Önceki gün yakalanan şarkıcı Deniz Seki, Bakırköy Kadın ve Çocuk Tutukevi’ne gönderildi. Avukatı, ünlü şarkıcının teslim olmamasını sağlık problemlerine bağlarken, “Kanser riski vardır ve hayati risk oluşturmaktadır” dedi.
Uyuşturucu madde bulundurma ve başkalarına temin etme suçlarından 6 yıl 3 ay hapis cezasına çarptırılan Deniz Seki, kararın Yargıtay tarafından onanmasının ardından kayıplara karışmıştı. Bir dönem tekneyle yurtdışına çıktığı da konuşulan Seki’yi önceki gün nişanlısının Büyükçekmece Alkant 2000 Sitesi’ndeki villasında narkotik polisi buldu. Şarkıcı, kaçmaya çalışsa da gözaltına alınmaktan kurtulamadı. Geceyi Narkotik Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü’nde geçiren Deniz Seki, dün saat 09.00’da elleri kelepçeli olarak emniyetten çıkarıldı. İlk olarak Bakırköy Dr. Sadi Konuk Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde sağlık raporu alınan Seki, daha sonra İstanbul Adalet Sarayı’na götürüldü.
Özge Eğrikar’ın Hürriyet’teki haberine göre, elleri önden kelepçeli olarak polis aracından indirilen Deniz Seki, gazetecilere “Arkadaşlar bu ülkede, benim ülkemde zerre kadar adalet varsa, ki ben olduğuna inanıyorum, benim suçsuzluğum er ya da geç anlaşılacak” dedi. “İkinci kez cezaevine gideceksiniz, ne hissediyorsunuz?” sorusuna ellerindeki kelepçeyi göstererek “Böyle ne hissedebilirim? Ahh ahh! Anlatabiliyor muyum” yanıtını veren Seki, o sırada polislerin arasından uzanarak adliye önünde kendisini bekleyen kardeşi Serkan Seki’nin elini tuttu.
Seki adliye içindeki polis karakolunda bir süre bekletildikten sonra infaz savcılığına çıkarıldı. İnfaz savcısı, cezasını Seki’nin yüzüne okudu. Şarkıcı, adliyeden çıkarılırken gözyaşlarına hakim olamadı. Hiç konuşmadan polis aracına bindi, Bakırköy Kadın ve Çocuk Tutukevi’ne götürüldü.
Deniz Seki’nin avukatı Naim Karakaya, ünlü şarkıcının bugüne kadar teslim olmamasının iki nedeni olduğunu söyledi. Karakaya, şöyle konuştu:
“Birincisi, suçsuz olduğunu düşündüğü ve bunun bir gün yargı kararıyla test edileceğine inandığı için beklemiştir. İkinci gerekçesi ise kanser riski vardır ve hayati tehlike oluşturmaktadır. Buna ilişkin raporlarımızı savcılığa sunduk. Ancak Adli Tıp Kurumu bu konuda olumsuz bir yanıt verdi. Bu hastalık ilerlemiştir. Bu süreçte kendisi daha iyi koşullarda sağlık engelini aşmak istemiş, bir anlamda ameliyat olmak istemiştir. Ama bu konudaki başvurumuz reddedildiği için ve yakalamalı konumu gereğiyle sağlanamamıştır.”
Polisin tespitine göre Deniz Seki aranmaya başlandığı ilk günlerde Sarıyer’de gizlendi. Ardından Faruk Salman’la Tekirdağ’a geçti. Sonra yeni adres Beylikdüzü’nde bir ev oldu. Salman daha sonra Bahçelievler’de bir ev tuttu ve Seki’yi buraya getirdi. Son olarak da 1.5 ay önce Alkent 2000 Sitesi’nden villa kiralandı.
Deniz Seki, önceki gün Narkotik Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü’ne getirildiğinde yorgun ve bitkindi. İlk olarak ifade işlemlerine geçildi. Şarkıcı, sık sık ağlama krizine girerek yarıda bıraktığı ifadesinde polislere şunları söyledi:
“Ben bu cezayı hak etmedim. Ben uyuşturucu satmadım, kimseye temin etmedim. Sadece kullandım. Bundan da bin pişmanım. Ben 2 yıl cezaevinde, demir parmaklıklar arkasında nasıl kalacağım? Cezaevinde kalmayı kendime yediremiyorum. Bu kadar ceza bana çok fazla. Orada kalmak kolay mı? Çok büyük haksızlığa maruz kaldım. Ben bunu hak etmedim. Ben polisten kaçmadım, cezaevine girmekten kaçtım. Bu kadar ceza alacak ne yaptım? Ben sadece kullandım. Bunun karşılığı bu kadar ceza olmamalıydı.”
Deniz Seki’nin kaçmasına yardımcı olan sevgilisi Faruk Salman da geceyi nezarette geçirdi. Şüpheli olarak ifadesi alınan Salman, polislere, “Ben bu kadar ceza almasına ve cezaevine girecek olmasına çok üzüldüm. Deniz Seki’yi seviyorum, ona aşığım. Sevdiğim kadının cezaevine girecek olmasını istemedim. Buna katlanmam mümkün değildi. Üzüntüden hastanede tansiyonum fırladı. Rahatsızlandım” dedi. Salman, ifadesinin ardından emniyetten serbest bırakıldı.
İfade işleminin ardından nezarethaneye alınan Deniz Seki’ye polisler battaniye verdi. İfadesinde olduğu gibi zaman zaman ağlama krizine giren Seki, polislerden peçete istedi.
Bir polis, sabaha kadar Seki’nin kaldığı nezarethanenin girişinde nöbet tuttu. Şarkıcı, akşam yemeğinde polislerin karavanasından yedi. Tuvalete de bir kadın polisin nezaretinde gitti. Deniz Seki zaman zaman oturdu, zaman zaman da küçük adımlarla nezarethanenin içinde volta attı. Sabaha karşı battaniyenin üzerinde uyuyakaldı. Seki’ye sabah kahvaltısında zeytin, peynir, yumurta, reçel, bal ve çaydan oluşan mönü ikram edildi. Nezarethaneden çıkarılırken polislerin ellerine kelepçe takmasına itiraz etmedi. Geldiği gibi üzgün ve bitkin olarak emniyetten çıkarıldı.
Deniz Seki’nin kardeşi Serkan Seki, ses getirecek açıklamalarda bulundu:
“Karar verdim, artık susmayacağım. Çünkü vatandaş anlamıyor. Anlayacakları şekilde açıklayacağım artık. Türkiye’nin en büyük baronları firarda, Deniz Seki içerde. Aşağı yukarı aynı ithamlarla, neredeyse aynı davalarla yargılanan ünlüler dışarıda, ablam içeride. Ablamın şu an dışarıda gezen ünlülerden hiçbir farkı yok. Hatta diğerlerinin fazlası bile var. Bazıları çete üyeliği ile itham ediliyor. Ablam, şüpheli olduğu zamanları bile tutuklu olarak geçirdi. Çünkü günah keçisi ilan edildi. Bu konuda biraz hakkaniyet ve hassasiyet olmalı. Kız içeri girmiş, 8 senedir her türlü iftira hakarete maruz kalmış. Diğerlerine bakıyoruz, ödül törenlerinde boy gösterip ödüller alıyor. Her şeye eyvallah. Ama bundan sonra bari rahat bırakılsın ablam. Lütfen. Artık kız içeride. Lütfen. Biz adaletin tecelli edeceğine inanıyoruz. Ülkenin büyük bir sorunu çözüldü tebrik ediyorum. Yetmez gerçi, taşlanarak öldürülmesi lazım.”
Serkan Seki, ablası Deniz Seki’nin yerini polise ihbar ettiği iddiasına tepki gösterdi. “Kendisinden bihaberken, nerede olduğunu bilmezken onu nasıl ihbar edebilirim ki?” diyen Seki, ablasının yakalanma süreciyle herhangi bir bağlantısının olmadığını söyledi.
Arnavutköy’de görüntülenen Bülent Ersoy, Deniz Seki için üzüldüğünü belirterek “Starlığı taşımak çok zordur. Benim çektiklerimi çekseler acaba ne içeceklerdi, merak ediyorum. Hayatımda böyle şeylere tenezzül etmedim” dedi.
Gani Müjde, tartışmaya Twitter’da katıldı:
“Uyuşturucu yasaları yanlış kurgulanmış. Kullanıcı olanın zararı kendine ama arkadaşına ‘al iç’ diyeni de satıcı olarak değerlendirmek doğru mu bilemiyorum. Bunun yaptırımı olmalı ama şikayete bağlı olmalı. Satıcılara ceza şart. Okul önünde bonzai satanlara en ağır cezalar verilmeli. Devletin odaklanması gereken konu bu.”
Bostancı Gösteri Merkezi’nde konser veren Sibel Can, Seki’nin tutuklandığı haberini alınca üzüldüğünü söyledi. Can “İnşallah her şey onun için iyi olur. Çok kıymetli bir sanatçı” dedi.