T24 - Denizbank CEO'su Hakan Ateş, Denizbank'ın sahibi Dexia'yı yönetim kurulunda yer alan 9 kişiden biri oldu. Milliyet gazetesi yazarı Güngör Uras, "BDDK denetim ve gözetiminde güçlendiği için ve de bankalar kâr eder hale geldiği için yabancı bankalar Türkiye’ye giderek daha fazla ilgi duyuyor" dedi.
Güngör Uras'ın Milliyet gazetesinde "Bankalarımızın güç göstergesi kâr rakamlarıdır" başlığıyla yayımlanan (21 Aralık 2010) yazısı şöyle:
Bankalarımızın güç göstergesi kâr rakamlarıdır
Denizbank’ın tepe yöneticisi Hakan Ateş (51), bankanın sermayesinin tamamına sahip Dexia’nın yönetim kuruluna girdi.
Dexia’nın Belçika’daki genel merkezinden yapılan açıklamada bankanın 2014 yılına kadar oluşturduğu stratejisinde, toplam kârının üçte birini Denizbank’tan elde etmeyi planladığı açıklandı.
Denizbank aktif büyüklüğü bakımından Türkiye’nin 9’uncu büyük bankası. Özel bankalar sıralamasında 6’ncı büyük banka. Kârlılık sıralamasında 5’inci banka.
Denizbank’ın sahibi Dexia grubu, 600 milyar euro aktifi ve de şemsiyesi altındaki 33 banka ile dünyanın en büyük 27’nci, Avrupa’nın en büyük 16’ncı finans grubu.
Denizbank 2009 yılı sonunda Dexia grubunun toplam aktifinin yüzde 2.5’i büyüklüğündeki aktifi ile grubun toplam kârının yüzde 28’ini elde etti. 2014 projeksiyonuna göre grubun toplam kârının yüzde 30’unu elde edecek.
Bu haberin önemli yanları nedir?
1) Denizbank’ı tabela bankası olmaktan çıkararak, önde koşar hale getiren Hakan Ateş, banka yönetimindeki başarısı nedeniyle Dexia’yı yönetecek 9 kişiden biri oluyor.
2) Türkiye ekonominin büyümesine paralel olarak banka sistemi geliştiği ve de banka sistemi BDDK denetim ve gözetiminde güçlendiği için ve de bankalar kâr eder hale geldiği için yabancı bankalar Türkiye’ye giderek daha fazla ilgi duyuyor.
Bankalar büyüsün, kâr etsin
Olan biteni iyi değerlendirmeye mecburuz.
Türkiye’de bankaların büyümesi, güçlü hale gelmesi ve kârlarının artması son zamanlarda “kötü bir şeymiş” gibi görülmeye, değerlendirilmeye başladı. Neredeyse, “Ne yapsak da şu bankaların kolunu, bacağını kırsak, bu kadar hızlı koşmasalar” arayışı başladı. Önce, bankaların büyümelerine sınır getirilmesi tartışmaları gündeme geldi. Şimdilerde ise, bankaların kanuni karşılık oranlarını yükselterek, kârlılıklarını azaltma arayışı başladı.
(1) Bankalar güç kaybederse, ekonomide büyüme durur. Bakınız Batı’da krizden çıkamayan ülkelerin durumuna. Bankaları bir türlü ayağa kaldıramıyorlar. Banka sistemini çalıştıramıyorlar.
(2) Bankalar ekonominin vitrinidir. Finansçılar ekonomiyi bankaların durumundan izler. Çünkü bankalar bir ölçüde ekonominin aynasıdır. Ve de rakamları şeffaf, güvenilirdir. Bu yazının altında hisse senetleri borsada işlem gören bankaların piyasa değerleri ve de borsada işlem gören hisse senetlerindeki yabancı payları veriliyor. Dikkati çeken şudur: Bankaların halka arz edilen hisse senetlerinin tamamına yakınını yabancı yatırımcılar toplamış.
Neden: (1) Bankalara güven var. (2) Bankalar kârlı kuruluşlar.
Denizbank’ı başarıya götüren Hakan Ateş’in Dexia grubunu yönetecek 9 kişiden biri olarak atanmasını bu anlatılanlar çerçevesinde değerlendirmek gerekir. Ankara Kolejli kardeşimiz Hakan Ateş’e aynı başarıyı sürdürmesi dileğiyle tebrikler. Tabii ki bu başarının arkasında Denizbank çalışanlarının tümünün alınteri var. Onu da unutmayalım...