Demokrasi ve Atılım (DEVA) Partisi'nden bir heyet, Ankara’da saldırıya uğrayan cemevi ve Alevi derneklerini ziyaret etti. Saldırıları kınayan DEVA Partisi Genel Başkan Yardımcısı Cem Avşar, “Maalesef bu iş tamamen dönüyor dolaşıyor siyasetin diline ve siyasetin oluşturduğu bu kutuplaştırıcı iklime dayanıyor. Alevi vatandaşlarımız artık bu kutuplaştırıcı dilden yorulmuş ve artık bu ülkenin öz ve eşit yurttaşı gibi siyasetin onlara davranması gerektiğini düşünüyor” dedi.
DEVA Partisi Genel Başkan Yardımcıları Cem Avşar ve Hasan Karal ile Genel Başkan Başdanışmanı Ramiz Ongun, Muharrem ayının ilk gününde Ankara’nın Mamak ilçesinde saldırıya uğrayan Şah’ı Merdan Cemevi’ni ve Demokratik Alevi Dernekleri Ana Fatma Cemevi’ni ziyaret etti. DEVA Partisi’nin genel merkez yöneticileri, burada Alevi kanaat önderleriyle bir araya geldi. Cem Avşar, DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan’ın “geçmiş olsun” dileklerini iletti.
Avşar, cemevi ziyaretlerine ilişkin ANKA Haber Ajansı’na konuştu. Alevi yurttaşların menfur bir saldırıya uğradığını söyleyen Avşar, olayın olduğu gün parti olarak hemen tepki gösterdiklerini dile getirdi. Dün de saldırıya uğrayan cemevlerini ziyaret edip yanlarında olduklarını ilettiklerini belirten Avşar, şöyle konuştu:
Sayın Genel Başkanımız Ali Babacan, kendilerine geçmiş olsun dileklerinde bulundu. Yani şunu görüyoruz, bu saldırılar olduktan sonra aldığımız izlenim şu: Vatandaşımız artık bu tür inanç, dil, kimlik üzerinden yapılan çatışmalara çok sert ve yüksek tonda bir tepki gösteriyor. Bu demokrasi adına, Türkiye’nin geleceği adına çok olumlu bir gelişme. Diğer yandan da dini siyasete karıştırıp siyaseti bir tarafa çekmeye çalışanlara da büyük bir ders niteliğinde. Bence bu tepkilerden ders almaları, ders çıkarmaları lazım. Çünkü gelecekte Türkiye’nin önündeki bu inanç, eşit vatandaşlık, anadil sorunu gibi sorunları vatandaşın artık Türkiye’nin bu kamburları sırtından atmasıyla alakalı çok yoğun bir kararlılığı ve duruşu var. Siyasi partilerin de böyle, özellikle muhalefetteki siyasi partilerin.
Biz saldırıları bir kez daha kınıyoruz. Artık bu saatten sonra böyle saldırıların faili meçhulde kalmayacağını bizler de sonuna kadar, arkasında nereye çıkarsa çıksın arkasını bırakmayacağımızı ve arkasındaki bütün karanlık güçlere ulaşacağımızı dile getiriyoruz. Türkiye’nin; 90’ların, 80’lerin karanlık günlerinin bir daha olmaması için biz de bütün gücümüzle, var gücümüzle buna tepki koyacağız. Bunun için vatandaşlarımızın yanında olacağız.
Alevi yurttaşlar ne yazık ki geçmiş dönemlerde de büyük acılar yaşadı. Artık onlar da bu işten yorgun ve bu işlerin tekrarlanmaması için çok samimi niyetlerini belirtiyorlar. Fakat şöyle de üzücü bir durum var. Maalesef bu iş tamamen dönüyor dolaşıyor siyasetin diline ve siyasetin oluşturduğu bu kutuplaştırıcı iklime dayanıyor. Alevi vatandaşlarımız da gerek kurumlarda ziyaret ettiğimiz gerek sahada konuştuğumuz artık bu kutuplaştırıcı dilden yorulmuş ve artık bu ülkenin öz vatandaşı ve eşit yurttaşı gibi siyasetin onlara davranması gerektiğini, siyasetin muhalefetiyle iktidarıyla, onları bir politika aracı olarak kullanmaması gerektiğini ve eşit vatandaşlık haklarının verilmesini istiyorlar. Bir an önce siyaset eli tarafından bu işlerin sonlandırılması gerektiğini düşünüyorlar. Biz de tabii ki bu işin olacağıyla alakalı bütün desteklerimizle onların yanında durmaya devam ediyoruz.
Maalesef şu an Türkiye’nin yönetiminde, 90’lardaki karanlık odaklar da önemli bir yerde. Ve biz, onların verdiği demeçlerden geminin dümeninde olduklarını da duyuyoruz. Ama bu sefer hiç heveslenmesinler. Eskiden olduğu gibi bu ülkeyi karıştırıp, kutuplaştırıp kendi rantları, saltanatları uğruna ne bizim vatandaşlarımıza acı çektirebilecekler ne de bu ülkeyi daha fazla karanlığa hapsedebilecekler. Biz muhalefet bloğu olarak, DEVA Partisi olarak bütün gücümüzle, varlığımızla bunun önünde engel olup vatandaşlarımızın yanında duracağız.”