İdamının üzerinden 40 yıl geçen Deniz Gezmiş ve arkadaşlarını anmak yeniden suç kapsamında. Yargıtay 9. Ceza Dairesi, 2007'de Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan, Hüseyin İnan'ı ve Mahir Çayan'ı anan 32 kişiden 4'üne verilen cezayı onadı. 12 Eylül'de şartlı tahliye olan 4 kişinin cezalarının ertelenmemesi nedeniyle eski cezalarının kalan kısmını da yatması gündeme geldi.
Gökçer Tahincioğlu'nun Milliyet'te yer alan haberine göre, 6 Mayıs 2007'de, Hıdrellez şenlikleri için bölgede bulunan Devrimci 78'liler Federasyonu üyesi bir grup, otobüsle, Tokat Kızıldere'ye gitti.
Grup, burada idam edilen Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan'la, Kızıldere'de öldürülen Mahir Çayan'ı andı. Çayan'ı ihbar eden muhtarın evinin önünde Recep Kaygusuz tarafından okunan basın açıklamasını dinleyen grup, "Deniz, Mahir, Ulaş, kurtuluşa kadar savaş" sloganı attıktan sonra otobüslere bindi ve olaysız biçimde köyden ayrıldı.
Ancak jandarmanın düzenlediği tutanak doğrultusunda basın açıklamasını okuyan Kaygusuz ve dinleyen 31 kişiye dava açıldı. Eylemin, "terör örgütünün faaliyeti çerçevesinde suçu ve suçluyu övme" suçunu oluşturduğu gerekçesiyle, dosya Özel Yetkili Ankara Başsavcıvekilliği'ne geldi.
Açılan dava sonunda Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi, 32 kişiyi 5'er ay hapse mahkum etti. Mahkeme, cezanın oranını gözönüne alarak, 28 kişi için "hükmün açıklanmasının geriye bırakılması" kararı verdi.
Kararda, 5 yıl süresince benzer bir suç işlememeleri halinde bu kişilerin cezasının ortadan kalkacağı belirtildi. Mahkeme, aralarında açıklamayı okuyan Kaygusuz'un da bulunduğu 4 sanığın cezasını ise önceden şartlı olarak ertelenen mahkumiyetleri bulunduğu gerekçesiyle hükmün açıklanmasının geriye bırakılması kapsamına almadı.
4 sanığın temyiz ettiği karar Yargıtay'a geldi. Yargıtay Başsavcılığı, hazırladığı tebliğnamede, "Sanıkların suç işlediğini ancak bu suçu terör örgütünün faaliyeti çerçevesinde işlediklerine ilişkin deliller gösterilmeden sanıklar hakkında fazla ceza tayin edildiğini" belirterek, kararın bozulmasını istedi. Yargıtay 9. Ceza Dairesi ise tebliğnameyi ve sanıkların itirazlarını dikkate almadı.
Daire, sanıkların savunmalarının inandırıcı gerekçelerle reddedildiğini, hükümde isabetsizlik bulunmadığını belirterek, Sevil Topaloğlu, Hayati Bozer, Recep Kaygsuz ve Orhan Ocak hakkındaki kararı onadı.
Böylece, son olarak CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun da mezarı başında andığı Gezmiş, Aslan, İnan ile Çayan gibi devrimci önderleri anmanın suç olduğu Yargıtay tarafından kayıt altına alındı. Ancak 4 isim hakkındaki karar, farklı bir sonuç daha doğurdu. 4 ismin cezasının ertelenmemesi ve infaz edilecek olması, 12 Eylül döneminde şartlı olarak ertelenen cezalarını da yeniden çekmeleri sonucunu doğurabilecek.
4 ismin infaz işlemlerini yürütecek savcılık, önceki ertelemeyi yeniden ceza aldıkları gerekçesiyle kaldırırsa, bu isimler 12 Eylül'den kalan cezaları da yatacak.
Bu isimlerden 10 yıl cezaevinde kaldıktan sonra şartlı olarak tahliye edilen Ocak'ın, müebbet hapis hükümlüsü olması nedeniyle 2027'ye kadar cezaevinde yatması gerekecek. Ağır hastalığı bulunan Ocak, bu tarihe kadar cezaevinden çıkamayacak. Diğer isimlerin ne kadar yatacağı ise savcılığın dosyaları üzerindeki incelemesinden sonra belli olacak.
Devrimci 78'liler Federasyonu avukatı İlyas Tanyeli, karar için, "Yargıtay, daha önce, aynı suç nedeniyle yapılan yargılamada, eylemin terörle ilgisi olmadığına karar verdi. Aynı suç nedeniyle başka arkadaşlarımız Çorum'da sulh ceza mahkemesinde yargılanıyor.
Ancak burada bu yönde karar çıktı. Bu karar, eski cezalarını da çekmeleri anlamına geliyor. İlgisiz, barışçıl bir eylemden dolayı yıllarca yatmak zorunda kalabilirler. Açıklama yapana değil, dinleyene de ceza veriyorlar. Eski eylemleriyle, davalarıyla ne ilgisi var, anlayamadık. Nasıl oldu da bu bağı kurup hüküm kuruldu, bilmiyoruz, itiraz edeceğiz" dedi.