Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Adıyaman ziyaretinde gecikmeler için halktan helallik istemiş, partisinin grup toplantısında da "Sorulması gereken hesapları adli, idari, siyasi olarak sormak boynumuzun borcudur" açıklaması yapmıştı. Bu açıklamalar sonrası Ankara'da şimdi "siyasi hesabın kime kesileceği" konuşulmaya başlandı.
Erdoğan, grup toplantısı sonrasında kurmayları ile Meclis'te bir araya gelirken konunun burada da ele alındığı öğrenildi.
DW Türkçe'ye konuşan AKP kurmayları, depremin ilk 48 saatinde özellikle Hatay, Adıyaman ve Kahramanmaraş ve bazı büyük ilçelere müdahalede ciddi bir koordinasyon sorunu yaşandığını vurgulayarak bu durumun gerekçesini ise "depremin ve yıkımın büyüklüğü" olarak gösterdiler.
AKP'liler, depremin ilk dakikalarında özellikle Adıyaman, Kahramanmaraş ve Hatay'dan ilk gelen bilgilerin "ekiplerimiz sahada" ve "müdahale ediliyor" çerçevesinde olduğunu söyledi. Bu nedenle özellikle bu üç ilde kaymakam, vali yardımcısı, vali gibi mülki amirlerin depremi doğru yönetemediklerine dair AKP içerisinde de görüşler olduğu, bu nedenle de sorumlu olan varsa görevden alma adımlarının atılacağı belirtiliyor.
Erdoğan'ın depremden etkilenen 11 ilin milletvekilleri, il ve ilçe teşkilat mensuplarından alacağı bilgiler sonrası yapacağı değerlendirmeler çerçevesinde adım atacağı kaydediliyor. Ancak AKP içerisinde olası bir bakan değişikliği beklentisi ise şu aşamada yok. Kurmaylar, bu konuda seçimlerin sonrasını işaret ediyor.
AKP'de deprem süreci iki ana boyutu ile değerlendiriliyor. Buna göre çok sayıda yıkılan yeni binanın da olduğu göz önüne alınarak bunların onay süreçleri ve yapım süreçlerine dair kamudan sorumlular varsa yargı süreçleri takip edilecek ve açığa alma işlemleri uygulanacak.
Diğer bir boyut ise afet sonrası müdahaleye dair değerlendirmeler. Depremin üzerinden 25 gün geçmesine karşın hâlâ karşılanamayan çadır ihtiyacına ilişkin de AKP içerisinde rahatsızlık bulunuyor. Bu noktada gözlerin çevrildiği kurum AFAD. AFAD'taki bazı yöneticilerin dönem dönem kamuoyunun da tepkisini çeken açıklamalar yaptığını belirten AKP kurmayları, "AFAD büyük bir yapılanma, bir eksiği varsa mutlaka gereken revizyon yapılacaktır. Ancak kurumu tamamen hedef haline getirmek doğru değil. Daha iyi nasıl olmalı buna odaklanılması gerekli" yorumunu yaptı.
Bu noktada DW Türkçe, "Afet Bakanlığı kurulması söz konusu mu?" sorusu üzerine de hükümet yetkilisi, "Her seçenek masada, bunlar değerlendiriliyor" yanıtını verdi. Bu süreçte İçişleri Bakanlığı'na bağlı çalışan AFAD'ın bakanlıktan ayrılacak özerk ve yeni bir yapı halinde çalışmalarını sürdürmesinin de gündeme gelebileceği öğrenildi.
Bunun için de oluşturulacağı açıklanan "Deprem Kurulu"nun görüşleri de önemli olacak. Kurulun yapacağı öneriler çerçevesinde adım atılması hedefleniyor.
AKP'de milletvekillerindeki bir diğer rahatsızlık ise Kızılay'a dair. Erdoğan'ın grup toplantısında Kızılay'a sahip çıktığını, ancak Kızılay Başkanı Kerem Kınık'a sahip çıkmadığını söyleyen AKP yetkilileri, "Depremin ilk günü tüm çadırlar tüm seferberlikle bölgeye gönderilmeliydi. Satış yapılması bir hata. Kızılay 155 yıllık bir kurum, eleştirilsin ama linç edilmesin" değerlendirmesinı yaptı.
Meclis Genel Kurulu'nda konuşan AKP Grup Başkanvekili Bülent Turan da muhalefetten gelen eleştiriler üzerine "Kızılay'a 'rezil kurum' denildi. Bunu kabul etmiyoruz. Net olarak söylüyorum, keşke afet sırasında böyle bir ağır, acılı günde hiçbir satış yapmasaydı, yapılmasaydı" diyerek satışı eleştirdi.
Bu noktada AKP kurmayları Kızılay'ın hükümete bağlı bir kurum olmadığını dernek statüsünde olduğuna vurgu yaparken "görevden alma" seçeneğinin bu nedenle mümkün olmadığına vurgu yapıyor.
Ancak Kızılay Başkanı Kınık'ın istifasının istenebileceği de Ankara'da konuşulan başlıklardan.