Kahramanmaraş ve Hatay merkezli depremler, bölgedeki imalat sanayisi iş yerlerinin vasıflı iş gücü kapasitesinde önemli kayıplara yol açtı.
Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığınca hazırlanan "2023 Kahramanmaraş ve Hatay Depremleri Raporu"ndan yapılan derlemeye göre, 2022'de toplam 254,2 milyar dolar olan ülke ihracatının yüzde 8,6'sına karşılık gelen 21,9 milyar dolarlık kısmı deprem bölgesindeki illerden sağlandı.
2021'de bölge illerindeki imalat sanayisinin ülkenin gayri safi yurt içi hasılası (GSYH) içindeki payı yüzde 11,5 olarak hesaplanırken, Adana'da kimya, tekstil ve gıda, Gaziantep'te kimya, gıda ve yaş meyve, tekstil, makine ve mobilya, Hatay ve Osmaniye'de demir-çelik ve yaş meyve, Kahramanmaraş'ta tekstil-giyim bölgede 300 milyon doların üzerinde ihracatı olan sektörler olarak öne çıktı.
Deprem bölgesinde 314'ü büyük, 779'u orta, 3 bin 769'u küçük ve 42 bin 719'u mikro ölçekli olmak üzere 47 bin 581 imalat sanayisi firması yer alırken, afet öncesi bölgede 38 organize sanayi bölgesinin (OSB) hizmet verdiği ve buralarda faaliyet gösteren 4 bin 997 firmanın yaklaşık 550 bin kişiye istihdam sağladığı tespiti yapıldı.
Bölgedeki OSB'lerdeki istihdam, ülke genelindeki tüm OSB'lerdeki istihdamın yaklaşık yüzde 22'sine karşılık gelirken, 116 küçük sanayi sitesinde de (KSS) 31 bin 127 iş yerinin yer aldığı belirlendi.
İlk değerlendirmelere göre deprem, bölgedeki planlı sanayi alanlarında (OSB ve KSS) önemli bir hasara yol açmadı. Ancak enerji ve ulaştırma-haberleşme altyapısında oluşan hasar veya iş gücü eksikliği nedeniyle bazı tesislerde üretimin bir süre aksayabileceği öngörülüyor.
Depremin imalat sanayisi iş yerleri üzerindeki en önemli ve telafisi güç olan etkisi, vasıflı iş gücünde ortaya çıkan kayıp oldu. Bazı tesislerde kilit personel kaybı ve personel koşullarından kaynaklanan zorluklar nedeniyle operasyonlarda kesintilerin olması bekleniyor.
İhracata yönelik üretim yapan bazı kuruluşlarla bu kuruşlara ara malı üreten tesislerin deprem hasarları nedeniyle üretimdeki ve teslimattaki aksamalar sonucunda ihracatın olumsuz yönde etkileneceği tahmin ediliyor. Üretime ara verilmesi nedeniyle bazı ürünlerde oluşacak talep açığı ithalatla karşılanabilir.
Sanayi ve Teknoloji Bakanlığınca gerçekleştirilen anket ve saha çalışmasında 11 ilde 2 bin 398'i ile yüz yüze, 6 bin 201'i ile telefon yoluyla olmak üzere toplam 8 bin 599 firmayla görüşüldü.
Bakanlığın yaptığı bu çalışmaya göre, 8 bin 599 firma için imalat sanayisinde toplam hasarın 81 milyar 155 milyon lira olması bekleniyor. Bu hasarın 31 milyar 117 milyon lirasını bina, 24 milyar 852 milyon lirasını makine ve 15 milyar 126 milyon lirasını ise stok hasarı oluşturdu.
Deprem sonrası yapılan ilk tespitlere göre sanayi tesislerinde bina ve makine-teçhizat bağlamında ciddi bir problem bulunmazken esas sorunun insan kaynağında yaşanması bekleniyor. Firmaların, bu konuda sorunlar yaşayacağı ve bu durumun da üretim süreçlerini etkileyeceği değerlendiriliyor. Bu sebeple iş gücü kaybına ve ihtiyacına yönelik kapsamlı çalışma yapılması gerekiyor.
Bina, makine-teçhizat ve insan kaynağında oluşan zarar tespit çalışmaları devam ederken ortaya çıkacak maliyete göre gerekli düzenlemeler yapılacak.
Öte yandan raporda kısa vadede, hasar tespitlerinin ve kontrollerin en kısa zamanda yapılması ve kullanılır durumdaki sanayi tesislerinde ivedilikle üretime geçilmesi adına şu önerilerde bulunuldu:
"- Bölgede faaliyet gösteren firmaların üretime geçişlerini hızlandırmak amacıyla yıllık amortisman ihtiyacını karşılayacak düzeyde destek verilmesi
- İhracat pazarlarının kaybedilmemesi için, özellikle hazır giyim sanayisinde hasara uğrayan firmalara ait ihracat bağlantılarının başka firmalara kaydırılması ve fason üretim yaptırılması
- Depremden hasar gören araçları kapsamak üzere, ticari araç ve tarım traktörü satın alımlarında kredi ve vergi kolaylıkları getirilmesi
- Sanayi ve Teknoloji Bakanlığınca OSB ve KSS'lere kullandırılan kredi oranlarının sektör ve bölge düzeyinde iyileştirilmesi
- OSB ve KSS kredilerinde itfa planına göre geri ödemelerine başlamış veya başlayacak olan OSB ve KSS'lerin hasar durumlarına göre itfa ertelemelerinin yapılması
- OSB ve KSS hak edişlerinde bölgeye öncelik tanınması
- Üretim faaliyetleri deprem yüzünden kesintiye uğrayan küçük ve orta ölçekli işletmeler (KOBİ) kapsamındaki işletmelerden yatırım ve/veya işletme kredisi kullananlar için 1 yıl borç ertelemesi uygulamasına gidilmesi ve yatırım kredilerinde uygulanan ödemesiz dönemin 1 yıl uzatılması
- KOBİ tanımına uyan sınai tesislerinde bina, makine, teçhizat onarımı ve yeni makine alımı için kredi destek limitlerinin artırılması, bölgeye öncelik tanınması
- Depremde hasar gören teçhizatlarını yenileyecek işletmelerde makina ve teçhizat alımları için bir kereye mahsus olmak üzere katma değer vergisi (KDV) ve gümrük vergisi istisnası sağlanması."
Raporda, orta vadede, deprem tahribatı nedeniyle trafik kayıtları silinen motorlu taşıt aracının sahibi kişi ve kuruluşla bunların hayattaki mirasçıları için yeniden motorlu taşıt aracı temininde, yerli ürün olmak ve belirli bir süre içinde devir ya da satışı yapılması önerildi.
Kendi ilinde kayıt ve tescili yapılmak şartıyla, ticari araç satın alacak şoför esnafı için Halk Bankası, tarım traktörü satın alacak çiftçiler için Ziraat Bankasından kolay ve düşük maliyette kredi sağlanması ve deprem bölgesinde motorlu taşıt aracı veya tarım traktörü satın almak üzere kullanılacak tüketici kredilerinde vergi kolaylıklarının sağlanması tavsiye edilen raporda, mevcut ve yeni inşa edilecek OSB ve KSS'lerde faaliyet gösteren işletmelerde deprem sigortası uygulamasının en kısa zamanda hayata geçirilebilmesi için düzenlemelerin yapılması önerisinde de bulunuldu.
Sanayi tesislerinin, uzun vadede, deprem bölgesi olan Marmara Bölgesi'nden diğer bölgelere taşınması, bu şekilde hem oluşması muhtemel deprem zararının hem de plansız şehirleşmeden kaynaklanan diğer ekonomik ve çevresel problemlerin azaltılması önerilen raporda, deprem bölgesindeki illerin ve ilçelerin hasarlarının gözden geçirilerek mevcut teşviklerin revize edilmesi ve sanayi tesislerinin, çelik konstrüksiyon olmak üzere, depreme daha dayanıklı yapılar şeklinde inşasının sağlanması gerektiğine işaret edildi.
(AA)