Vanlı depremzede annenin çığlığı: Ya mumdan yanacağız ya soğuktan donacağız

Vanlı depremzede annenin çığlığı: Ya mumdan yanacağız ya soğuktan donacağız

Hülya Karabağlı / ANKARA

Gündem Çocuk Derneği, depremin ikinci yılında Van-Erciş’le ilgili Durum Değerlendirme Raporu hazırladı. Konteynırlarda açlık grevindeki ailelerin çaresizliğine bir kez daha rikkat çeken Dernek, konteynır Kentten yazan Asuman. Ç adlı bir annenin mektubuna yer verdi. Asuman Ç., “Ya mumdan yanacağız ya soğuktan donacağız. Burası tatil köyü değil. Mecburiyetten buradayız. TOKİ verseler bile ben ödeyemem. Bu devletin bizim için prefabrik yapacak gücü de mi yok? Çocuklar hastalanıyor. İlaç alamıyoruz. Gelsinler bir gün kalsınlar burada” diyor.

Asuman Ç.’nin mektubunun da yer aldığı değerlendirme raporu şöyle:

 

'Burası tatil köyü değil. Mecburiyetten buradayız'

 

Yarın 23 Ekim. Van Erciş depreminin ardından iki yıl geçti. Van’da resmi kayıtlara göre 644 kişinin ölümüne ve binlerce kişinin yaralanmasına neden olan depremlerin ardından Devlet tarafından onlarca çalışma yapıldığı belirtildi. Şu anda Van’da ve Erciş’te yaşanan durum ise ‘yapılanların’ yeterliliğinin sorgulanması gerektiğine dikkat çekiyor.

“4 çocuğum var. Çok soğuk. Durumum iyi olsa niye burada durayım. Geçenlerde mum ateşi lavabo aynasını ve banyo perdesini yaktı. Erken fark etmesek biz de yanacaktık. Ya mumdan yanacağız ya soğuktan donacağız. Burası tatil köyü değil. Mecburiyetten buradayız. TOKİ verseler bile ben ödeyemem. Bu devletin bizim için prefabrik yapacak gücü de mi yok? Çocuklar hastalanıyor. İlaç alamıyoruz. Gelsinler bir gün kalsınlar burada. Dayanabilirler mi? Durumumuz iyi mi, kötü mü o zaman anlarlar.

 

'Semaveri dışarıda yakıyoruz'

 

"Depremden önce kayınpederimin evinde kalıyordum. Kira ödeyemediğimiz için kayınpederim bizi çıkarmaya çalışıyordu. Çıkamadık. Şimdi ben buradan nasıl çıkayım, nereye gideyim? Konteynırdayız diye cüzzamlı gibi bakıyorlar bize. Burayı boşaltın diyorlar. Biz işgalciymişiz gibi. Akşam 8’de yatağa giriyoruz. O zamana kadar battaniyeye sarınıp ısınıyoruz. Semaveri dışarda yakıp içeri getiriyoruz. Dumanı zehirliyor, rahatsız oluyoruz. (Kayaçelebi konteynır kenti, Asuman Ç, anne)

Bu rapor 23 Ekim 2011 ve 9 Kasım 2011’de yaşanan depremlerin ardından bölgede - özelde çocukların yaşamını doğrudan ya da dolaylı olarak etkileyen konuları ve- yaşananları görünür kılmak, mevcut durumun anlaşılmasına ve sorunların çözümüne katkıda bulunmak amacıyla hazırlandı.

Bölgede yaşayan kişiler ve çeşitli kurum temsilcileri ile yapılan görüşmeler ve gözlemlerle yürütülen alan çalışmasına ve konuyla ilgili belgelere dayanan rapor, dört temel alana odaklandı. Bunlar (I) Geçici ve Kalıcı Barınma Koşulları, (II) Psikososyal Durum, (III) Eğitim Koşulları ve (IV) İmar ve Ekonomik Durum’dur. Rapor, ele alınan alanlarla ilgili değerlendirme ve önerileri içermektedir.

Raporun yaşanan sorunları görünür hale getirmeye çalıştığı, rastlantısal ve sınırlı kişi ve kurum temsilcileriyle görüşmeler yapıldığı ve bu nedenle yaşanan sorunların belirtilenlerle sınırlı olmayabileceği bilinmelidir.

Elde edilen bilgiler ve yapılan gözlemler, depremin 2. yılında birçok sorunun neredeyse ilk günkü sıcaklığını taşıdığı, Van’da yaşayanların deprem kadar deprem sonrası uygulamaların ve politikaların yarattığı sorunlarla baş başa bırakıldığını gösteriyor.

 

Çocuklar hala psikososyal sorunlarla boğuşuyor

 

Şu anda Van’da başta barınma, ekonomi, eğitim ve psikososyal destek konularında ciddi sorunlar yaşanmaya devam ediyor. Vanlı depremzedeler ve özellikle çocuklar hala depremden kaynaklı psikososyal sorunlarla boğuşuyor.

Van’ın ekonomisini ayakta tutan emlak ve inşaat sektörü çökmüş durumda. Esnaf iş yapamamaktan, insanlar işsizlikten şikayet ediyor. Yapılan TOKİ konutlarıyla ilgili birçok sorun yaşanıyor. İnsanlar barınma sorunlarına çözüm üretilmeden konteynırlardan çıkmaya zorlanıyor. Buna karşı konteyner kentlerde açlık grevine giren depremzedeler var.