Ankara Üniversitesi İbn-i Sina Hastanesi'nde tedavisi devam eden eski CHP Genel Başkanı ve Antalya Milletvekili Deniz Baykal'ın yakın dostu Aydın Milletvekili Prof. Dr. Metin Lütfi Baydar, "Normalde 60 yaş üstü insanın beyni daha sulu olur ve kafatasıyla arasında boşluk bulunur. Deniz Bey’in beyni 30-35 yaşını aşmamış bir insanınki gibi tam kapalı. Orada kanama olunca baskı yapmaya başladı, bunun üzerine beyin sapına baskı oluşmaması için kafatasından bir bölüm açtık" diye konuştu.
Prof. Dr. Baydar, "Şimdi beynin zamana ihtiyacı var, iyi olacağına inanıyorum” dedi.
HaberTürk yazarı Muharrem Sarıkaya’nın Baykal’ın beyni 30 yaşında gibi’ başlığıyla bugün (22 Ekim 2017) yayımlanan yazısı şöyle:
İlk karşılaştığımda 10’lu yaşlardaydım...
Akrabama ait evin dikdörtgen salonunun en başında oturduğu yerden enerji püskürten gür sesiyle herkesin dikkatini üzerine topluyordu.
O gün başladı tanışıklığımız...
Bazen gazeteciliğin doğasından kaynaklanan nedenlerle soğudu, ancak hep sıcak ve saygı içinde devam etti.
Bir süre sonra da ailenin bir ferdi gibi her akşam adı geçti.
İlginçtir, bazen de kuzenlerim hakkındaki gelişmeden beni haberdar eden oldu...
En son karşılaşmamız ise hastalanmasından 1 hafta önce Meclis kulisindeydi...
Strasbourg toplantısına gitmeden 1-2 gün önce İlhan Kesici ve Metin Lütfi Baydar’ın aralarında bulunduğu 7-8 CHP milletvekiline yine enerji dolu cümlelerle bir şeyler anlatıyordu.
Kısa bir selamlaşma, hal hatır sorduktan sonra ayrıldık...
Rahatsızlandığı haberini sabah erken saatte cep telefonuma gelen mesajla öğrendiğimde, telaşlandım.
İlk aradığım da bir gün önce CHP Lideri Kılıçdaroğlu’nun Denizli gezisinde sohbet ettiğim Aydın Milletvekili Prof. Dr. Metin Lütfi Baydar idi...
“Beyin damarında pıhtı oluşmuş, Ataç (Baykal) ile ben de ameliyata giriyoruz, çıkınca ararım...”
Deniz Baykal’ın rahatsızlığıyla ilgili ilk elden bilgi edinme sürecim böyle başladı...
Sonrasında da hemen her gün bir şekilde arkadaş ve yakınlardan durumu hakkında bilgi gelmeye devam etti.
TBMM’de Baykal’ın yanından hiç ayrılmayan, yakın dostlukları herkes tarafından bilinen, rahatsızlığı döneminde de ameliyatlar dahil hep yanında olan Prof. Dr. Metin Lütfi Baydar’ı dün yine aradım...
Sesi oldukça üzüntülüydü...
Kaygılandım; “Deniz Bey’in sağlık durumundan dolayı değil” dedi...
Baykal’ın hastane sürecini ameliyatlara da girerek takip eden oğlu, Genel Cerrahi Profesörü Ataç Baykal, kızı Biyokimya Profesörü Aslı Baykal Ataman ile takip eden doktorların da kendisi gibi üzgün olduğunu belirtti.
Ardından, “Hepimiz tıp profesörüyüz” deyip yaşanan süreci eksiksiz sıraladı:
- Strasbourg dönüşünde soğuk algınlığından kaynaklı rahatsızlığı vardı. Sabaha karşı 05.06’da öksürerek uyanınca kolundaki ve bacağındaki güçsüzlüğü hissedip koruması Mehmet’i aramış.
- Mehmet anında müdahalede bulunmuş ve ambulansla yakındaki Memorial Hastanesi’ne götürülmüş. Orada beynin sağ tarafının beslenmesinin kötü olduğu tespit edilmiş.
- Saat 08.05’te İbn-i Sina Hastanesi’nde Girişimsel Radyoloji Profesörü Dr. Kıvılcım Yavuz sağ kasığından girip beynin sağ tarafını besleyen serebral arterin (beyni besleyen damar) tıkalı olduğunu gördü. Prof. Dr. Ataç Baykal ile ben de bu esnada yanındaydık.
- Pıhtıyı alınca rahatsızlığı azaldı ve rahatladı. Ancak damarın çok daraldığı, trombosit oluşturduğu görülünce sürekli açık tutmak için stent takıldı.
- Uyandığında gayet iyiydi. Elimi tuttu, “Metin nasıl durum?” diye sordu, “Gayet iyi, zamanında müdahale edildi” dedim. Bu arada Sayın Kılıçdaroğlu ve Sayın Hikmet Çetin ve Sayın Tayyip Erdoğan geldi, onlarla da kısa süre sohbet etti.
- Damarın açılması sonrası kurtarılan beynin sağ tarafının küçük bir bölümünde bu kez, bu tür olaylar sonrası rastlanılan şekilde küçük bir enfarktüs oluştu.
- Normalde 60 yaş üstü insanın beyni daha sulu olur ve kafatasıyla arasında boşluk bulunur. Deniz Bey’in beyni 30-35 yaşını aşmamış bir insanınki gibi tam kapalı. Orada kanama olunca baskı yapmaya başladı, bunun üzerine beyin sapına baskı oluşmaması için kafatasından bir bölüm açtık.
- Yapılması gereken neyse yapıldı, hepsi de uluslararası sisteme uygun olarak gerçekleşti.
- Şimdi beynin zamana ihtiyacı var, iyi olacağına inanıyorum...
Bunları söyleyen, Baykal’a oğlu kadar yakın olan bir tıp profesörü...
Ameliyatının tüm aşamalarında olan ise tıp doktoru oğlu Prof. Dr. Ataç Baykal ile kızı biyokimyacı Prof. Dr. Aslı Ataman Baykal...
Bir kişiye sanırım evladından daha iyi bakacak kimse de yoktur...
Sağlığına bir an önce kavuşması dileğiyle...