Talimhane hakkında sözlü tarih araştırılırken, 1933’e kadar dünyanın en kaliteli eroinini yasal olarak üreten bir fabrika olduğu ortaya çıktı.Hikaye aslında biraz daha geri gidiyor. Hürriyet gazetesine göre, meşhur Bayer ilaç firması, 1897’de mucize bir ilaç keşfetti. İlacın etkilerini tam anlamak için, ilacı damarına enjekte eden bir mühendis, “Kendimi kahraman gibi hissediyorum” deyince, adını kahraman manasında Heroin koydular. Eroin, eczanelerde aspirin gibi satılmaya başlandı. Tıpkı bir dönem ecstasy’nin eczanelerde zayıflama hapı olarak satıldığı gibi. Koskoca Freud, nane-limon yazar gibi reçetelere kokain yazdıktan sonra...15 yıl sonra eroinin sonuçları ortaya çıktığında iş işten geçmişti. Lahey’de derhal uluslararası bir toplantı yapıldı, eroin üretimi ve dağıtımı tüm dünyada yasaklandı. Ancak üretim kimi ülkelerde bir süre daha devam etti. İşte bugün eroin trafiğinde adı anılan ülkelerden biri olmamızın kökeninde taaa o günler var. Dünyadaki en kaliteli afyon üretim merkezi Anadolu’ydu. 62 vilayetin tamamında afyon ekimi yapılıyordu. Afyonun yasaklanması, bundan ceplerini dolduran Osmanlı elitlerinin işine gelmediği için imparatorluk sözleşmeye imza koymadı.Baaam Balkan, baaaam Birinci Cihan, baaam Kurtuluş Savaşı derken, Türkiye eroin cenneti haline geldi. 1926 yılında İstanbul’da üç ayrı eroin fabrikası vardı ve bunların ciroları 10 milyon Türk Lirası’na varmıştı. 1929 Buhranı’nı bu parayla atlattığımızı söyleyenler var. Eroinin iç pazara satışı yasaktı. Buna karşın, başta fabrika işçileri olmak üzere toplumun farklı kesimlerine yayılmıştı. Mesela Sağlık Bakanı Rıza Nur’un eşi ile oyuncu Afife Jale, morfin bağımlısıydı. Balık Pazarı’nda yapılan afyonlu şaraplarının kafası efsane halinde dilden dile yayılıyordu. İstanbul zamanının Amsterdam'ıArjantinli’sinden Japon’una kadar tüm dünyadan eroin kaçakçıları İstanbul’da toplanmıştı. Anlaşıldı mı o yıllarda patlayan gece hayatı? O revüler, beyaz Ruslar? İçki yasağı döneminde organize olan New York mafyası Lucy Luciano, yasak kalkınca Türklerle eroin kaçakçılığı işine girmişti. 1930’da New York’ta yakalanan Alesia gemisinde Türkiye’den yüklenen 500 bin dolarlık morfin bulundu. O sırada kongre üyesi olan ve sonradan New York Belediye Başkanı olacak Fiorello La Guardia, Türk mallarına karşı ambargo öneriyordu. Türkiye’ye ambargo bir yana, Kurtuluş Savaşı’mıza katılmış gemiler eroin takibine alınmıştı. Sonuçta Atatürk bir dizi düzenleme yaptı. Fakat bu önlemler uyuşturucu lobisinin yoğun muhalefetiyle karşılaştı. Önce Uyuşturucu Maddeler İnhisarı kurularak uyuşturucu satışı, devlet tekeline geçti; devlet artık resmen eroin satıyordu. Sonra bu tekel, 1937’de, Toprak Mahsulleri Ofisi’ne dönüştürüldü.