Sözcü yazarı Deniz Zeyrek, Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Tayyip Erdoğan'ın, ABD'nin Ankara Büyükelçisi Jeff Flake'in CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nu ziyaretine ilişkin söylediği, "Ayıptır, azıcık kafanı çalıştır. Sen büyükelçisin. Senin buradaki muhatabın Cumhurbaşkanı'dır. Sen bundan sonra hangi yüzle Cumhurbaşkanı'ndan randevu isteyeceksin? Bizim kapılan kapandı ona, bir daha göremezsin. Niye? Haddini bileceksin. Büyükelçi olarak görevini bileceksin. Bir büyükelçi nasıl çalışır, bunu öğreneceksin. Bunu öğrenmediğin takdirde bu kapı öyle yol geçen hanı değil, giremezsin" sözlerini yorumladı.
"Yapılması gereken en doğru şey, o görüşmeyi not edip görmezden gelmekken Erdoğan'ın bu kadar içli ve abartılı tepki göstermesinin nedeni ne olabilir ki?" diye soran Zeyrek, şunları kaydetti:
"Belki bu görüşmeden bir propaganda konusu çıkarmaya hazırlanıyordur. Yakında her çıktığı kürsüde seccade bölümünden sonra 'Bakın rakibimi dış güçler destekliyor' derse şaşırmayın.
Belki bu görüşmeyi fazla ciddiye almasının nedeni kendi siyasi geçmişindeki bazı anılarıdır. O anılardan yola çıkarak, 'ABD Büyükelçisi ziyaret ediyorsa, O'nun kazanacağına inanıyordur' diyordur.
(Hatırlayın lütfen: 15 Ekim 1996'da ABD'nin o zamanki Ankara Büyükelçisi Morton Abromowitz'le görüştükten sonra kendisinin siyasi yol haritasında ciddi bir değişiklik olmuş, siyasette yerelden ulusala geçmesini sağlayan gelişmeler yaşanmıştı.
Aynı şekilde yeni kurdukları AK Parti, yol arkadaşı Abdullah Gül 23 Temmuz 2001 günü İngiltere'nin Ankara Büyükelçisi David Logan'la görüştükten bir buçuk yıl sonra tek başına iktidar olmuştu.)
İster ilki ister ikincisi olsun.
Bu açıklama, Erdoğan'ın seçimi kaybetme ihtimalini fazla taktığının önemli bir göstergesidir."