Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkanı Mustafa Destici, Rize’de, ÇAYKUR’un çay alım politikasını eleştirerek, “Burada ÇAYKUR'un yaptığı bir planlama var ya da buna ‘kurnazlık yapıyor’ diyeyim. Daha önce çay budaması 10'da 1 iken 7'de 1'e düşürülmüş. Yani bu şekilde çay üretimini azaltarak, çok gelen talepleri karşılamak için bunu yapıyor. Ama bu da kabul edilebilir bir şey değil. ÇAYKUR kendini kurtaracak diye vatandaş ezdirilmemelidir” dedi.
Destici, çay üreticilerinin, ürettikleri çayı özel sektöre taban fiyattan satamadığını belirterek şöyle konuştu:
"Buraya geldiğimizde arkadaşlara sordum; ‘Rize'de durum nedir’ diye. Çayda taban fiyat 4 lira olarak açıklanmış. Ama tabii ÇAYKUR'un bir kotası var. ÇAYKUR'a kotası kadar çay satabiliyor üretici. Peki geri kalan çayı kime satacak çay üreticimiz? ÇAYKUR'a satamadığı çayı üretici tüccara götürüyor. Tüccar ise 2 lira 40 kuruştan çayı alıyor. Nerede kaldı 4 lira? Bir anda fiyat 2 lira 40 kuruşa iniyor. Fiyat 4 lira olarak açıklanmışsa o zaman bu çayın 4 liranın altında satılmasına göz yumulmayacak. Çay üreticimiz burada korunacak, korunması gerekir."
Artan gübre fiyatlarına bir an önce çözüm bulunması gerektiğini söyleyen Destici, "Çay, fındık gibi bizim için stratejik bir ürün. Dünyadaki en büyük üreticilerinden biri de biziz. Karadeniz çayı, üzerine kar düştüğü için böcek olmayan kaliteli bir çaydır. Onun için bizler bunun pazarını daha da arttırmalıyız ve çay üreticimizi bu şekilde desteklemeliyiz. Diğer tarım ürünleri üreten bölgelerimizde olduğu gibi çay üreticilerinin de en yüksek girdi maliyetlerinden bir tanesi gübre fiyatlarıdır, buna da mutlaka çözüm bulunması gerekir" dedi.
6 yıldır çay destekleme primlerinin değişmediği vurgusunu yaparak destekleme ücretinin mutlaka en az 1 liraya çıkartılması gerektiğini söyleyen Destici, "Diğer taraftan baktığımız zaman, her tarım ürününde destekleme fiyatları artıyor yıllık olarak. Ama çay da destekleme tutarı, son 6 yıldır dönüm başı 0,13 kuruş olarak değişmedi. Nasıl oluyor da bu fiyat 6 yıldır değişmiyor? 6 yıl destekleme fiyatının aynı kalması gerçekten kabul edilemez. 6 yıllık enflasyon hesaplanmalı, 13 kuruş olan destekleme ücreti mutlaka en az 1 Türk lirası bazına getirilmelidir" diye konuştu.
Destici, "Üreticimiz çayı veriyor, ama ücretini aylar sonra alıyor. Parası bankada duruyor. Aynen emeklilerimize ve memurlarımıza ödendiği gibi onların da aylarca bankada parası durduğu için bir promosyon da verilmesi gerekiyor" dedi
ÇAYKUR’un kendini kurtarma politikasını doğru bulmadığını belirten Destici, "Burada ÇAYKUR'un yaptığı bir planlama var ya da buna ‘kurnazlık yapıyor’ diyeyim. Daha önce çay budaması 10'da 1 iken 7'de 1'e düşürülmüş. Yani bu şekilde çay üretimini azaltarak, çok gelen talepleri karşılamak için bunu yapıyor. Ama bu da kabul edilebilir bir şey değil. ÇAYKUR kendini kurtaracak diye vatandaş ezdirilmemelidir. ÇAYKUR'la ilgili yapılması gerekende şudur. Bence çayla ilgili yeni bir düzenleme, yasal bir düzenleme yapılabilir. ÇAYKUR yenilenebilir. Yeni bir vizyona, yeni bir, reformist bir değişimle yeni bir yapılaşmaya kavuşabilir ve bu şekilde de hem çay üreticimizin elindeki ürünü gerçek fiyattan alır hem de diğer taraftan da tüketiciye bunu yüksek maliyetle değil de hakkaniyetli bir fiyatla ulaşmasını sağlayabilir" diye konuştu.
"ÇAYKUR, çayı 4 liradan alıyor, bu çayı işleyerek 20 liraya satıyor. Ama rafta çay 40 lira. Yani yüzde 100, ÇAYKUR’dan çay alan toptancı, marketlere bir kar koyarak veriyor. Ama biz, ÇAYKUR'un toptan 20 liraya sattığı çayı marketten 40 liraya alıyoruz. Burada vatandaşın eli yanıyor. Halbuki çay 30 lira olsa daha fazla tüketilecek. Bunun için yeni pazarlar bulmak lazım. ÇAYKUR'un ihracatını artırmak ve burada yeni fabrikalar yapmak lazım. Hem üreticimize bu çayı ucuz vermeli hem de ülke dışında da bunu çok güzel pazarlamamız gerekir diye düşünüyorum."