Deniz Yücel'in gözaltında tutulmasına basın örgütlerinden sert tepki

Deniz Yücel'in gözaltında tutulmasına basın örgütlerinden sert tepki

Die Welt gazetesinin Türkiye muhabiri Deniz Yücel'in İstanbul'da geçen hafta gözaltına alınması ve hala gözaltında tutulmasına Alman basın kuruluşları sert tepki gösterdi. Sınır Tanımayan Gazeteciler örgütünün Almanya Basın Sözcüsü Christoph Dreyer, DW Türkçe’ye yaptığı açıklamada, “Bu, düşündürücü bir gelişmedir ve darbe girişiminden bu yana ilk kez bir Alman gazetecinin gözaltına alınması nedeniyle bir tırmanışı da göstermektedir. Bizim tabii ki Türk makamlarından talebimiz, Sayın Yücel’in derhal hâkim karşısına çıkartılması ve kendisine yöneltilen suçlamaların incelenmesidir. Biz bu suçlamaların dayanaksız olduğunun ve meslektaşımızın serbest bırakılmasının ortaya çıkağından eminiz. Biz Türkiye'de basın özgürlüğü konusunda federal hükümete bu hafta sonu başka kuruluşlar ile birlikte bir dilekçe de vereceğiz. Orada bu konu gündeme gelecektir" diye konuştu.

"Suçlamanın hiçbir dayanağı yok"

Christoph Dreyer Türk makamlarının Deniz Yücel’e "terör örgütüne üyelik" suçlamasını yönelttiklerini hatırlatarak, “Bu suçlamanın hiçbir dayanağı yok. O sadece gazetecilik görevini yerine getirdi. Kamuoyunu ilgilendiren bir konu hakkında, Türkiye Enerji Bakanı’nın faaliyetleri ve onun medyaya etkisi konusunda elindeki bilgileri kamuoyu ile paylaştı. Bu yüzden terör örgütü ile ilişkilendirilmesinin ve yargılanmak istenmesinin keyfî bir girişim olduğu kanısındayım” ifadelerini kullandı.

Yücel'in gözaltına alınmasına bir başka meslek örgütü Alman Gazeteciler Birliği (DJU) de tepki gösterdi. Birliğin Başkanı Ulrich Jansen da DW Türkçe’ye yaptığı açıklamada şunları söyledi: “Alman Gazeteciler Birliği (DJU) olarak Türkiye’deki gelişmeleri uzun zamandan beri ve yoğun bir biçimde izliyoruz. Die Welt’te çalışan meslektaşımızın gözaltına alınması, Cumhurbaşkanı Erdoğan rejiminin gazetecilere gözdağı verme girişimidir. Ve bu yapılan sadece tek tek basın mensuplarına yönelik değil, eleştirel gazeteciliğe indirilmiş bir darbedir. O yüzden bu gözdağı verme girişimi, tek tek gazetecilerin gözaltına alınması kadar önem taşıyor.”

"Terörist örgüte üyelik suçlaması yeni değil"

Deniz Yücel'e yöneltilen ‘terör örgütüne üyelik' suçlamasının gazetecilere sıkça yönetilen bir suçlama olduğuna vurgu yapan Ulrich Jansen, "devlet tarafından eleştirel gazetecilere karşı önlem almak için kullanılan yapay bir suçlamadır ve bizce hiçbir inandırıcılığı yoktur" diye konuştu. Deniz Yücel'in gözaltına alındığı bilgisini aldıktan sonra geçen hafta cuma günü Alman Gazeteciler Birliği’nin (DJU) bir dayanışma bildirisi yayınladığını kaydeden Jansen, meslektaşları Yücel'in derhal serbest bırakılmasını talep ettiklerini belirtti. Türkiye'deki sendikal çevrelerle bağlantıları olduğuna işaret eden Jansen, kendi örgütlerinin de üyesi olduğu Avrupa Gazeteciler Federasyonu EJF (Europäische Journalisten-Föderation) üzerinden de ilişkileri kullanarak münferit durumlarda neler yapabileceğine dair çalışmalar yapıldığını bildirdi.

Ulrich Jansen, Türkiye'de takibat ya da tehdit altındaki gazetecileri korumak ve onlarla dayanışma için kuruluşlar oluşturmanın da önemine dikkat çekti. Deniz Yücel'e yönelik olası bir yargılama ve tutukluluk durumunda Türkiye’ye gözlemci gönderilebileceğini ya da Türkiye'deki meslek örgütleri ile uygun olan adımların atılacağını belirtti.

Deniz Yücel’in gözaltına alınmasını eleştiren bir başka meslek örgütü de Alman Gazeteciler Sendikası (DJV) oldu. Sendika Başkanı Frank Überall Alman Basın Ajansı’na (DPA) yaptığı açıklamada, “Bu girişim Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın OHAL'i kötü amaçlı kullanarak, kendilerinin hoşuna gitmeyen haberciliği önlemeye çalıştığını” söyledi. Überall, "Alman hükümetinin diplomatik kanalları kullanarak meslektaşımızı koruma altına almasını bekliyoruz” diye konuştu.

"Eleştirel gazetecilik susturulmaya çalışılıyor"

Gazeteci Frank Überall, DW Türkçe’ye yaptığı açıklamada darbe girişiminin öncesi ve sonrasında Türkiye’de bulunduğunu ve Türk medyasını yakından takip etme imkânı bulduğunu söyledi. O dönemlerde de eleştirel medyanın susturulmaya çalıştığını kaydeden Überall olağanüstü hal uygulamasından sonra bu durumun son derece kötüleştiğine işaret etti. Überall, Deniz Yücel'in gözaltına alınmasının buz dağının sadece görünen kısmı olduğunu, hapiste yatan 100'ün üzerinde Türk gazetecinin de unutulmaması gerektiğini vurguladı. Überall, Türkiye'de eleştirel gazeteciliğin sistematik bir biçimde susturulmaya çalışıldığını savundu.

Yücel'in gözaltına alınmasının yeni bir aşamaya işaret ettiğini kaydeden Frank Überall, bu tavır ile Almanya’daki basın özgürlüğüne saldırı düzenlenmiş olduğunu ifade etti. Überall, "Zira Yücel haberlerini Alman Die Welt gazetesi için hazırlıyor” diye konuştu. Deniz Yücel’in gözaltına alınması devletin gazetecilere yönelik gözdağı verme girişimini ortaya okyduğunu kaydeden Übreall “Bu tavır Türkiye'deki gazetecilerin özgürce haber yapmalarına izin verilmediğini bir kez daha gözler önüne seriyor” ifadesini kullandı. Özgür gazeteciliğin ve insanların haber alma özgürlüğünün önemini vurgulayan Überall, "Gazetecilik suç olamaz” diye konuştu.

Überall, "Deniz Yücel’e hukuk devleti kurallarının uygulanmasını bekliyoruz. Bu konuda Başbakan Merkel ve üst düzey Alman politikacılar da aynı görüşü paylaşıyor. Umarım onlar da bu konuda baskı yaparlar” dedi.

© Deutsche Welle Türkçe

Çelik Akpınar