Gölcük Komutanlığı'nda dört subayın çok sayıda subay ve astsubayı mezhep ve din farklılıkları, katıldıkları etkinlikler ve okudukları gazeteleri gerekçe göstererek fişlediği iddia edildi. Fişlemelerde göze çarpan sebeplerin arasında, Alevi, Ermeni, ÇYDD üyesi olmak, cemevi yönetimlerinde olmak ve Hacı Bektaş etkinliklerine katılmak yer alıyor. Fişleme belgelerinde ailevi bilgilere de yer verildiği görülürken bazı isimler hakkında 'kullanılabilir' notunun düşülmesi dikkat çekti.
Deniz Kuvvetleri Komutanlığı’na bağlı Gölcük Deniz Ana Üs Komutanlığı’nda görevli Yarbay İ.G., Üsteğmen T.A., Yüzbaşı T.G. ve Yarbay K.S.’nin çok sayıda subay ve astsubayı mezhep ve din farklılıkları, katıldıkları etkinlikler ve okuduğu gazeteleri gerekçe göstererek fişlediği iddia edildi. Elde edilen fişleme sayfalarında kişinin rütbesi, ad ve soyadı ile “gözlemler” adı altında kişiyle ilgili fişlemeler yer alıyor. Fişlemelerde göze çarpan sebeplerin arasında, Alevi, Ermeni, ÇYDD üyesi olmak, cemevi yönetimlerinde olmak ve Hacı Bektaş etkinliklerine katılmak yer alıyor.
Cumhuriyet gazetesinden Canan Coşkun'un haberine göre Genelkurmay Savcılığı’nın fişleme skandalına el koyduğu, ismi geçen kişilerin askeri ve sivil makamlara hukuksuzluğun ortaya çıkarılması için dilekçe ile başvurdukları öne sürüldü. Elde edilen görüntülerde Astsubay Başçavuş S.Y’nin Alevi olduğu, Hacı Bektaş etkinliklerine katıldığı ve maddi durumundan dolayı kullanılabileceği göze çarpan ayrıntılardan biri. Bilgi notlarında yer alan bir başka fişlemede ise Astsubay Başçavuş E.T’nin ise Ermeni olduğu, yetiştirilip kullanılması tavsiye ediliyor.
Fişleme belgelerinde subay ve astsubayların yalnızca kişisel bilgilerine değil ailevi bilgilerine de yer verildiği görülüyor. O.Ü’ye ait bilgilerde eşinin TÜBİTAK’ta çalıştığı, babasının 12 Eylül devrimcilerinden olduğu kaydediliyor. Diğer subaylara ilişkin de uzak aile üyelerine kadar mesleklerinin irdelendiği göze çarpıyor.