Sincan Cezaevi, Hatay Belen’de depremde 13 kişinin hayatını kaybettiği bir binanın yapı denetim sorumlusu olduğu gerekçesiyle tutuklanan C.A’nın mesai saati sonrasında yakınlarıyla kapalı görüşme yapmasına izin verilmesi nedeniyle karıştı. Görüşmeyi duyan cezaevindeki tutuklular, avukatlarından kendilerine de özel görüşme yaptırılması için talepte bulunmalarını istemeye başladı. 13 kişinin ölümünden sorumlu tutulan C.A, cezaevi müdürü ve savcılığın sözlü talimatıyla ailesiyle görüştürüldüğü iddia ediliyor.
Kahramanmaraş merkezli depremlerde büyük çaplı yıkıma uğrayan Hatay’ın Belen İlçesindeki bir binada 13 kişi hayatını kaybetti. Karaağaç Konarlı Mahallesi Asri Caddesi'ndeki binanın çökmesine ilişkin İskenderun Başsavcılığınca yürütülen soruşturma kapsamında, aralarında yapı denetim sorumlusu C.A’nın da bulunduğu 4 kişi, "bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne neden olmak" suçundan tutuklandı. C.A tutuklanmasının ardından Sincan L2 Kapalı Cezaevine nakledildi. Edinilen bilgiye göre C.A, 2 Mart akşamı ziyaret saatinin sona erdiği 17.30’dan sonra kendisini ziyarete gelen iki yakınıyla, “savcılık ve kurum müdürünün sözlü talimatı uyarınca kapalı görüş” gerçekleştirdi.
Ancak 13 kişinin ölümünden sorumlu tutulan C.A’nın mesai saati sonrasında yaptığı bu özel izinli görüşme, cezaevinde kalan diğer tutuklu ve mahkumlarca duyuldu. Cezaevi içerisinde bu görüşmeye ilişkin bilgilerin yayılması sonrasında bazı tutuklular, avukatlarından kendilerine de özel görüşme yaptırılması için dilekçe vermelerini talep etti. T24’e konuşan ve cezaevinde müvekkili bulunan bir avukat şunları söyledi:
“Duyduğumuza göre bu kişi, daha depremin üzerinden 1 ay geçmeden ve kendisi tutuklanalı birkaç gün olmuşken özel muameleye tabi tutularak ziyaret ve mesai saatleri dışında yakınlarıyla kapalı görüşme gerçekleştirmiş. Normal şartlarda hangi koğuşun, hangi gün, hangi saatler arasında ve kimlerle kapalı görüş yapabileceği önceden bellidir. Ama bu zaman aralığı hiçbir zaman mesai saati dışında olamaz, kimseye özel bir görüşme yapma hakkı tanınamaz.
Bu kadar kişinin ölümünden sorumlu bir kişi, daha tutuklanır tutuklanmaz özel muamele görünce bu durum cezaevinde kalanlar tarafından duyulmuş. Böyle olunca görüşmeye gittiğimiz müvekkiller, bizim de kendilerine aynı muamelenin yapılmasını sağlamamızı bekliyor. C.A isimli bu kişi için hangi savcının sözlü talimat verdiğini bilmiyoruz. Ama böyle bir şeyin, yüksek güvenlikli bir cezaevinde savcılık ve kurum müdüründen habersiz gerçekleşmesi zaten beklenemez. Konuyla ilgili idari ve adli bir soruşturma yapılıp yapılmadığını da henüz öğrenemedik ancak bu görüşmenin mutlaka kamera kaydı vardır ve tarihi saati bellidir. Hangi memurların bu işe karıştığı, kimin izin verdiği da ortaya çıkar. Biz de avukatlar olarak bir bilgi edindiğimiz an suç duyurusunda bulunmayı düşünüyoruz. Binlerce insanımızı kaybettiğimiz, milyonlarca insanın yerinden yurdundan olduğu depremlerin acısı bu kadar sıcakken bu özel muamelenin sebebini de anlamaya çalışıyoruz. Bu işin peşini bırakmayacağız”