DEVA Partisi Sözcüsü İdris Şahin, sosyal medya düzenlemesi hakkında açıklamalarda bulunan Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş hakkında "Diyanet İşleri Başkanı, siyasetin konusu olan alanlara girerek anayasayı da açıkça ihlâl etmektedir ve kendisini itibarsızlaştırdığı gibi Diyanet İşleri Başkanlığı'nın da saygınlığına zarar vermektedir" dedi.
Şahin'in gündeminde okulların açılmasıyla birlikte artan eğitim masrafları, Diyanet İşleri Başkanı'nın açıklamaları, Sosyal Güvenlik Kurumu’nca 15 Ekim 2021 tarihi itibarıyla uygulanacak olan Sağlık Hizmetleri Fiyatlandırma Komisyonu kararları ve seçim barajı konusu vardı. Şahin'in açıklamalarından öne çıkanlar ise şöyle:
“İktidar, toplumsal sorunlarda ya da sorun olarak yorumladığı konuların çözümü veya bastırılmasında Diyanet'le daha sık çalışacak gibi görünüyor. Anayasa’ya göre Diyanet İşleri Başkanının görevi; İslam dininin inançları, ibadet ve ahlak esasları ile ilgili işleri yürütmek, din konusunda toplumu aydınlatmak ve ibadet yerlerini yönetmektir. Diyanet İşleri Başkanı, siyasetin konusu olan alanlara girerek anayasayı da açıkça ihlâl etmektedir ve kendisini itibarsızlaştırdığı gibi Diyanet İşleri Başkanlığı'nın da saygınlığına zarar vermektedir. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sisteminin en önemli zafiyetlerinden biri de ister yürütmede ister yargıda olsun kamu yöneticilerini politize etmesidir.
DEVA Partisi olarak, basın özgürlüğünün insan haklarına ve hukukun üstünlüğüne dayalı demokratik bir devlet için öneminin bilincindeyiz. Basın özgürlüğünün önündeki tüm engelleri kaldıracağımızı taahhüt ediyoruz. İnternet mevzuatının uluslararası standartlara uygun bilgiye erişimi ve ifade özgürlüğünü kısıtlamayacak biçimde uygulanmasını sağlamak için gerekli yasal düzenlemeleri hayata geçireceğiz. İktidarın sosyal medyaya sansür koymak üzere getirdiği yasayı Diyanet İşleri Başkanının eliyle topluma pazarlamasına müsaade etmeyeceğiz. Diyanet İşleri Başkanı’na da buradan tavsiyemiz; unutmayınız ki alimler ve yargıçlar, iktidar önünde cübbelerini iliklemezler.
Pandemi gerekçe gösterilerek uzun süredir okulların kapalı olması büyük bir yanlıştı. Bir nesli neredeyse okul hayatından uzaklaştırmak noktasına gelindi. Şimdiyse aileler eğitim masrafları gibi büyük bir zorlukla karşı karşıyalar. Eğitim sendikalarının bu ay açıkladığı rapora göre; asgari ücretle geçinen bir ailenin bir aylık maaşı, memur maaşı ile geçinen bir ailenin ise aylık gelirinin yarısından fazlası çocukların okula başlama masrafı olarak harcanıyor. Aileler ay sonunu nasıl getireceğini kara kara düşünürken, iktidar mensupları Kanal İstanbul rant projesine nasıl kaynak aktaracağını veya yandaş şirketlere hangi kamu yatırımından ballı destek aktaracağını düşünmekte.
Bu baraj, parlamentoyu yok sayan Cumhurbaşkanlığı hükûmet sisteminin bir an önce gitmesi gerektiğinin göstergesi. Seçim barajı konusunda iktidar mensuplarının tutumunu usulen doğru bulmuyoruz. Amaçları temsilde adalet ve yönetimde istikrarı sağlamaya yönelik adım atmak değildir. Bu düzenleme kamuoyuna paylaşılan gerekçelerle yapılmış bir düzenleme değildir. İktidarın küçük ortağının talebi üzerine Milliyetçi Hareket Partisi'ne yapılan bir jesttir. İktidar sadece yüzde 7'lik seçim barajını ülkenin gündemine getirmekle turpun büyüğünü heybede bırakmaktadır. İlgili yasa teklifi parlamentoya sunulmadan iktidar partilerinin gerçek amacı görülemeyecektir. Düzenlemenin mevcut sistemde hiç kimseye bir faydası yoktur. Sadece MHP'nin tek başına seçimlere girebilmesi konusunda psikolojik eşiği geçtiğini göstermektedir.
“Ülkemizdeki kötü yönetimin faturası bu kararla bir kez daha vatandaşlarımıza çıkartıldı. Bu sefer faturada yüksek vergiler değil, ödenmeyen ilaçlar ve artırılan ilaç fiyat farkları var. Ağrı kesici, kas gevşetici olarak kullandığımız birçok merhem, jel ve sprey hatta bebeklerimizin diş çıkarırken kullandığımız diş jelleri dahi 15 Ekim 2021 tarihi itibarıyla ödeme dışı bırakılacak. Vatandaşların eczanelere ödeyeceği ilaç fiyat farkları artırılarak, şimdiye kadar devletin ödediği bedeller vatandaşlarımızın omzuna yüklenmiştir. Zaten pahalılıkla mücadele eden vatandaşlarımız, yapılan bu gizli değişiklikle daha da zorlanacaklardır. İktidardakiler bebeklerimizin diş jelleriyle tasarruf yapmayı hedefleyecek kadar yönetim zafiyeti içindedir.”