'Devrim mühendisleri parayı boşa harcadılar'

'Devrim mühendisleri parayı boşa harcadılar'

 T24- Ford Otosan Yönetim Kurulu Üyesi Ali İhsan İlkbahar, 1964'te üretim mühendisi olarak işe başladığı Ford Otosan'da 46'ncı yılını doldururken yaklaşık yarım asırlık deneyimini kaleme almaya başladı. Kitabında, doğumuna şahit olduğu Anadol'dan ilk yerli motor Erk'e ve Ford Otosan'a cansuyu olan Transit Connect'e kadar sektördeki kilometre taşlarını anlatan İlkbahar, Milliyet gazetesinden Ebru Sungur’un sorularını yanıtladı.

 

Gerek yaşanan kriz, gerekse de yeni yakıt teknolojileriyle ilgili gelişmeler nedeniyle otomotiv sektörünün bir değişim içinde olduğunu kaydeden İlkbahar, bu süreçte yeni teknolojileri destekleyen ülkelerin öne çıkacağını söyledi. İlkbahar, "Bu süreç Türkiye'de yüzde 100 yerli yeni bir marka yaratılması fırsatını doğurur mu?" sorusunu şöyle yanıtladı:

"Türkiye'de otomotiv sektöründe yerli marka yaratmak için artık çok geç. Çünkü kapalı ekonomi döneminde herkes yerli markasını yarattı. Güney Kore'ye 4-5 yıl öncesine kadar yurtdışından araba giremiyordu."

Türkiye'de otomotiv sanayinin iç pazar gelişecek umuduyla kurulduğunu, şu anda yıllık 1 milyon kapasiteli bir iç pazar bulunduğunu belirten İlkbahar, "Yerli üretim de hemen hemen bu kadar. Ancak Özal döneminde gümrük duvarları indirildi, ithalat patladı. Bugün pazarın yüzde 70'i ithalat. Biz de ürettiğimizin yüzde 70'ini ihraç ediyoruz. Türk malı kalitesiz diye bir algı yarattılar. Kalitesiz üretsek Avrupa'ya ihracat yapabilir miyiz?" diye konuştu.

 

'Vergi değil haraç'

Türkiye'de otomotiv sektörünün önündeki en büyük engelin vergiler olduğunu vurgulayan İlkbahar şunları söyledi:

"Siz tutar da halk tipi bir otomobilden yüzde 62 vergi alırsanız buna vergi demezler haraç derler. Yakıttan o mertebede vergi alıyorsanız bu devlet gücünü kötüye kullanması anlamına gelir. Devlet övünüyor bir numaralı ihracatımız otomotivdir diye. Ama bilmiyor ki bu uzun vadede devam edemez."

Yakın gelecekte Çin markalarının Avrupa’da hızla yayılacağını öngören İlkbahar şöyle devam etti:

"Çin hükümeti bu süreci çok iyi yönetiyor, yabancıların ülkeye girmesine teknoloji transferi esaslı anlaşmalarla müsaade ediyor. Bugün her şey Çin malı, otomobil de Çin malı olacak. Türkiye’de en çok satılan araba olacak önümüzdeki senelerde. Çünkü ucuza yapıyorlar. Siz kendi ülkenizde bu fırsatı kaçırmışsınız. Bu şartlarda Türk markası olan bir ürün doğamaz."

  

‘Devrim’i yapan mühendisler ülkenin parasını boşa harcadı’

"Devrim arabası bir efsane gibi hep karşıma geliyor sık sık.  Devrim, askerlerin Türkiye'de otomotiv endüstrisini yerleştirme çabası açısından önemli ancak o projede görev alan demiryolu mühendisleri bilimsellikten uzaktılar, ülkenin parasını boşa harcadılar. Anadol'u tamamen bilimsel yöntemlerle ürettik. Adını halk seçti. Proje ve yatırım süreci iki yıl aldı. Evlendiğimin ertesi günü işe gittim. Asıl Anadol'un filmi çekilmeli."

 ‘İnek cam yer mi?

"Anadol'un maliyetini ve fiyatını, tüketiciye göre hesapladık. Yatırım tutarı az, yatırım süresi kısa olsun diye fiberglası seçtik. 'İnek yiyor' dediler. Fiberglas cam lifidir. İnek cam yer mi? ABD'de Corvette de 10 yıl önceye kadar fiberglastan üretiliyordu. Anadol 26 bin 800 liradan piyasaya çıktı. Dolar olarak fiyatı 2 bin 680 dolardı. O zaman bir mühendisin maaşı 2 bin 500 lira, bir öğretmeninki 1500 liraydı. Anadol, Türk insanına otomobilin alınabilecek birşey olduğunu gösterdi."

  

‘İnönü motor fabrikasını Erbakan'dan kaçak kurduk’

"Necmettin Erbakan, Teknik Üniversite’de motor hocamdı. Motoru devlet yapacak diye TÜMOSAN’ı kuruyor ve kimsenin motor yapmasına izin vermiyor. Otosan’ın İnönü motor fabrikası, Türkiye’de motorun beş ana unsurunu imal eden ilk fabrikadır. O fabrika kaçak yapıldı. 1976-1979 krizinde Türkiye’de her şey bitmiş... O ortamda bir motor fabrikası büyük bir aşama. Sonra benzin fiyatı pahalandı, mazot ucuz kaldı. İlk dizel motoru Erk'i ürettik."

  

‘Türkiye’den umudumuzu kestik, Connect’i ürettik’

"Araba dünyada KDV'yle satılır. ABD'de vergisi yüzde 8. Bizde çok yüksek. Türkiye’ye bir araba yapacağım, satacağım fikriyle bir yere gidemiyorduk. Ümidimizi kaybettik, teslim olduk. Yurtdışında ne yaparız diye düşündük ve Connect fikri doğdu. Connect global olarak dizayn ettiğimiz ilk arabadır. Avrupa'da ve Amerika'da yılın ticari aracı seçildi. Türkiye'de de pazar payı yüzde 25 civarında. Türk insanı mühendislikte, üretimde dünya seviyesine geldi."