takımın da kendilerine göre bir acıtasyon hikayeleri var. Dallas, 2006 NBA Final'lerinde karşısında 2-0 öne geçtiği Miami Heat'e 4 maç üst üste yenilerek şampiyonluğu 4-2 Miami'ye kaybetti. Ondan sonra ki sezon ligi lider bitiren Dallas, playoff'lara son sıradan giren Golden State Warriors'a ilk turda elendi ve herkesi hayal kırıklığına uğrattı. O gündür bugündür Dallas rakiplerine kör dövüşüyor. Houston'un durumu ise içler acısı. 2004'te T-Mac'i kadrosuna katan Houston, Yao ile birlikten bir ikili yaratıp ligi domine etmeyi düşünüyorlardı. Ama her sezonun yarısında T-Mac ve diğer yarısında Yao'nun sakat olması Houston'ı hedeflerinden bir hayli uzaklaştırdı. Bu arada T-Mac henüz ne Orlando'da ne Houston'da playoff'larda ilk turun ötesini göremedi. Ama bu sezon iyice hırslanan Houston, olgun bir T-Mac ile zirveye oynamak istedikleri bir gerçek. O yüzden geçtiğimiz günlerde oynanan bu derbi normal sezon maçın ötesinde aslında bir 'mesaj maçı' olduğunu unutmamak gerek. Tabi bu mesaj maçında yüzü gülen taraf Rockets oldu. Roket adam T-Mac ise bu sezon MVP ödülüne oynayacağının sinyallerini de vermiş oldu.
Shaq ilerleyen yaşına rağmen pota altın çok etkiliPhoniex Suns ile ilgili kısa bir şeyden bahsetmek gerekir. Suns, Shaq'ı kadroya katarak iyi işleyen sistemi altını üstüne getirdi. Bir de yaz aylarında bu sistemin mucidi koç Mike D'Antoni'yi kaybeden Suns'ın bu sezon ne yapacağı merak konusuydu. Phoenix sezon iyi başladı. Steve Nash her zaman ki Steve Nash, Amare Stoudamire ise olgunlaşmış ve şimdi daha dominant, bir de yanlarında hücum sete döndüğünde pota altında en kolay skor bulabilecek oyuncu var, Shaquille O'Neal. Leandro Barbosa yine geliyor ve ceza üçlükleri atıyor. Ama Suns hiç beklenmedik anlarda maçın içinde bir anda oyundan düşebiliyor. Yani Suns bu sezon ya zirveye oynayacak ya da playoff'lara dahi giremeyecek. Kısaca 'ya hep ya hiç'.
Spurs bu sezonkötü bir başlangıç yaptıKötü başlayan bir takımdan bahsetmek gerekirse San Antonio Spurs'ten başlamak gerekir. Evet, yanlış okumadınız. San Antoino Spurs. Hani şu en son 2007'de şampiyon olan ve 8 yılda 4 kez şampiyon olan, Tim Duncan önderliğindeki ligin en en büyük şampiyonluk adayı. İnanılması güç ama disiplin ve istikrar abidesi olan Spurs bu sezon lige geçen yıllara göre berbat denilebilecek kötü bir başlangıç yaptı. Ama sakatlık gibi etkenler ortaya çıkmazsa Spurs, 2-3 haftaya kalmadan yerini yavaş yavaş bulacak.
Gasol 5'numaradan 4'indiLA Lakers, geçtiğimiz yıl NBA Final'inde Boston'a elenerek düş kırıklığı yaşadı. Yaz aylarında yeni bir hamla yapmayan Lakers'ta Bynum iyileşmesi her şeyi kolaylaştırdı. Bynum sahaya dönünce Gasol 5'numaradan 4'indi ve şimdi rakiplerini daha kolay ısıracak pota altında. Kobe Bryant ise bıraktığı yerden devam ediyor.
Kobe, geçen sezon MVP ödülünü kazanmıştıMVP sıralamasında ilk hafta birinci gelen Kobe, bu sezon da ödülün en büyük favorisi olacağını gösterdi. Ama sanırım Kobe'nin aklında bu sezon bireysel ödüllerden çok şampiyonluk yüzüğü var. ama tekl soru işareti Kobe'nin dizindeki sakatlık. Dizleri Kobe'ye ne kadar dayanır bilinmez ama Kobe sakat dizle dahi oynayabileceği bir gerçek. Michael Jordan 80'lerin sonunda dizinden bir sakatlık yaşamıştı ve ameliyat olmuştu. Herkes, hatta doktorlar bile Jordan'ın basketbol kariyerinin bittiğini ve onun bir daha eskisi gibi oynayamayacağını düşünüyordu. Hatta Michael'ın dizlerindeki ağrıları ancak takım arkadaşları ve soyunma odasındaki malzemeciler bilebilir. Ama işin enteresan tarafı şu, Jordan bu ağrılarla 90'larda 6 şampiyonluk yaşadı. (1991-92-93, 1996-97-98) Jordan üç defa üst üste şampiyon olabileceğini iki kez tekrarladı. Kobe'nin de durumu buna benzeyebilir ya da bir başka deyişle şampiyonluk kazandığı takdirde yıllar sonra herkes Kobe'yi “ Adam takımını sakat sakat şampiyon yaptı.” diye konuşacak.
[email protected]