Deniz Feneri davasında yeni gelişme

Frankfurt Savcılık Sözcüsü Müller Scheu, Deniz Feneri davasında Zekeriye Karaman ve Zahid Akman'ın da  bulunduğu Almanya'da yürütülen davada istenilen belgeler Ankara'dan gönderilmedini belirtti.  Scheu, Alman yasalarına göre soruşturmanın ancak 2024'de zamanaşımına uğrayacağını söyledi.Frankfurt Savcılığı’nca haklarında soruşturma yürütülen ve içlerinde Zekeriya Karaman ve Zahid Akman’ın da bulunduğu 15 kişi hakkında Almanya tarafından Ankara’ya bir dosya yollanmış ve söz konusu 15 kişinin banka hesapları, adresleri, banka hareketlilikleri gibi konularda bilgi ve yine söz konusu şahısların ifadelerinin alınarak Almanya’ya yollanması istenmişti. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı ise, Almanya’dan yollanan talep dosyasında hukuki eksiklikler olduğu gerekçesi ile Frankfurt Savcılığı’na bazı sorular içeren bir yazı yollamıştı. Frankfurt Savcılık Sözcüsü Müller-Scheu bundan sonraki aşamaya ilişkin Gazeteport’un sorularını yanıtladı. Müller-Scheu şunları kaydetti:

“Türkiye’den gelen yazıyı hemen cevaplayarak temmuzda Ankara’ya yolladık. Ancak henüz bir cevap gelmedi. Zekeriya Karaman ve Zahid Akman hakkında Frankfurt Savcılığı tarafından yürütülen soruşturmanın gelişimi ve haklarında dava açılması Ankara’dan gelecek bilgilere bağlı. Ankara’nın söz konusu bilgileri ne zaman yollayacağını ve ne kadar bilgi geleceğini bilmiyoruz. Bekliyoruz.”

Müller-Scheu, “Bilgi veya yeterli bilgi gelmezse dosyayı kapatır mısınız?” şeklindeki sorumuza ilişkin olarak ise, şunları söyledi:

“Hayır. Daha 2014 ve hatta 2024’e kadar vakit var. Almanya’da zamanaşımı uzatmalarla birlikte normal bir dava için 10, ağır suçlarda ise, 20 sene. Deniz Feneri davasından Frankfurt Mahkemesi’nde ceza alan üç kişinin suçu ağır dolandırıcılık kapsamında idi ve zamanaşımı bu dava için 20 sene idi. Zekeriya Karaman ve Zahid Akman’ın da suçları sabit görülürse, zamanaşımı süresi onlar için de bu üç kişi için olduğu gibi 20 sene olacaktır.”

Müller-Scheu, “Zekeriya Karaman ve Zahid Akman son zamanlarda Frankfurt Savcılığı ile kendi durumlarına ilişkin olarak temas kurmaya çalıştılar mı?” şeklindeki sorumuzu da şu şekilde cevapladı:

“Bu sorunuza cevap veremem.”