Deprem komisyonunda hazırlanan rapor Meclis'e sunuldu: İstanbul başta olmak üzere riskli şehirlere yoğun göç durdurulmalı

Deprem komisyonunda hazırlanan rapor Meclis'e sunuldu: İstanbul başta olmak üzere riskli şehirlere yoğun göç durdurulmalı

TBMM Deprem Araştırma Komisyonu’nun hazırladığı raporda, Türkiye’de nüfus ve ekonomik aktivitenin deprem riski yüksek şehirlerde yoğunlaştığı tespitine yer verilerek, depreme dirençli kent planlaması yapılması istendi.

İstanbul başta olmak üzere, deprem riski olan şehirlere yoğun göçün durdurulması ve kırsala dönüşün canlandırılması istenen TBMM deprem raporunda kentsel dönüşüm için faiz desteği ve KDV indirimi ile ilgili tavsiyelerde de bulunuldu.

Milliyet'ten Önder Yılmaz'ın haberine göre, Komisyon raporundaki 6.7 milyon riskli yapının dönüşümünde kentsel dönüşüm modeli detaylı ele alınırken finansman sorunu başta olmak üzere bazı tespit ve öneriler özetle şöyle sıralanıyor:

  • Kentsel dönüşümün teşvik edilmesi amacıyla mülk sahiplerine verilen faiz desteği oranı ile kredi miktarı arttırılmalı, vadeler uzatılmalı.Faiz desteği; Merkez Bankası tarafından hesaplanan konut kredilerine uygulanan ortalama faiz oranının yüzde 50’si esas alınarak belirlenmeli.Kentsel dönüşüm için faiz destekli kredi kullandıracak bankalar ile Çevre ve Şehircilik Bakanlığı arasında yapılacak protokollerde kredi ödemelerinin, yapılan işin ilerleme oranlarını ve maliyetlerini gösteren pursantaj cetveline göre işi yürüten yüklenici firmaya hakediş bazında yapılmasını sağlayacak düzenleme yapılmalı.
  •  
  • Kentsel dönüşümde maliyeti düşüren yenilikler içeren yerli ve hafif yapı malzemelerinin kullanılmasını teşvik edecek şekilde KDV indirimi uygulanmalı.Dünyanın çeşitli ülkelerinde kentsel yenileme ve iyileştirme projelerinde kullanılmak üzere tasarlanan Vergi Artışına Dayalı Finansman Yöntemi (Tax Increment Financing-TIF) kentsel dönüşüme kaynak sağlamaya yönelik alternatif yöntemler arasında değerlendirilmeli. Bu finansman yöntemi ile bir bölgede altyapı projelerinin (metro, hafif raylı sistem vb.) yanı sıra üstyapı (park, rekreasyon) ve benzeri kamu projeleri sebebiyle değer artışı meydana gelmesi durumunda değer artışı üzerinden pay alınarak kentsel dönüşümün finansmanında kullanılması sağlanmalı.
  • Uluslararası finans kuruluşlarından uygun koşullu kaynak temin edilmeli, küresel ölçekte yüksek düzeyde bulunan İslami fonlardan yararlanılmalı, kira sertifikası (sukuk) ihracı vb. yöntemlerle ülkemize finansman çekilerek kentsel dönüşümde kullanılması sağlanmalı.

     Deprem riski yüksek bölgelerdeki belediyelerin yıllık yatırım bütçelerinin yüzde 10’unu kentsel dönüşüm projeleri için ayırmaları sağlanmalı ve ayrılan kaynağın yerinde kullanılması için gerekli denetimler yapılmalı.İmar planı değişikliği sonucu değer artış payı olarak tahsil edilen gelirlerden belediyelere aktarılan tutarlar kentsel dönüşüm projelerinde kullanılmalı.Emlak vergisi gelirlerinden belli oranda pay, kentsel dönüşüme ayrılmalı.

    Özellikle deprem açısından riskli olan şehirlerde, nüfusun ve ekonomik aktivitenin yoğunlaştığı görülmektedir. Çeve ve Şehircilik Bakanlığı’nın, hazırlık çalışmalarını sürdürdüğü Türkiye Mekânsal Strateji Planı’nda, bazı şehirlerin dengesiz büyümesine karşılık orta büyüklükteki kentlerin kalkınması, cazibelerinin artırılması, mümkünse yeni cazibe merkezlerinin oluşturulması ile şehirlerin kademelenmesi gözden geçirilmeli. Deprem senaryoları geliştirilmeli.İstanbul başta olmak üzere deprem açısından riskli olan şehirlere yoğun göç durdurulmalı ve deprem riski azaltılmalı.

    Kırsal canlandırma, şehirlerimizde mevcut yapı ve nüfus yoğunluğunun azaltılmasına katkı sağlayacaktır. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nca yürütülen Tarımköy uygulaması ile depreme dayanıklı, güvenli konutlar ve diğer donatılar yapılarak vatandaşların hizmetine sunulmaktadır. Kırsala dönüşün hızlanması ve kentlerdeki nüfus yoğunluğunun azaltılması amacıyla bu uygulamaların özellikle deprem riskinin yüksek olduğu illerde yaygınlaştırılması sağlanmalı.