Başbakan Binali Yıldırım, \"Yeni bir sese, soluğa, üsluba ihtiyacımız var. Hükümetimiz yeni bir adım atarak Diyanet Akademisinin kurulmasına karar verdi. Her şeyin akademisi var. Siyasetin akademisi var. Diyanetin akademisi en önce olması gerekirken maalesef en sona kalmış durumda. Geç olsun güç olmasın ama Diyanet Akademisi çok güzel hizmetlere vesile olacak, buna inanıyoruz. Bir an önce de hayata geçmesi için gerekli gayreti gösteriyoruz\" dedi.
34. İl Müftüleri İstişare Toplantısı, Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş\'ın oturum başkanlığında sonuç bildirgesinin okunmasıyla sona erdi.\"MÜSLÜMANLARI VE DİN GÖREVLİLERİMİZİ YIPRATAN ÇALIŞMALARA İZİN VERMEYELİM\"Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, \"İslam\'a, İslam\'ı, Müslümanları ve din görevlilerimizi yıpratan çalışmalara izin vermeyelim. Doğru olan ile yolumuza devam edelim\" dedi.
\"İSLAM, KIYAMETE KADAR BÜTÜN HURAFELERDEN, TAHRİFATTAN UZAK TUTULMALIDIR\"Başbakan Binali Yıldırım, \"Üzülerek söylemek isterim ki; bazı tartışmalar gözümüzün ışığı gibi korumamız gereken bu teşkilata gölge düşürüyor. İslam ebedi hayatımızın bir güvencesidir. Beklentimiz, Diyanetin tartışmalar dışında, üstünde tutulması. Yazılı, görsel medyaya da önemli görevler düşüyor. Kurumlardan doğru malumat alınmalı. İslam\'ı bilmek ve öğrenmek mecburiyetindeyiz. Yüce dinimiz İslam, kıyamete kadar bütün hurafelerden, tahrifattan uzak tutulmalıdır. Hayatın nabzını tutmalı olan bitene müdahil olacak kadar haberdar olmalısınız. Diyanet Teşkilatımızın hiç bir kademesindeki görevli arkadaşımız, bürokratik alışkanlıklara kendisini teslim etmemeli\" diye konuştu.
\"HER BOŞLUKTA MERDİVEN ALTI DİN TÜCCARLARI, İSTİSMARCILAR, ÜFÜRÜKÇÜLER, HURAFECİLER ...\"Yıldırım, \"Diyanet teşkilatımızın bırakacağı her boşlukta merdiven altı din tüccarları, istismarcılar, üfürükçüler, hurafeciler insanların itikadını bozan, yalan yanlış işler yapacaktır. Bunlar tabiatıyla esas değil istisnadır, azdır ama yine de mide bulandırmaktadır. Aşırı yorumlar bugün İslam dünyasının başına yeni sorunlar açıyor\" dedi.
\"YENİ BİR SESE, SOLUĞA, ÜSLUBA İHTİYACIMIZ VAR\"Yıldırım, \"Müslümanların iyi niyetini istismar etmeye asla ve asla izin vermemeliyiz. Tarikatların işi irşat etmektir. Tarikatların işi ticaret değildir, siyaset değildir, vatandaşın dini duygularını istismar ederek kendi karanlık menfaatleri uğruna vatandaşları ifsat etmek değildir. Bunun bedelini bu ülke 15 Temmuz\'da ödedi. Yıllarca hayır, insanlık için bir milleti İslam dünyasını sömürenler, sonunda gerçek yüzünü gösterdi. Yeni bir sese, soluğa, üsluba ihtiyacımız var\" dedi.
\"HÜKÜMETİMİZ YENİ BİR ADIM ATARAK DİYANET AKADEMİSİNİN KURULMASINA KARAR VERDİ\"Yıldırım, \"Hükümetimiz yeni bir adım atarak Diyanet Akademisinin kurulmasına karar verdi. Her şeyin akademisi var. Siyasetin akademisi var. Diyanetin akademisi en önce olması gerekirken maalesef en sona kalmış durumda. Geç olsun güç olmasın ama Diyanet Akademisi çok güzel hizmetlere vesile olacak, buna inanıyoruz. Bir an önce de hayata geçmesi için gerekli gayreti gösteriyoruz. İslam\'ın dili ve üslubu sade ve anlaşılır olmalıdır. İnsanları dinden soğutmak için değil sevdirmek için görev yapmamız lazım. Baştan korkuyu verirseniz, umutsuzluğa kapılabilir\" açıklamasında bulundu.
\"SOSYAL MEDYA SORUMSUZ, HUKUKSUZ BİR ALAN DEĞİLDİR. YANLIŞ CEZAİ BİR SONUÇ DOĞURACAKTIR\"Yıldırım, \"Nefret dilinden gençlerimizi uzak tutmaya gayret göstermeliyiz. Sosyal medya sorumsuz, hukuksuz bir alan değildir. Burada yapılacak her türlü yanlış cezai bir sonuç doğuracaktır. Unutmayalım camilerimiz herkesindir. Camilerimiz sosyal hayatımızın merkezidir, kalbidir. Ayrıştırıcı dilden, yanlış imalardan bu nedenle uzak olmalıyız. Diyanet orta yolu temsil ediyor. Onun için her işimiz ve her söylemimizde itidali gözden uzak etmeyelim. Hükümetimiz ayrımcılığın karşısında olmuştur\" ifadelerini kullandı.
Görüntü dökümü
----------------------
-Yapılan konuşmalar
-Detaylar
Hakime TORUN / ANKARA (DHA)