Büyük Birlik Partisi (BBP) lideri Mustafa Destici, helikopter kazası ile hayatını kaybeden eski BBP Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu ile ilgili yargı sürecinin sonuna kadar takipçisi olacaklarını belirterek, "Biz bunun peşindeyiz. Devlet, hükümet ve ilgili kurumlarla bu davayı çözeceğiz. Olayı ortaya çıkaracağız" dedi.
2009 yılında Kahramanmaraş’ın Göksun ilçesinde bulundukları helikopterin düşmesi sonucu hayatını kaybeden BBP Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu, dönemin BBP Sivas İl Başkanı Erhan Üstündağ, İl Başkan Yardımcısı Yüksel Yancı, Belediye Meclis Üyesi adayı Murat Çetinkaya ve Gazeteci İsmail Güneş, vefatlarının 13’üncü yıl dönümünde Sivas’ta Muhsin Yazıcıoğlu Kültür Merkezinde düzenlenen programla anıldı.
Yazıcıoğlu’nun hayallerini gerçekleştirmek için mücadele verdiklerini belirten Destici, “Muhsin Yazıcıoğlu’nun davası birlik davasıdır. Muhsin başkan ne diyordu, Bir hayalim var, Adriyatikten Çin Seddi'ne kaynaşmış ve birleşmiş bir Türk dünyası hayal ediyorum" diye konuştu.
Törene katılan BBP Genel Başkanı Mustafa Destici, şu ifadeleri kullandı;
“Muhsin Yazıcıoğlu’nun davası birlik davasıdır. Muhsin başkan ne diyordu, Bir hayalim var, Adriyatikten Çin Seddi'ne kaynaşmış ve birleşmiş bir Türk dünyası hayal ediyorum.
Elbette ki bu hayal bir Turan hayalidir. Lakin bütün sınırların kaldırılıp tek bayrak altında bir Türk dünyası değil. Aynen Avrupa Birliği gibi elbette ki Türk Birliği kurulur.
Her devletin ayrı bayrağı, marşı olur ama bir de ortak paydaşları, ortak marşları bir de her şeyiyle beraber oldukları bir Türk Birliği kurulduğunda hem Türk, hem İslam dünyası hem de yeryüzündeki bütün mazlumlar için kurtarıcı olur. Barışın, kardeşliğin teminatı olur. Eğer bugün böyle bir Türk dünyası olsaydı Rusya bu kadar pervasız olamazdı. Bu kadar haydutça davranamazdı. Hayalimiz Muhsin Başkanın da hayali olan Adriyatikten Çin Seddi'ne birliğin kurulmasıdır. Bunun için mücadele veriyoruz."
Helikopter kazasıyla ilgili yürütülen davalara da değinen Destici, şu ifadeleri kullandı;
"Kazayla ilgili ana dosyanın soruşturması devam ediyor. 2016da bu dosyanın takipsizlik kararını kaldırttık. Orada da itiraz ettiğimiz bir husus var. Buranın iyi anlaşılması lazım; kendi hava yönetmeliğimize göre havada bir kaza olursa ve ölüm gerçekleşmişse bu hadiseler önemli olaylar olarak adlandırılır.
Bunun için en az 9 kişilik bir komisyon kurulması gerekiyor. Ama bizim hadisemizde 3 kişilik bir komisyon vardı. Bizim gibi tüm hava olaylarına 3 kişilik komisyon vermişler ama kimse bizim gibi peşine düşmemiş.
Meclis araştırma komisyonunun bütün toplantılarına katıldım. Sorguladık ve şunu gördük ki bunların 3ünün de bu işleri araştırmak için uluslararası belgeleri yok. Belgeleri var ama uluslararası geçerliliği yok. Onun için bu hazırlanan belgeleri kabul etmiyoruz. Bunun üzerine geçtiğimiz yıl 9 kişilik bir komisyon kurdurduk.
Bu komisyon çalışmasını bitirdi. Bu raporun sonunda olay öncesi, düşüş anı, olay sonrası tüm çıplaklığıyla ortaya konsun. Burada bizim ve bütün milletimizin bu hadise bir kaza değildir anlayışının cevapları verilsin. Suçlular hukukun karşısına çıkarılsın ve hak ettikleri cezayla karşı karşıya kalsın.
Biz bunun peşindeyiz. 13 yıldır zerre kadar geri adım atmadık bundan sonra da atmayız. Elbette ki bu hadisenin arkasında bir akıl var. Bu ortaya çıkıyor ve bunu onun için ortaya çıkarmak kolay değil. Dolaysıyla adeta iğne ile kuyu kazarak mücadele ediyoruz.
Böyle büyük çaplı bir hadiseyi devletle birlikte çözebiliriz. Devlet, hükümet ve ilgili kurumlarla bu davayı çözeceğiz. Olayı ortaya çıkaracağız." (DHA)