DEVA Partisi Hukuk ve Adalet Politikaları Başkanı Mustafa Yeneroğlu, TBMM gerçekleştirdiği basın toplantısında İzmir'de gerçekleşen depremi yerinde incelediklerini ve yıkılan binaların depremden önce riskli ve tehlikeli uyarısı almasına rağmen gerekli tedbirlerin alınmadığını belirtti.
Gerçekçi ve kalıcı tedbirlerin hayata geçmesinin önemini vurgulayan Yeneroğlu, "Ölüm elbette Allah’ın emridir. Ancak tedbir alıp yaşatmak varken, çürük ve eski binaların altında kalarak vefat eden vatandaşlarımızın arkasından “kader” demek, suçu haşa Allah’a atmaktır. Kaderimiz olan depremdir. Fakat denetimsiz, kaçak, çürük binaların altında can vermek kaderimiz değildir, olmamalıdır" dedi.
Bugün Genel Kurul gündemine gelmesi beklenen İstihdam Paketine de değinen Yaneroğlu, paketin ekonomik kötüleşmenin göstergesi olduğunu söyledi. Hükümetin ülkeyi bir krize soktuğunu ve sunulacak paketin buna merhem olamayacağını belirten Yeneroğlu, "İktidar bu gerçekleri kabul edip değiştirme yoluna gitmektense göstermelik bir şekilde işsizlik oranını düşürmeye çalışmaktadır. Bırakın refaha kavuşturmayı, zenginleştirmeyi; iktidar, insanımızı yoksulluk seviyesinde dahi tutamamaktadır. İnsanımız her geçen gün daha fazla fakirleşmektedir" dedi.
Türkiye'de her 3 kişiden 2'sinin borç yükü altında ezildiğini söyleyen Yeneroğlu, hükümetin attığı adımları ise günü kurtarmak olarak gördüklerini söyledi. Ücretsiz izin desteğinin asgari ücret seviyesine çıkarılması gerektiğini ifade eden Yeneroğlu, "Belirli süreli hizmet sözleşmeleri, belirsiz süreli hizmet sözleşmelerine göre daha az koruma sağlayan bir sözleşme türüdür. Bu durum 4857 Sayılı İş Kanunu’nun ruhuna ve 158 sayılı Uluslararası Çalışma Örgütü sözleşmesine açıkça aykırıdır. Teklifteki düzenlemelerden birisi de kısmi zamanlı çalışmayı kabul eden hizmet erbabına getirilen damga vergisi ve gelir vergisi stopajı istisnasıdır. Bu madde bir kişinin tam zamanlı yapacağı işi iki kısmi zamanlı çalışana yaptırmayı amaçlamaktadır" dedi.
Van'da işkence edildiği iddia edilen Osman Şiban'ın anlattıklarına da değinen Yeneroğlu, Bağımsız milletvekili Ahmet Şık'ın konuyla ilgili açıkladığı raporu, "Türkiye'de 90’larda kaldığı varsayılan işkencenin günümüzde tekrar yaygınlaştığı görülmektedir" diyerek yorumladı.
Tanık ifadeleri, otopsi raporları ve sağlık raporlarının kanıtlarının çok açık olduğunu ve İçişleri Bakanının ve valinin topluma yanlış bilgiler verdiğini söyleyen Yeneroğlu, " Osman Şiban’ın anlattıkları kötü muamele ve işkenceyi doğruladığı gibi İçişleri Bakanının ve valinin de topluma gerçek dışı bilgiler vererek aldattığını ortaya koymaktadır. Vatandaşları korumak devletin asli göreviyken, vatandaşlarımızın işkenceye ve kötü muameleye maruz bırakılmaları asla kabul edilemez. İşkence ve kötü muamele insanlığa karşı işlenen bir suçtur. Hiçbir hukuk devletinde işkenceye hoşgörü ile yaklaşılamaz" dedi.