Derviş Eroğlu: İlk turda yüzde 60'la cumhurbaşkanıyım

Derviş Eroğlu: İlk turda yüzde 60'la cumhurbaşkanıyım
T24- KKTC’de Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde ‘Ankara’dan destek alma’ yarışı yaşanıyor. Cumhurbaşkanı adaylarından Eroğlu, “Türkiye beni istiyor’ diye ortaya çıkan rakiplerine ateş püskürdü. Başbakan Eroğlu, ‘ayıp’ diye nitelediği destek arayışının hem Ankara’ya hem de Türk Hükümeti’ne zarar vereceğini söyledi KKTC’de Cumhurbaşkanlığı Seçimleri’nin en favori iki isminden biri UBP Lideri ve Başbakan Derviş Eroğlu. Bu durumda, Rauf Denktaş’ın ezeli rakibi Eroğlu, Cumhurbaşkanlığı makamına oturacak. Hem de hep devirmek için uğraştığı Rauf Denktaş ve oğlu Serdar Denktaş’ın da  desteğiyle. Güzelyurt’ta köy ziyaretleri ve mitinglerinin arasında Akşam gazetesi muhabiriinin sorularına cevaben Eroğlu, hem Türkiye, hem de KKTC’ye mesajlar verdi:    Kamuoyu yoklamalarına bakılırsa, başında bulunduğunuz Ulusal Birlik Partisi (UBP) ve siz oldukça güç kazanmış görünüyorsunuz. Ada’da ne oldu son 5 yıl içinde, ibre soldaki CTP’den sağdaki UBP’ye değişti?Geçen seçimde Talat rakipsizdi, DP ile UBP ortak aday çıkaracaktı ama olmadı. DP kendi adayını çıkardı, Talat şanslıydı son dakikada aday oldum. Talat çok sözlerle geldi, bizi AB’ye, dünyaya bağlayacaktı ama verdiği sözlerin hiçbirini tutmadı. Partisi de kendisi de yıprandı. Talat, sadece işin şovunda. Türkiye’ye ziyaretlerini hep kendi başarısıymış gibi sundu. Partisinin iktidardaki beceriksizliği ve kendisinin ‘3 ayda ben Kıbrıs sorunu çözerim’ dedikten sonra 5 sene boyu bir arpa boyu yol kat edememesi Talat’ı bitiren olaylardır.  DEVLET VAAT EDİYORUM AB sürecinin sizin dışınızdaki güçlere bağlı olduğu düşünülürse, AB ile ilişkilerde beklenenlerin olmamasının faturasının Talat’a kesilmesi biraz haksızlık değil mi?Değil, çünkü sen boyun kadar konuşacak, boyun kadar söz vereceksin. AB’ye bu denli güvenip de başkası adına bu kadar söz verdikten sonra, yapamayacaklarını vaat edip de yapamazsan ortada kalırsın. Talat AB’nin kendisine güvenerek, AB adına da söz vermiştir. Şimdi de dünyayı vaat ediyor. Bu nedenle bugün vatandaş ‘Talat çok söz verdi, hiçbirini yerine getiremedi’ diyor. Ama bizim boyumuz belli. Bizim neleri yapıp yapamayacağımız belli.  Siz ne vaat ediyorsunuz peki?Ben ne dünya, ne de AB vaat edebiliyorum. Ama her şeyden önce insanlarımıza devlet çatısı altında huzur ve güven vaat edebilirim. Bu bayraklar altında bir yaşam vaat edebilirim.  SABRIN DA SINIRI VAR AB sürecine bakışınız nedir peki?CTP bizden çok yıllar sonra aslıda AB işine girdi ama sanki biz AB’nin karşısındaymışız gibi gösterdiler. Oysa ki biz 87’den beri AB’yi hedefleyen bir partiyiz. CTP 1990’a kadar Doğu Bloku etkisinde Marksist-Leninist’ti. Biz AB, ABD deyince bizi emperyalist güçlerin kucağında gibi gösteriyorlardı. Bir baktık ki o kucağa çok alışmış, inmek istemiyorlar. Ama dün neydin, bugün nasıl takiyye yapıyorsun, bizim vatandaşın gözünden kaçmaz. Rumların AB’ye zaten üye olduğu bir ortamda, müzakerelerden gerçekten sonuç almayı bekliyor musunuz?Aslında Kıbrıs’ta çözümsüzlüğün nedeni Rumlar ama bunu tescilleyen BMGK ve Rumların üyelik başvurusunun kabul eden AB. İşimiz zor o yüzden ama müzakere masasında bir ömür daha çürütme ve vatandaşları da baskıda tutma hakkımız yok. Benim neslim geldi gidiyor, çocuklarımın nesli de bitti sayılır bu. En neticede sabrın da bir sınırı var. Kıbrıs meselesinin didiklenmeyen tarafı yok, ama Rumlar isterse olur. Onlarda niyet yok. Müzakere masasına tabii ki oturacaksınız ama Rumlar müzakere masasına hep ‘siz ne vereceksiniz?’ anlayışı içerisinde oturuyorlar. Müzakereler kesilecekse de birgün, dünyaya “Türk tarafı sonuna kadar sabretti ama anlaşma istemeyen Rumlar” diye kabul ettirebilirsek bu iş biter. Artık torunlarımızın anlaşma olacak mı olmayacak mı görmesi lazım.  RUMLAR USANABİLİR ’Biz müzakere edeceğiz, ama Hristofyas masadan kalkar mı onu bilemem?’ gibi bir ifadeniz var, neden, böyle bir hedefiniz mi var?Rumlar müzakere masasında ne kadar oturacak? Neticede her isteyeceklerine ‘evet’ demeyeceğimi biliyorlar. Belki onlar bizden daha önce usanır ve kaçar. Çünkü anlaşma niyetleri ve ihtiyaçları yok. Ama dünyanın bunu anlaması için biraz daha müzakere masasında kalmamız lazım.  Ankara’nın Ada siyaseti üzerindeki tavrı ne kadar sizi etkiliyor?Kıbrıslı Türkler-Talat hariç- Türkiye’yi anavatanımız gibi ve anavatanın menfaatlerini kendi menfaatimizmiş gibi görürüz. Tabii bu bir seçimdir, demokratik bir ülkede seçim yapılıyor. Gerek Cumhurbaşkanı Gül, gerekse Başbakan Erdoğan zaman zaman ‘Kıbrıs’ta örnek bir demokrasi var’ gibi güzel sözler ediyorlar. Dolayısı ile bu örnek demokrasi kendi liderini de sandıktan çıkarmasını bilir. Türkiye’ye güven ve saygımız büyüktür ama bazen müdahaleler yapılması hoş karşılanmaz. Müdahaleden kastınız nedir?Mesela bazen vekiller geliyor ve belki parti liderlerinin de bilgisi olmadan toplantılar yapıp, ‘Talat’a oy verin’ diyor. Hani kişiselse, bunda sorun yok. Ama bunun hükümet politikası olması düşünülemez. BEN DESTEK İSTEMEDİM Bir önceki seçimlerde Talat’a destek var gibi bir algı oluşmuştu...Doğrudur ama şimdi öyle bir durum yok. Ne Cumhurbaşkanlığı, ne Başbakanlık’tan öyle bir ses çıkmadı. Fakat bizim bazı adaylarımız mesela Talat, mesela Tahsin Ertuğruloğlu ‘Türkiye beni istiyor’ diyor. Bu Ankara’ya da, Türkiye Hükümeti’ne de zarar verir. Ankara’da Başbakan’la ben de görüştüm, bana ‘aday ol, seni destekleyeceğim’ demedi. Ben de böyle bir şey istemedim. Bu zaten ayıptır. Ankara’yı düşünen birisinin böyle bir şey söylememesi lazım.  Bu seçimlerde neden daha dengeli bir tavrı var Ankara’nın sizce?Adaylardan biri Talat, diğeri de benim. Kazanma durumunda olan iki adayız. Bir süre önce benim genel başkanı olduğum UBP, yüzde 45 oy yakaladı. Ankara sanırım bunu da dikkate alır. O nedenle iki güçlü aday varken ‘seçmeni yönlendirme doğru olmaz’ anlayışı var Ankara’da. Ben bunu biliyorum. O nedenle birinin tercih edilmesi gibi bir duruma girilmemiştir, girilmeyecektir.   Halkın Talat’a güveni kalmadı Bu seçimde size oy verenler neye göre verecek?Temel parametre güvenilirlik. Talat’a oy verenlerin artık güveni kalmamıştır. Annan Planı rüzgarları artık bitmiştir, esintisi bile kalmamıştır. Ben 34 yıldır politikadayım ve halkıma hiç yalan söylemedim. Bu nedenle halkın güveni benden yana. İLK TURDA BİTER Seçim öncesi tahmininiz ne? İlk turda biter mi, ikinci tura kalır mı?Yüzde 60 yeter, bu iş birinci turda biter. (Gülüyor) Zaten kamuoyu yüklemeleri yüzde 53 ben, yüzde 40 civarı da Talat gösteriyor.  Talat, Türkiye’ye takiyye yapıyor  Talat Türkiye’ye ‘anavatan’ demez, askersizleştirilmiş, Türkiyesizleştirilmiş Kıbrıs ister. Talat Türkiye’ye takiyye yapıyor. Bu topraklarda Türkiye’yi görmek istemeyen, 74 Barış Harekatı sonrası CTP’lilerin sokaklarda ‘işgale son’ diye bağırdıklarını ve Talat’ın da o partiden olduğunu bilirsiniz. Talat, Markisist, Leninist ve Ateist bir kişidir. Ateist olduğunu kendi söylüyor. Tayyip Erdoğan’la ilişkisini siyasi menfaatlere dayandığı için sürdürüyor.