Kahramanmaraş merkezli depremler dezavantajlı grupları farklı şekilde etkiliyor. Bu grupların başında kadınlar geliyor. DW Türkçe'nin deprem bölgesinden konuştuğu kaynaklar, kadınların acil ihtiyaçlarına ve bu ihtiyaçların ivedilikle karşılanması gerektiğine dikkat çekiyor.
Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu (UNFPA) Türkiye'nin verdiği bilgiye göre, depremden etkilenen kadınların 3 milyon 910 bin 497'si üreme çağında. Deprem bölgesinde 214 bin 325 hamile var, bu kadınların 23 bin 814'ünün bir ay içinde doğum yapması bekleniyor.
Adıyaman'da bulunan doktor Ö., kentteki kadın doğum ve çocuk hastanesinin depremde zarar görmesi nedeniyle Adıyaman Üniversitesi Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde acil gebe bakımı için şartlar dahilinde servis kurduklarını anlatıyor:
"Burada küçük bir doğumhane kurduk. Şimdiye kadar sekiz normal doğum gerçekleştirdik. Sezaryen gerekenleri ve erken doğum tehdidi olan birini sevk ettik. Sadece birinin durumu acil olduğu için ameliyata almak durumunda kaldık. Anne ve bebek şu an sağlıklı."
Doktor Ö., Adıyaman'daki sağlıkçıların çoğunun vefat ettiğini söylüyor:
"Biz burada olduğu kadar bir sistem kurduk. Gebelerin durumunu takip ediyoruz. Kanaması olan gebeler oldu, tedavi ettik. Tabii normal hastane düzeni yok. Hastane güvenli dediler ama çok da güvenemiyoruz."
Depremin vurduğu illerde Adıyaman'da gönüllü olarak sahada çalışan Dilek Başalan, mevcut kaos içinde kadınlara özgü durumların yok sayılabildiğini dile getiriyor:
"İlaç sıkıntısı var. Stresten kaynaklı yaşanan kanamalar uzun sürüyor. Kadınlar günlerdir iç çamaşırı dahi olmadan kanamalarını durdurmaya çalışıyorlar. Mikrop kapma tehlikeleri var. Kullandıkları çamaşırlar bir süre sonra enfeksiyon riski taşıyacak."
Kadınların hijyen ihtiyaçlarına dikkat çeken sosyal medya kullanıcıları, Twitter'da hijyenik ped markalarını etiketleyerek çağrıda bulunuyor.
Deprem bölgesindeki en önemli ihtiyaçlardan biri, seyyar tuvaletler. Yaşanan tuvalet sorunu da kadınları birebir etkiliyor. Dilek Başalan, "Sabah bulduğumuz tuvaletlere girmek istedik. Kesinlikle kullanılabilecek halde değiller. Kadınların hijyenik ortamda tuvalete girmeleri, regl döneminde sağlıklı malzeme kullanmaları gerekiyor. Prefabrik tuvaletler üzerine yoğunlaşacağız" diyor.
Endişe yaratan durumlardan bir diğeri ise hastalıklar. Dilek Başalan mevcut koşullar nedeniyle kadın hastalıklarında artış olabileceğine de dikkat çekiyor.
Antep Islahiye'de bulunan gönüllülerden Nevruz Tuğçe Özçelik de tuvalet ihtiyacını dile getiriyor. "Buraya daha yeni kadın pedi, çocuk bezi gibi hijyenik malzemeler de geliyor. Bizim bulunduğumuz yerde su ve altyapı sorunu var. Su akmıyor. Dolayısıyla tuvaletler çok pis" diyor.
Hatay Merkez Spor Salonu'nda gönüllü olarak çalışan Ayşe, deprem bölgesine birçok yerden destek geldiğini ancak yardımların yetersiz kaldığını dile getiriyor.
"Kadın kıyafetlerinde ciddi sorunlar var. Genellikle kullanıma uygun olmuyor. Ped, bez derdi var. Özellikle kadın pedi, iç çamaşırı, eşofmanı çok az."
Ayşe, çalıştığı bölgede kadın gönüllü sayısının az olduğunu, bu sayının artması gerektiğini söylüyor.
"Kadınlar kendilerine ait istekleri söylemiyor, utanıyorlar. Ancak bir kadın görevli olursa ped, iç çamaşırı isteyebiliyorlar. Her şey çok plansız. Çok sayıda enkaz altında kadın var. Benim bulunduğum bölgedeki kadınlar Hatay'ı terk etmek istemiyor ama yarına dair çok endişeliler."
Bölgedeki gönüllülerden Dilek Başalan, deprem bölgesinde çalışan kadın gönüllüler olarak bölgedeki kadınların durumu hakkında hızlıca fizibilite çalışması yapacaklarını ifade ederek, "Gidilmeyen köyler var. Oradaki kadınlar, çocuklar ne durumda? Eksiklikleri çıkarıp ona göre hareket etmeliyiz" diyor.