* Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan,
“Bizim Suriye ile 911 kilometre sınırımız var. İlk vurdukları yer biz oluyoruz, kimse bize sus diyemez. Peki 12 bin kilometre mesafeden buraya niye gelinir? Avrupa\'dan buraya niye gelinir? Bunların hepsi düşündürücü\"
Haber: Gülseli KENARLI - Kamera: Güven USTA / İstanbul DHA Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul\'da Global Girişimcilik Kongresi\'nin açılış törenine katıldı. Hilton Bomonti Otel\'deki kongreye Erdoğan\'ın yanı sıra Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, İstanbul Valisi Vasip Şahin, Global Girişimcilik Kongresi İstanbul Organizasyon Komitesi Platformu Başkanı Ali Sabancı katıldı. Cumhurbaşkanı Erdoğan kongrenin açılış töreninde yaptığı konuşmasında, “Her işimizi el yordamıyla yapma, her şeyi sıfırdan yapma alışkanlığı olan bir milletiz. Dünyada ve ülkemizde her konuda olduğu gibi girişimcilik hususunda da çok ciddi bir birikim var. Bu birikimi değerlendirmeyi öğrenmek mecburiyetindeyiz. Kongremizin bu bakımdan girişimcilerimiz için bir milat olacağına inanıyorum\" dedi.
3. HAVALİMANIErdoğan, “Türkiye sadece 2006 yılından 2017 yılına kadar, yaklaşık 180 milyar dolarlık uluslararası yatırım çekmiş bir ülkedir. Bu tabii her şeyden önce bir güvendir. Eğer bu güven olmamış olsa bu 180 milyar dolarlık yatırımı, küresel sermayeyi siz ülkenize çekemezsiniz. Bu başarının 2008 küresel finans krizine, Irak ve Suriye\'de yaşanan hadiselere, 2013 yılından bu yana neredeyse kesintisiz bir şekilde maruz kaldığımız saldırılara, 15 Temmuz darbe girişimine rağmen, elde edildiğinin unutulmaması lazım. Şayet daha stabil bir gündemle bu dönemi geçirebilmiş olsaydık, inanıyorum ki uluslararası yatırım rakamlarını 2-3\'e katlayabilirdik. Yaptığımız yatırımların bir başka önemli yanı var. O da şu; yatırımlar, dünyadaki tüm yatırımlar içerisinde örneklemede ilk 10\'a giren yatırımlar var. Bunlardan en önemlisi, bu yıl sonuna doğru açılışını yapacağımız havalimanımız, İstanbul\'da dünyanın bir numarası veya iki numarası olacak. İlk açılışı itibarıyla yıllık yolcu potansiyeli buranın 90 milyon olacak. 2. etap 2023\'te orası bitecek. O bittiği zaman bu 150 milyon, hatta hatta 250 milyona kadar bir yolcu kapasitesine yıllık olarak ulaşabilecek. Herhalde dünyada bu şekilde bizim havalimanımızla birlikte 3 tane var. Peki bunu biz mi yaptık? Hayır. Biz ufuk açtık ama girişimcilik ruhunu verdiğimiz, girişimciliğini teşvik ettiğimiz, onlara adımı attırdığımız 5 tane girişimcimizi bir araya getirmek suretiyle onlar yaptı\" şeklinde konuştu.
“BURADA GÜVEN VAR, İSTİKRAR VAR\"Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bugün Türkiye, gayri safi milli hasıla bakımından dünyanın 17\'inci, bunu bir de satın alma paritesine göre değerlendirirsek 13\'üncü sırada yer alan büyük bir ekonomi. Burada güven var, istikrar var. Eğer bu istikrar, bu güven olmamış olsa küresel sermayenin de Türkiye\'ye girmesi mümkün değil. Kendi girişimcilerimizin de bu alanlarda adım atması mümkün değil. Şimdi küresel sermaye de buraya giriyor, kendi girişimcimiz de rahatlıkla adımlarını atabiliyor\" dedi.
36 MİLYON TURİSTCumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu yıl turist sayısında 36 milyonu aşarız. Ciddi sinyaller geliyor, 40 falan olur diye ama biz şimdilik 36\'ya kilitlenelim. Döviz rezervlerinin 17,5 milyar dolardan bir ara 130 milyar dolara kadar çıktı. Ancak son dönemde bu rakam 110 milyar dolar seviyesine, özellikle darbe girişimi ertesinde indi. Bunu tekrar çıkarmaya muktediriz, o gücümüz var. Kamu borç stokumuzun milli gelire oranını, yüzde 60 seviyesinden yüzde 8.5\'a kadar indirdik. Fakat biz bunlarla yetinebilecek bir ülke değiliz. Çünkü ülkemizin potansiyeli büyüktür. Ciddi bir genç nüfusumuz var ve bu genç nüfusumuz dinamiktir. İyi yetişmiş bir genç nüfusa sahibiz. Bu genç nüfusu sürekli söylüyorum, aramızdaki gençlerden birileri de diğer gençleri kıskanmasın, bütün ailelere en az üç çocuk istiyorum diyorum ülkem için. Niye? Çünkü genç, dinamik bir nüfusa ihtiyacımız var. Eğer genç dinamik, nüfusa sahip olmazsak, bak dünya yaşlanıyor. Yarın biz de yaşlanacağız. Yaşlı bir nüfusla bir yere varmak mümkün değil. Ekonominin temel taşı, insandır\" diye konuştu.
“IMF\'NİN RUHUNDA VESAYETÇİLİK VAR\"Erdoğan, “Ekonomimizi düzeltmek için IMF ile yaptığımız anlaşmaların adeta ülkemizin siyasi olarak vesayet altına alınması noktasına gittiğini gördük. Davos\'ta bir toplantı yapıyoruz. O dönemin IMF başkanıyla bir görüşme yapıyoruz. Kendilerine o zaman 23,5 milyar dolar borcumuz var. Ben hafıza kaydını öyle bir kenara itip konuşmam. Hafızamda ne varsa açık ve net konuşurum. Burada uluslararası camianın temsilcileri olduğuna göre açık konuşayım. Belki sizler başı şeyleri yaşamıyorsunuz, yaşamadınız. Ama ben yaşıyorum. Onlar bizim ekonomimizle ilgili masaya oturup bunları konuşmuyor. Siyaseten de bizi idare etmek istiyorlar. Dedim ki bakın, \'Siz Türkiye\'ye belli bir borç verdiniz. Teşekkür ederim. Taksitleri alıyor musunuz? Alıyorsunuz. Zaman zaman hesapları gelip kontrol ediyor musunuz? Ediyorsunuz. Bunlar sizin doğal hakkınızdır. Ama siyaseten de idare etmek istersen bu ülkenin başbakanı benim, kusura bakma ona karışamazsınız.\' Şimdi IMF\'nin ruhunda vesayetçilik var. Dünyanın zavallı o garip ülkelerinin birçoğu bunların bu vesayetçilik anlayışından bugüne kadar kurtulamadıkları için onları inim inim inletiyorlar. Biz size taksitimizi öderiz, ama siyasete asla karışamazsınız\" şeklinde konuştu.
“BORÇLANDIRMALAR ALTINLA OLSUN\"Erdoğan, Türkiye\'nin IMF\'ye borcunu ödediğini belirterek, \"Borcumuzu ödedik, anlaşmayı sonlandırdık. Bunu niye söylüyorum? Girişimci ruhu olan devletler topluluğunun bu dünyada kendi kurduğu kurumları da çok iyi dizayn etmesi lazım. IMF\'yi kuran kim? Bu devletler. Mesela G20 toplantısında bir teklifim oldu. \'Niye bu borçlandırmaları dolarla yapıyorsunuz. Gelin buraya başka bir para birimini kullanalım.\' Ben diyorum ki bu borçlandırmalar altınla olsun. Çünkü altının bu noktadaki ayarı hiçbir şeye benzemez. Biz dolarla sürekli olarak dünya bir kur baskısı altında kalıyor. Devletleri ve milletleri bizim bu kur baskısından kurtarmamız lazım. Altın tarih boyunca hiçbir zaman bir baskı unsuru olmamıştır. Dolayısıyla da altınla bu adım atılsın. Bazı emperyal ülkeler Afrika\'nın o topraklarındaki altınları, elmasları, gittiler oralardan topladılar. Oralara bir faydası oldu mu? Olmadı. İşte girişimci ruhunu insanlık için kullanan siz değerli dostlara da bunu özellikle hatırlatmak istiyorum. Buradaki dayanışmamız da çok önemli. Bunu neden söylüyorum. Girişimci ruhu olan devletler topluluğunun bu dünyada, kendi kurduğu kurumları da çok iyi dizayn etmesi lazım. IMF\'yi kuran kim? Devletler. Bir de G-20 toplantısında bir teklifim oldu. Niye bu borçlandırmaları dolarla yapıyorsunuz. Gelin buraya biz başka bir birim, para birimi kullanalım. Ben diyorum ki bu borçlandırmalar altınla olsun. Çünkü altının bu noktadaki ayarı hiç ir şeye benzemez. Biz dolarla, sürekli olarak dünya bir kur baskısı altında kalıyor. Devletleri ve milletleri bu kur baskısından kurtarmamız lazım. Altın tarih boyunca bir baskı unsuru olmamıştır. Bakın bazı emperyal devletler Afrika\'nın topraklarındaki o altınları, elmasları topladılar. Oralara bir faydası oldu mu? Olmadı. Girişimci ruhunu insanlık için kullanan siz değerli dostlara da bunu özellikle hatırlatmak istiyorum. Buradaki dayanışmamız da çok önemli. Teknik anlamda elbette uluslararası kuruluşlardan destek alınabilir. Ama bunun sınırının çok iyi belirlenmesi, buna da riayet edilmesi gerekmektedir\" diye konuştu.
“KİMYASAL SİLAHLA 1 KİŞİ ÖLDÜYSE, KONVANSİYONEL SİLAHLA 10\"Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Şu anda Suriye\'de yaşananlar. Suriye\'de yaşananları neyle izah edeceğiz. Suriye\'de 7 yıldır yaşanan bir süreç var. Bu emperyal güçler acaba Suriye\'den ne kadar insanı kendi ülkelerine aldılar. Almadılar. Ama Türkiye 3.5 milyon insanı kendi ülkesinde barındırıyor, onlara misafirperverliğini gösteriyor. Peki onlar ne yaptı? Onlar geldiler, kimyasal silah dediler ve vurdular. O çocuklar bize geliyor. O çocukların ne halde olduğunu ben görüyorum ama diğerleri bunu görmüyor. Tutturdukları tek şey var, kimyasal silah kullanıldığı için vurduk. Ben de diyorum ki; niye sadece kimyasal silahı değerlendiriyorsunuz, konvansiyonel silahı neden değerlendirmiyorsunuz. Kimyasal silahla 1 kişi öldüyse, konvansiyonel silahla 10. Konvansiyonel silahlarla ölenleri bir kenara koy, sadece kimyasal silahlarla öldürülenlere bak. Böyle adalet olur mu? Bunu uluslararası toplantılarla bir çok kez gündeme getirdiğimiz halde kimsenin umurunda değil. Diğeri basit çünkü. Diyoruz ki, gelin bu dünyada yeni bir barışın temelini atalım ve böyle rastgele bu ülkelere bombaları yağdırmayalım. Varil bombalarını yağdırmayalım\" dedi.
“YA VUR BURAYI, ONDAN SONRA BARIŞ DE. OLMAZ OLSUN ÖYLE BARIŞ\"Erdoğan, “Bunun bedelini çıkarttığınız zaman bu kadar büyük rakamların kullanıldığı, öbür tarafta sefaletin maalesef aşırı derecede üzdüğü bir dünya bizim için revamıdır. Ama lafa gelince varız. Nasıl varız? Ya vur burayı, ondan sonra barış de. Olmaz olsun öyle barış. Dürüst olalım, samimi olalım. Biz 31 milyar dolar Türkiye\'deki mülteciler için harcama yaptık. Peki dünyadan destek gelmedi mi? AB\'nin bize verdiği söz var. Üç artı üç milyar dolar. Şu ana kadar gelen rakam 1 milyar 850 milyon avro. Diyorlar ki bir o kadar da geliyor. Gelen bir şey yok. Biz gelse de gelmese de biz o mültecileri özellikle evimizde misafir etmeye devam edeceğiz. Bir çok tekliflerimiz oldu. Bizim sınırımızda olabilir, Suriye\'de olabilir. Burada onlara yeni şehirler kuralım, güvenli bölgeler oluşturalım ama ona da olumlu yaklaşmadılar. Ama bombaya gelince bombalar yağıyor. Bunu maliyeti ne? Bunun maliyetini buradaki girişimci ruhuna sahip dostlarımız biraz düşününce çıkartırsınız. Milyarlarca dolar burada kullanılıyor. İşte Sayın Trump da ifade etti. Trilyonlar konuştu\" dedi.
“İNŞALLAH BU İŞ BİTTİKTEN SONRA BUNLARI KALEME ALACAĞIZ\"Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Eski Bush, oğul Bush göreve geldiğimde Amerika\'nın başında oydu. İlk Irak\'a vurdukları zaman onunla vurdular. Oradan daha sonra Obama aynı şekilde devam. Bir çok şeyleri yine konuştuk. Artık bu noktada epeyce bir deneyimli bir tecrübe, hakikaten kitabımız oluşuyor. İnşallah bu iş bittikten sonra bunları kaleme alacağız. Ve gerçekleri orada daha çok ortaya koyacağız. Tecrübe edilmiş olarak ortaya koyacağız\" dedi.
“BÖLGEDEKİ BARIŞ OPERASYONLARINI SÜRDÜRECEĞİZ\"Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Avrupa\'nın mülteci göçü karşısında yaşadığı panik ve aldığı insanlık dışı önlemleri unutamayız. Bizim Suriye ili 911 kilometre sınırımız var. İlk vurdukları yer biz oluyoruz. Kimse bizi suçlayamaz. Peki 12 bin kilometre mesafeden buraya niye geliyor. Öbür taraftan bakıyorsunuz Avrupa\'dan buraya vurmak için niye geliyor? Bunların hepsi düşündürücü. Kimseyi zalimlerin insafına veya denizlerde boğulmaya terk etmeden herkese kapımızı ve soframızı açtık. Ülkemize verilen sözler tutulmamasına rağmen bu insanı tutumumuzdan asla taviz vermedik. Ülkemize gelen mültecilerin sebebi olan, Suriye topraklarından ülkemize yönelik tehditlerin kaynağı olan terör örgütlerinin üzerine de kararlılıkla gittik. Biz hem kendimizin, hem Suriye halkının hem de Avrupa başta olmak üzere tüm dünyanın güvenliği için bölgedeki barış operasyonlarını sürdüreceğiz\" diye konuştu.
YERLİ OTOMOBİL, UÇAKErdoğan, “Savunma sanayinde ciddi adımları olan bir ülkeyiz. İzlediğimiz politikalar, ekonomide tutarlı, istikrarlı, herkes için, özellikle de bir teminat oluşturacak bu adımları ısrarla yürütmeye kararlıyız. Şu an itibariyle Türkiye olarak eskiden beri yaptığımız her siyasi ve ekonomik atılımın ardından bize de benzer çelmeler taktılar. Mesela silahlı insansız hava aracı istedik, insansız hava aracı istedik. Bize batı hep şunu söyledi; kongreden izin çıkmıyor dedi. Ama istediğiniz yere istediğiniz izni çıkartıyorsunuz. Türkiye\'ye gelince çıkmıyor. Bu tür komşular bizi mülk sahibi yaptı. Bunları biz üretir hale geldik. İyi oldu. Diğerlerini de üretiriz. İnanıyorum ki Ali Sabancı artık Pegasus\'unu yurt dışın gidip de almayacak. Artık onları biz burada üretir hale geleceğiz. Yerli otomobil konusunda 5 girişimimizle adım attık. Beş girişimcilerimiz yerli otomobilimizi üreteceğiz ama uçağımızı da üreteceğiz. İdealler büyük hayallerle gerçekleşir. Bunu da gerçekleştireceğiz\" diye konuştu.
ERDOĞAN TESBİH HEDİYE ETTİTörenin sonunda Ali Sabancı Cumhurbaşkanı Erdoğan, özel yapım iki adet tespih hediye etti. Hediye takdimiz sırasında Cumhurbaşkanı Erdoğan\'ın tespih koleksiyonu yaptığı ifade edildi. Erdoğan ve beraberindekiler hediye takdiminden sonra salondan ayrıldı.
SALONA MERDİVEN GETİRİLDİAçılış töreninin sona ermesiyle kongre için zirveye katılanlar sahnede aile fotoğrafı çektirmek için toplandı. Delege sayısının çok olmasından dolayı aile fotoğrafı için salona merdiven konuldu ve fotoğrafçı merdivene çıkarak çekim yapabildi.
Görüntü Dökümü:--------------------- Erdoğan\'ın açıklamaları- Tespih hediye edilmesi- Merdivenin konulması- Fotoğraf çekimi- Detaylar