T24 - Deniz Feneri davasının Türkiye ayağını yürütürken görevden el çektirilen savcılar, Deniz Feneri e.V’de resmi muhasebe ile gayri resmi muhasebe arasındaki fark olan 12 milyon Avro’nun Türkiye’deki hangi şirketlere aktarıldığının peşindeydi.Cumhuriyet gazetesinin haberine göre Deniz Feneri e.V. bağlantılı soruşturmanın Türkiye ayağını yürütürken görevden el çektirilen savcılar, Deniz Feneri e.V’de resmi muhasebe ile gayri resmi muhasebe arasındaki fark olan 12 milyon Avro’nun Türkiye’deki hangi şirketlere aktarıldığının peşindeydi. Hem Euro 7’nin hem Deniz Feneri e.V’nin muhasebecisi olan Firdevsi Ermiş, Türkiye’de tutulan UYUM programıyla ilgili önemli bilgileri ve Türkiye’ye yapılan para transferlerini itiraf etmişti. İstanbul’daki Kanal 7 binasında tutulduğu Almanya’da itiraf edilen UYUM programını Türkiye’deki soruşturmaya dahil eden savcılar görevden alınmasalardı paranın izini sürerek soruşturmayı şirketler bazında derinleştirecekti. Türkiye’de de ifadesi alınan isimlerden olan Ermiş’in verdiği bilgiler doğrultusunda Deniz Feneri e.V’nin resmi muhasebesiyle gayri resmi muhasebesi karşılaştırıldığında aradaki fark 12 milyon Avro çıkıyor. Soruşturmanın Türkiye ayağında da önemli yer tutan UYUM programında Türkiye’deki bilgisayara ulaşan isimlerden Firdevsi Ermiş’in -daha sonra Türk savcılara bilirkişi raporuyla da iletildi- Alman makamlarına verdiği çarpıcı bilgiler ve Alman makamlarının tespitleri özetle şöyleydi:4 Ermiş ilk başta gayri resmi muhasebe için de LEXWARE muhasebe programı kullanmış. Daha sonraları, hakkında ayrıca soruşturma yapılan ve Türkiye’de finans işlerinden sorumlu İsmail Karahan (Türkiye’deki soruşturma kapsamında tutuklanan ve 3 ay sonra serbest kalan isim) tarafından, muhasebe için UYUM denilen bir Türk programı (Kanal 7 Bilgi İşlem Sorumlusu’nun Türkiye’deki ifadesinde geçen program) kullanması ve güvenlik açısından bilgileri (Daten), Türkiye’deki server’da kaydetmesi için sıkıştırılmış. Program, Yeni Dünya’da çalışan Kara (Türkiye’deki operasyon kapsamında sorgulanan ve görevden alınan savcılar tarafından tutuklanması istemiyle savcılığa sevk edilen Kanal 7 yöneticisi Erdoğan Kara) isminde olan birisi tarafından bilgisayara yüklenmiş. Bazı gerçek harcamalar hem resmi ve hem de gayri resmi muhasebede de görülüyor.4 2006 yılından itibaren Türkiye’de “Transfer” adı altında bir dosya (Ordner) açılmış, Ermiş UYUM-Export’larını Exel tablosu olarak bu dosyaya kaydetmek zorundaydı. Bu Export tabloları da, Kapuyoldaş (Türkiye’deki soruşturma kapsamında tutuklanan ve daha sonra serbest bırakılan Kanal 7 yöneticisi Harun Kapuyoldaş) adındaki şahıs tarafından, İstanbul’daki Yeni Dünya Yönetim Kurulu’na gönderiliyormuş.4 Gayri resmi muhasebenin kayıtları, Almanya Deniz Feneri’nin bilgisayarında yokmuş, 2005 sonlarından bu yana Türkiye’de Kanal 7’de bulunan bir server’da kaydedilmiş ve ancak online yoluyla ulaşılabiliyormuş. Böylece dernekte yapılacak bir polis kontrolünde bir şey bulmak mümkün değildi Resmi muhasebede, para, “ana sermaye” olarak deklare edilmiş; gayri resmi muhasebede ise borç olarak geçmişti. Ama borçlar ödenmemiş.4 Kurulan şirketlerin (Atlas Media, Weiss Handelsgesellschaft, Euro 7, Yeni Şafak ve European Consulting) hesaplarına, Türkiye’deki şirket hissedarlarının da (aralarında Kanal 7 Yönetim Kurulu Başkanı Zekeriya Karaman ve eski RTÜK Başkanı Zahid Akman da yer alıyor) güya peşin para yatırdıkları olmuş. Sanki Türkiye’den para getirilip şirketlerin hesaplarına yatırılıyordu. Aslında bu paralar, daha önce Gürhan tarafından Deniz Feneri’nin hesaplarından peşin çekilmiş ve onlara verilmişti. Böylece hissedarlar, kendi adlarına şirketlerin hesaplarına para yatırmış oluyorlardı.