17 Aralık'ta başlayan yolsuzluk operasyonu sürecinde "önemli bir kaydın yayınlanacağı" iddiası nedeniyle Türkiye'nin kilitlendiği tarih olan 25 Mart'ta gece yarısı yayına giren kaset Deniz Baykal görüntülerine ilişkin oldu. 25 Mart Salı gününü 26 Mart'a bağlayan gece yarısı internette yayınlanan kayıttaki iddiaya göre, Başbakan Tayyip Erdoğan, CHP Genel Başkanı'yken özel hayat görüntüleri yasadışı yollarla gizlice kaydedilmiş olan Deniz Baykal'ın görüntülerinin yayınlanması talimatını veriyor.
Tayyip Erdoğan'a ait olduğu iddia edilen ses kaydı, Türkiye'den erişimi yasaklanan Twitter'daki @DLMKHACK adlı kullanıcının hesabından yayına kondu. Daha önceki telefon konuşması kayıtların aksine Erdoğan'ın sesi ve konuşmalarının net olarak anlaşılamadığı ve ortam dinlemesi kaydına dayandığı izlenimi veren kayıt, bu nedenle alt yazılı olarak servise kondu.
Aralarında Artı1 TV ve Cumhuriyet gazetesinin internet sitesinin de bulunduğu çok sayıda mecrada yayınlanan kayıt üzerine Erdoğan "montaj" açıklaması yaparken, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ise "Watergate skandalı" benzetmesi yaparak Başbakan'ı istifaya çağırdı.
Kayıttaki iddiaya göre, Başbakan Erdoğan kendisine atfedilen konuşmada, Antalya Milletvekili Deniz Baykal'ın, CHP Genel Başkanı'yken yasadışı yollarla gizlice kaydedilmiş özel hayat görüntülerinin "internette ve televizyonda yayınlanmasını" istiyor.
Erdoğan'ın evinin altındaki ofiste ya da Başbakanlık çalışma ofisinde "böcek" adı verilen cihazlarla ortam dinlemesi yapılarak elde edildiği tahminleri öne sürülen kayıtta konuşmalar tam olarak anlaşılamıyor, yer yer anlaşılan bazı ifadelerin bulunduğu kayıtta kesintiler de bulunuyor.
Erdoğan'a ait olduğu iddia edilerek yayınlanan kayıttaki alt yazılarla duyurulan sözler şöyle:
"Maalesef çok edepsiz ve ahlaksız şeyler. Burada bir müdahale olması lazım. CHP işin şirazesinden çıktı. Elimizde bu tarz şeyler var yayınlanabilecek belge.... Bunu versem nasıl yaparsınız? İnternet sitelerine mi pas ediyorsunuz?
Bana gözlüğümü versinler, içeri de girmesinler. Tabii aslında türlü türlü görüntü var. O zaman öyle yapalım, ben şimdi bunu koyayım harddiske de. Ama kayıt çok kötü. Fotomontaj falan filan gibi bir şey diyemez mi? Bilmiyoruz ki böyle ahlaksız bir adam. Ülke için iyi bir şey değil. Bu ülkede CHP gibi bir partide bunun olması... Aslında evveliyatına ilişkin daha iyi şeyler elde edilse...
Şimdi yalnız yani bunun süratle bilinmesi lazım. Hemen başlayın, hemen şeye yükleyin... Bir yandan bu işin görüntülerini vermek lazım. Bu önemli... Videonun devamını da verelim.
O halde dediğim gibi... Web sitelerinden dünyaya, gerekiyorsa televizyonlardan, belki onlar görüntü vermese de konuşmaları filan verir...
CHP bitiyor. Kılıçdaroğlu için de çalışma yapılabilir, ama şey yapılması lazım, gereken dersleri almaları lazım. Bunun devamıyla alakalı konu nedir? Ev içi çekim yapabiliyor musunuz?
Anladım, bizim için ilişkinin şeyi önemli. Bulursanız görüntüsünü konuştuğumuz gibi. ... İşte o tür şeylerde adım atmak lazım. Görüntü varsa gereği yapılır ama görüntü lazım. Yani bu şeyin farkında artık ilişkinin."
CHP Antalya Milletvekili Deniz Baykal, yasadışı dinlemeler ve internete sızdırılan ses kayıtları konusunda kendisini ses çıkarmamakla eleştiren Başbakan Erdoğan'a yanıt vermişti. Baykal, Erdoğan'ın Fethullah Gülen cemaatini işaret ederek dile getirdiği ''Sayın Baykal, bütün bu olanlardan sonra hâlâ sen niye bekliyorsun? O kasedi bunlar servis etti'' sözlerine ''Başbakan'ın elindeki delilleri açıklamasını bekliyorum. Ben zaten siyasi duruşumu ayrılırken ifade etmiştim'' yanıtını vermişti.
Kendisine atfedilen son kayıtta "Kılıçdaroğlu için de çalışma yapılabilir" dediği iddia edilen Erdoğan, 17 Aralık süreci ve seçim kampanyasında "Kılıçdaroğlu'na da şantaj yapılıyor. Şantajla teslim aldılar" açıklamaları yaptı.
Tayyip Erdoğan, Baykal'la ilgili kaset ortaya çıktıktan sonra, o görüntülerin "kendi yatak odası olmadığı için özel hayat sayılamayacağını" iddia etmişti. Miting meydanlarında da Baykal kasedini söz konusu eden Erdoğan, 4 Mayıs 2011'deki Kastamonu mitinginde şunları söyledi:
"Hacı Bektaş diyor ki eline beline hâkim ol, hanım kardeşlerimden özür diliyorum, kendisinden önceki, beline hâkim olamadı, gitti. Genel başkanlıktan gitti ama şimdi yine milletvekili adayı oldu. Peki diğer taraftaki hanım milletvekili n'oldu, onu aday yapmadılar. N’oldu, suçlu o mu, ikisi de suçlu değil miydi? Yav kendi eşiyle mi bir şey oluyor da özeli oluyor. Buna nasıl kendi özeli dersin? Bu özel değil, genel genel, bu genel bir ahlaksızlıktır, başka bir şey değil. Bu toplumu aldatmayın yav."