Deniz Feneri: Meyve veren ağaç taşlanır

Deniz Feneri: Meyve veren ağaç taşlanır

Deniz Feneri Derneği Genel Başkanı Engin Yılmaz, "Biz kendimizden eminiz. Kurulduğumuz günden beri her şeyi kayıt altına aldık" dedi.

 

Yılmaz, Eskişehir Öğretmen evinde düzenlenen iftar yemeğinde yaptığı konuşmada, Deniz Feneri Derneği’nin yardım ettiği aileleri, bağışçıları ve yöneticileri aynı masada buluşturmak için iki yıldır, iftar buluşmaları düzenlediklerini belirterek; 40 kentte 60 iftar buluşması yapacaklarını kaydetti.

 

1998'de kurulan Deniz Feneri'nin, 81 ilde gitmediği köy kalmadığını ifade eden Yılmaz, şöyle konuştu:

 

"Herhangi bir ayrım yapmadan yardıma muhtaç herkese bir şeyler götürdük. Deniz Feneri 525 bin aile kaydına ulaştı. Yaklaşık 2,5 milyon insana yardım götürdü. Yurt dışındaki ile birlikte 4 milyon civarında insan, Deniz Feneri vasıtasıyla yardım gördü; toplam 47 ülkeye yardım faaliyeti götürdük. Büyümenin de bir bedeli var. Elbette her şeyi düzgün yapsanız bile mutlaka bir gün, meyve veren ağaç taşlanır. Maalesef bugünlerde bunu yaşıyoruz.

 

Biz kendimizden eminiz. Kurulduğumuz günden beri her şeyi kayıt altına aldık. Bir çorap dahi olsa bize bağışlanan her şey kayıtlıdır, kimin bağışladığı da kayıtlıdır. Hatta bağışın kime gittiği de kayıtlıdır. Böyle şeffaf bir sistem kurduk. Bu izlenebilirlik ve güvenilirlik Deniz Feneri'ni bugünkü büyüklüğe getirdi."  

 

“Denetlenmeye sonuna kadar açığız”

 

Yılmaz, Almanya'daki Deniz Feneri Derneğinin soruşturulması nedeniyle, Türkiye'de Deniz Feneri'ne saldırı ve karalamalar olduğunu dile getirerek; Deniz Feneri'ne bağışlanan her kuruşun kayıt altına alındığını bildirdi.

 

Yardımların mutlaka yoksullara ulaştırıldığını anlatan Yılmaz, şöyle devam etti:  "Herkesin gönlü müsterih olsun. Bundan kendinizden emin olduğunuz gibi emin olun. Denetlemeye sonuna kadar açığız. İç denetimle yetinmeyen Deniz Feneri, kamunun denetiminden geçti. Bugüne kadar tam 17 denetimden geçtik, bunların bir kısmını biz istedik; bununla yetinmedik. 2004 yılından beri uluslararası bağımsız bir denetim kuruluna kendimizi denetletiyoruz. Şu ana kadar hiçbir olumsuzluğa rastlanmadı.  

 

Son günlerde neden gündeme geldiğini aslında biz de anlamadık. Almanya'da bizim ismimizde bir dernek var. Bu bir gerçek... Bizimle herhangi bir bağı yok. Tamamen Alman kanunlarına göre kurulmuş müstakil bir dernek. Almanya'daki dernek de aynı ismi kullanarak bağış toplamış. Almanya'daki derneğin ilk kurulduğu günlerde biz rahatsız olduk ve isimlerini değiştirmelerini istedik. Ancak buna gücümüz yetmedi. Mevzuatta bu yönde bir boşluk var.

 

Geçen günlerde Ege Deniz Feneri Derneği kurulmuş. Bunları dava ettik. Ama yurt dışında böyle bir şey yok. Gana'dan bize ulaşan bir kişi (Gana Deniz Feneri Derneğini kurdum, bana yardım edin) diyor." Bunu Dışişleri Bakanlığı ve Büyükelçiliklerle yaptığımız yazışmalarla engelledik. Zaten parası yok adamın, para toplamak için bu işe kalkışmış.

 

`Almanya'dan 6 Milyon 940 Bin Euro Geldi'

 

Almanya'daki Deniz Feneri Derneği'nden banka yoluyla kendilerine 6 milyon 940 bin euro paranın geldiğini belirten Engin Yılmaz, “Bize resmi olmayan hiçbir şey gelmemiştir. Bu dernekten bize 2005–2007 yılları arasında proje bazlı bağış geldi. Belirli projeler vardı. Bu projelerden en önemlilerinden biri, Pakistan'daki Hazar Üniversitesi idi. O bölgede ciddi bir deprem oldu, 14 okulu bitirdik; bir üniversite binası yapıyoruz. Büyükelçinin haberdar olduğu 10 milyon dolarlık ciddi bir proje bu'' dedi.

 

Kendilerinin bu konuyla ilgili açıklamayı Almanya'daki davanının bitmesinden sonra yapmayı planladıklarını söyleyen Engin Yılmaz, ancak bağışçıların ve gönüllerin `Biz sizi biliyoruz, bunlar yalan. Çıkın doğruları açıklayın' dedikleri için basın toplantısı düzenlediğini kaydetti