Depremde eşi, oğlu, gelini ve torununu kaybetti: "Küçük kıyameti yaşadık, aileme mi yanayım, memleketin haline mi?"

Depremde eşi, oğlu, gelini ve torununu kaybetti: "Küçük kıyameti yaşadık, aileme mi yanayım, memleketin haline mi?"

Kahramanmaraş'ta, depremde eşi, oğlu, torunu ve gelinini kaybeden Turan Tatlıyer, "Yaşananlar anlatılamaz. Yani tarif edilemeyecek bir şey bu. O an, küçük kıyamet. Daha atlatamadık. Aileme mi yanayım, memleketin bu haline mi yanayım?" dedi.

Kahramanmaraş'ta 5 kişilik Tatlıyer ailesinin oturduğu apartman, Pazarcık merkezli 7.7 büyüklüğündeki ilk depremde yıkıldı. Deprem sırasında işte olan Turan Tatlıyer’in eşi, oğlu, torunu ve gelini enkaz altında kaldı. Vatandaşlar tarafından cenazelerine ulaşılan 4 kişi, toprağa verildi. Onikişubat Stadyumu'na kurulan çadır kente yerleşen Tatlıyer, o gün yaşadıklarını anlattı.

"Aileme mi yanayım, memleketin bu haline mi yanayım?"

Deprem sırasında işten geldiğini ve 6 katlı apartmanın tamamen çöktüğünü gördüğünü ifade eden Tatlıyer, yaşadıkları depremleri 'küçük kıyamet' olarak nitelendirdi. Tatlıyer, "Ben işteydim, ailem evdeydi. Enkaz altında kaldılar. Hanımım, oğlum, gelinim ve torunum da enkaz altında kaldı. 6 katlı bina komple yıkıldı. Dördünü de defnettim. Yalnız kaldım. Şu anda çadır kentte kalıyorum. Yaşananlar anlatılamaz. Yani tarif edilemeyecek bir şey bu. O an, o gece yaşadıklarımız kıyamet, küçük kıyamet. Daha üzerimizden atlatamadık. Aileme mi yanayım, memleketin bu haline mi yanayım? Bu bizim kara günümüz oldu. İnsanın ciğeri yanıyor, ciğerimiz yanıyor. İçin için ağlıyoruz, ağıtımızı dışarı veriyoruz" dedi.

"Tırnaklarımızla kazıyorduk o yığıntıyı"

Enkazdan bir süre ailesinden ses geldiğini ancak daha sonra kesildiğini belirten Turan Tatlıyer, "Öğleden sonra saat 2 gibi ses kesildi. Saat 4 gibi biz artık tırnaklarımızla kazıyorduk o yığıntıyı. Ne bir balyozumuz vardı ne de elimizde bir küreğimiz vardı. İnsan gücüyle. Sonra Allah razı olsun bir yerden balyoz bulduk da onunla kıra kıra ailemin cenazelerine ulaştık. Hepsini çıkardım, 4 kişiyi. Dayanmak çok zor" diye konuştu.

"Evden kuşumdan başka bir şey çıkartmadım"

Çadır kentte kalan 11 yaşındaki Rahim Akıllı da "Uyuyordum, sesler geliyordu. Herkes dışarı çıkıyordu. Anneannem ve dedem çıktı. Önüme soba devrildi. Ablamı kaldırdım, oradan atladık çıktık. Bizim evden önce girip Fıstık isimli muhabbet kuşumu aldım. Karşı eve götürdüm. Orada oturuyorduk, halam yemek yapmayı düşünüyordu. Sonra tekrar deprem oldu. Bu sefer en önce ben çıktım. Merdivenden atladım serçe parmağım kırıldı. Beni deprem sesi korkutuyor, sarsıntı korkutmuyor. Evden kuşumdan başka bir şey çıkartmadım. Eve girmiyoruz" dedi.

Onikişubat Stadyumu'na kurulan çadır kentte, oluşabilecek yangın tehlikesine karşı tedbir alındı. Çadırlar arasında 'yangın koridoru' açılırken, çadırların yakınlarına da 50'nin üzerinde yangın söndürme tüpleri yerleştirildi. Ayrıca stadyumun çevresindeki yüksek noktalara 'yangın gözetleyici' askeri görevliler yerleştirildi. Stadyum çevresine de Orman Bölge Müdürlüğü'ne ait arazözler konumlandırıldı. (DHA)