İstanbul 6. ağır ceza mahkemesi Deniz Feneri davasında Zahit Akman ve Zekeriya Karaman'ın da aralarında bulunduğu 18 sanık hakkındaki "mal varlıklarına el koyma" kararını kaldırdı.
Cem Tursun’un Doğan Haber Ajansı’nda yer alan haberine göre, Almanya'daki Deniz Feneri e. V. bağlantılı soruşturma sonucunda 20 sanık hakkında açılan dava İstanbul 6. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü. Duruşmaya aralarında Mehmet Gürhan'ın da bulunduğu 7 tutuksuz sanık katılırken RTÜK eski Başkanı Zahit Akman'ın da aralarında bulunduğu 13 tutuksuz sanık duruşmaya katılmadı.
Duruşmada Deniz Feneri e. V. İflas Müdürlüğü avukatı Mehmet Doğan söz alarak, "Suçtan zarar görme ihtimalimiz dikkate alınarak davaya katılmamıza karar verilmesini talep ediyoruz" dedi. Sanıklar Zahit Akman ve Zekeriya Karaman'ın da aralarında bulunduğu 8 sanığın avukatı Ersan Şen ise Deniz Feneri e.V.'nin iflas aşamasında olduğunu ve suçtan zarar görmediğini, talebin reddedilmesini istedi. Savcı İbrahim Kayapınar ise suçtan zarar görme ihtimali gözetilerek Deniz Feneri e. V. İflas Müdürlüğü avukatının davaya katılma talebinin kabul edilmesine karar verilmesini istedi. Mahkeme heyeti Deniz Feneri e. V. İflas Müdürlüğü avukatının davaya katılma talebini kabul ederek duruşmaya devam etti.
Avukat Ersan Şen, sanıklar Zahit Akman, Zekeriya Karaman, Mustafa Çelik, İsmail Karahan ve Harun Kapıyoldaş hakkında soruşturma aşamasında 2009 yılında verilen 'mal varlıklarına el koyma kararının' kaldırılmasını istedi. Mahkeme heyeti, Ankara 3. Sulh Ceza Mahkemesi'nce 1 Haziran 2009 tarihinde aralarında RTÜK eski Başkanı Zahit Akman ve Zekeriya Karaman'ın da bulunduğu 14 sanık ile soruşturma aşamasında haklarında takipsizlik kararı verilen 4 şüpheli hakkında "sahip oldukları taşınmazlara, deniz veya hava ulaşım araçlarından ortağı bulundukları şirketlerdeki ortaklık paylarına el konulması" yönünde verilen kararın kaldırılmasına hükmetti.
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nın, Zahit Akman ve Zekeriya Karaman'ın da aralarında bulunduğu 20 şüpheli hakkında hazırladığı iddianame, Ankara 3. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edilmiş, mahkeme heyeti iddianamenin kabulünün ardından dosyayı esastan değerlendirmeye almıştı. Suçlama konusu eylemlere ilişkin yargılama yerinin İstanbul olduğuna kanaat getiren mahkeme, "yetkisizlik" kararı ile dava dosyasının görevli ve yetkili İstanbul Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderilmesine hükmetmişti. Ankara 3. Ağır Ceza Mahkemesi'nin "yetkisizlik" kararını yerinde gören İstanbul 6. Ağır Ceza Mahkemesi davanın kendi mahkemelerinde görülmesini karara bağlamıştı. 20 sanığın, "hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma, özel belgede sahtecilik ve kamu görevlisinin sahtecilik suçuna iştirak etmek" suçlarından cezalandırılması isteniyor.