DEVA Partisi Hukuk ve Adalet Politikaları Başkanı Mustafa Yeneroğlu, eski AKP milletvekili aday adayı Prof. Melih Bulu'nun Boğaziçi Üniversitesi'ne rektör olarak atanmasının ardından başlayan protestolara ilişkin olarak, "Gözaltına alınan öğrencilerin; ters kelepçe uygulamasına, çıplak aramaya, fiziksel ve sözlü şiddete maruz kaldıkları yönünde ciddi iddialar bulunmaktadır. Söz konusu uygulamaların her biri hukuka aykırıdır ve insan hakları ihlalidir. Demokratik bir toplumda herkes, önceden izin almadan, silahsız ve saldırısız toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkına sahiptir. Öğrencilerin, bu temel hakları engellenerek; baskı, şiddet, kötü muamele ve işkenceye maruz bırakılmaları hiçbir şekilde kabul edilemez" dedi.
DEVA Partili Yeneroğlu, Boğaziçi Üniversitesi'ndeki protestolara ilişkin yaptığı yazılı açıklamada, "Rektörlerin Cumhurbaşkanı tarafından doğrudan atanmasını, siyasi tercihlerin akademik liyakatin önüne geçmesini ve akademiye vurulan bu kelepçeyi reddediyor; öğrencilerin maruz kaldıkları iddia edilen hak ihlalleri nedeniyle kolluk kuvvetleri hakkında gerekli adli ve idari soruşturmanın bir an önce başlatılarak etkin olarak soruşturulmasının takipçisi olacağımızı kamuoyuna saygılarımızla bildiririz" dedi.
Yeneroğlu'nun açıklaması şöyle:
"Boğaziçi Üniversite’sinde öğrenciler tarafından, Cumhurbaşkanı’nın Prof. Melih Bulu’yu demokratik teamüle aykırı bir şekilde rektör olarak ataması nedeniyle protesto gösterisi düzenlenmiş, gösteriye katılan bazı öğrencilerin evlerine sabaha karşı baskınlar düzenlenmiştir. Evlere kapıları kırılarak girildiği ve orantısız güç kullanıldığına dair görüntüler kamuoyuna yansımıştır.
Gözaltına alınan öğrencilerin; ters kelepçe uygulamasına, çıplak aramaya, fiziksel ve sözlü şiddete maruz kaldıkları yönünde ciddi iddialar bulunmaktadır. Söz konusu uygulamaların her biri hukuka aykırıdır ve insan hakları ihlalidir.
Özellikle çıplak arama uygulamasına dair tartışmalara yeni bir iddianın daha eklenmesi Türkiye’yi çıplak arama gerçeği ile bir kez daha yüz yüze getirmiştir. İktidar her ne kadar inkar etse de tutanaklarda yer aldığı üzere çıplak arama uygulaması günümüzde hala devam etmektedir.
Öte yandan, demokratik bir toplumda herkes, önceden izin almadan, silahsız ve saldırısız toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkına sahiptir. Öğrencilerin, bu temel hakları engellenerek; baskı, şiddet, kötü muamele ve işkenceye maruz bırakılmaları hiçbir şekilde kabul edilemez.
Kaldı ki, İçişleri Bakanı’nın açıkça öğrencileri terörizmle suçlaması, polisin orantısız gücüne izahat olamaz. İçişleri Bakanının asıl yükümlülüğü, tüm bu iddiaların açıkça ortaya çıkarılmasını ve olayların etkin bir şekilde soruşturulmasını sağlamaktır.
Diğer taraftan, Boğaziçi Üniversitesi’nin kapısına vurulan kelepçe, özgür düşünceye ve üniversite idealine vurulan bir kelepçe olarak baskı rejiminin sembolü olmuştur. Son yıllarda ülkemizde her alana nüfuz eden otoriter rejim, baskı ve ceza mekanizmaları aracılığıyla toplumu adeta nefes alamaz hale getirmiştir.
DEVA Partisi olarak rektörlerin Cumhurbaşkanı tarafından doğrudan atanmasını, siyasi tercihlerin akademik liyakatin önüne geçmesini ve akademiye vurulan bu kelepçeyi reddediyor; öğrencilerin maruz kaldıkları iddia edilen hak ihlalleri nedeniyle kolluk kuvvetleri hakkında gerekli adli ve idari soruşturmanın bir an önce başlatılarak etkin olarak soruşturulmasının takipçisi olacağımızı kamuoyuna saygılarımızla bildiririz."