DHA YURT BÜLTENİ 4

Rize\'de aranan 11 Ayder Yaylası bulundu

DOĞU Karadeniz Bölgesi\'nde son yıllarda artan turizm potansiyeli üzerine talebi karşılayamaz hale gelen dünyaca ünlü Ayder Yaylası’na alternatif aranan yeni yerler belirlendi. Rize\'de, Ayder benzeri 11 yaylada turizm merkezi oluşturulacak. Rize’de belirlenen yeni turizm merkezleri için kaçak ve gelişigüzel yapılaşmanın önlenmesi için \'Koruma İmar Planı\' çalışması başlatıldı.

Doğu Karadeniz Bölgesi\'ne son yıllarda başta Ortadoğu olmak üzere, birçok ülkeden çok sayıda turist geliyor. Bölge, özellikle yaz aylarında yoğunlaşan ilgiyi karşılayamaz hale geldi. Trabzon Havalimanı\'nın yanı sıra Ordu-Giresun Havalimanı\'nın hizmete girmesi, Rize-Artvin Havalimanı inşaatının da 3 yıl sonra tamamlanacak olması ve Yeşil Yol\'un yapımının bitmesiyle bölgeye yerli ve yabancı turistlerin ilgisini daha da artacağı öngörülüyor. Bölgede, mevcut talebi karşılayamaz hale gelen Rize\'nin dünyaca ünlü Ayder Yaylası’na alternatif yeni yerler için başlatılan arayış tamamlandı.11 yeni Ayder, Gürcüdüzü, Deremezra, Handüzü, Anzer-Kabahor-Meles ve Aşağı Kantarlı Yaylaları ile Çat, Sivrikaya ve Çataldere köyleri, Ağaran şelalesi ile Andon ve Ilıca köyü içmeleri olarak belirlendi. Rize\'de, Ayder benzeri 11 yaylada turizm merkezi oluşturulacak. Rize’de belirlenen yeni turizm merkezleri için kaçak ve gelişigüzel yapılaşmanın önlenmesi için \'Koruma İmar Planı\' çalışması başlatıldı.

VALİ: 11 YENİ NOKTA TESPİT ETTİK

Rize Valisi Erdoğan Bektaş, bölgenin sadece Rize\'deki Ayder ve Trabzon\'daki Uzungöl\'den ibaret olarak algılanmaması gerektiğini belirterek böyle algılandığında ne Ayder\'e ne de Uzungöl\'e girilebildiğini söyledi. Vali Bektaş, “Sadece trafiğiyle bile baş etmemiz mümkün değil. Bu nedenle benzer özelliklerdeki yeni oluşumlara ön ayak olarak mevcut talebi bölgenin tamamına dengeli bir şekilde dağıtmamız gerekiyor. Rize\'de 11 ayrı nokta tespit ettik. Ayrıntıya indiğimizde başka bir 11 nokta daha bulabilirdik ama işi çok dağıtmamak için en iyi 11 nokta üzerinde yoğunlaştık. Bu 11 noktaya birde Ayder eklenince 12 Ayder ortaya çıkıyor. Projenin anlaşılır olması için ‘12 Ayder’ ismini kullandık. Hemen hemen her ilçemizde bu yoğunluk merkezlerini oluşturmaya çalıştıkö dedi.

‘ÖNCELİK İMAR ALT YAPISI’

Yeni belirlenen yerlerin öncelikli olarak imar altyapısını oluşturmak istediklerini ifade eden Vali Bektaş, “Bu sayede Ayder\'de karşılaştığımız sorunlarla burada karşılaşmayacağız. Zaten bölgeye yönelik büyük bir cazibe var. Herkes bir şeyler yapmaya çalışıyor ancak yapılanlar bir bütünlükten uzak ve kendine başına bir bütün oluşturmaya çalışıyor. Biz müdahale etmesek de cazibe noktası olan noktalar var. Oralara önden müdahale edip yapılaşmasını kontrollü bir şekilde yürütmek istiyoruz. İmar altyapısını hazırladık ve bir sene önce ihale ettik. Plancılar bu konu üzerinde çalışıyor. Bunun yanında bu bölgelerin ulaşım sorunlarını çözüyoruz. Çöp, atık ve içme suyu, elektrik gibi birçok konularda çalışmalar yapıyoruz. Bir yola girdik. İsimlerin ortaya çıkması ile birlikte o bölgedeki insanların farkındalıkları arttı. Bölgeye dönük ilgilerde bu noktalarda odaklanmaya başlandı. Süreç kendiliğinden bir şekle girmiş oldu. Umarız bu projemiz beklenen doğrultuda ilerlemeye devam ederö ö diye konuştu.

AYDER YAYLASI

Ayder Yaylası, Çamlıhemşin ilçesinin 19 kilometre güney doğusunda, bin 350 metre yükseklikte yer alıyor. Fırtına Deresi boyunca eşsiz doğa güzellikleri izlenerek ulaşılan Ayder Yaylası, çevresini saran çam ormanları, şelaleleri, yöresel mimarideki evleri, çiçekleri ve bu çiçeklerden elde edilen balı ve şifalı kaplıcasıyla sırtını Kaçkarlar\'a dayamış, çam örtülü yamaçlarla kaplı bulunuyor. Yaz aylarında yerli ve yabancı turistler 55 derece sıcaklıktaki şifalı kaplıca suyundan yararlanıyor. Kaplıca suyunun romatizmal, iç, kadın ve cilt hastalıklarına iyi geldiği belirtiliyor. Yaylada trekking, cip safari, foto safari, kampçılık, dağcılık gibi birçok turizm aktivitesi de yapılıyor. Kar düşmesiyle ayrı bir güzelliğe bürünen bölge kışın da ziyaretçilerini ağırlıyor.

Son yıllarda kaçak yapılarla gündeme gelen Ayder Yaylası\'nda, TOKİ tarafından yöre mimarisine uygun Kentsel Dönüşüm Projesi uygulanacak.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜAyder yaylası detayları11 Ayder belirlenen yerlerden detayVali Erdoğan Bektaş açıklaması

Haber-Kamera: Aytekin KALENDER RİZE-DHA

GÖRÜNTÜ GEÇİLDİ

======================================

İran sınırında patlama: 5 asker yaralı Suat DENİZ/ IĞDIR, (DHA)- TÜRKİYE- İran sınırında yapımı devam eden sınır duvarı hattında devriye gezen askeri aracın geçişi sırasında el yapımı patlayıcı infilak etti. Patlamada 5 asker yaralandı.Olay, sabah saatlerinde Iğdır\'ın Aralık ilçesinde Ağrı Dağı eteklerindeki sınır duvar hattında meydana geldi. Şehit Bülent Aydın Hudut Karakolu\'nda görevli personeli taşıyan askeri aracın geçişi esnasında PKK\'lı teröristlerce önceden yola döşenen el yapımı patlayıcı infilak etti. Patlamayla araç içerisindeki 5 asker çeşitli yerlerinden yaralandı. Aralık Devlet Hastanesi\'ne kaldırılan yaralı askerler ilk müdahalenin ardından Iğdır\'a sevk edildi. Askerlerin hayati tehlikelerinin bulunmadığı açıklanırken, olay yerinde gerekli inceleme ve soruşturma sürüyor.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ-Hastane acil servisi önü-Ambulansların gelişi

Haber-Kamera: Suat DENİZ/ IĞDIR, (DHA)3.30 dk 108mb

======================================

Altın fiyatları Tokat bileziğini de vurdu

Fatih YILMAZ/TOKAT, (DHA)-TOKAT\'ta el işlemesiyle üretilen 55 gramlık Tokat bileziğinin fiyatı, altın fiyatlarındaki artış ile beraber 7 bin TL\'den 11 bin TL\'ye yükseldi. 

Kafkaslardan gelerek Tokat\'a yerleşen kuyumcu ustalarının çıkarttıkları altın bilezik 300 yıldır kadınların kollarını süslüyor. Altın külçelerin eritilerek çubuk haline getirilmesinden sonra silindirden geçirilerek elde edilen tellerin işlenmesi ile yapılan 100 gramlık Tokat bileziği kentte elle işlenip, anneden kızına, torununa kadar hediye ediliyor. Altın fiyatlarındaki hareketlilik nedeniyle 55 gramlık Tokat bileziğinin fiyatı son iki ayda 7 bin TL\'den 11 bin TL\'ye yükseldi. Tokat bileziğinin yaklaşık 300 yıllık bir geçmişi olduğunu ifade eden ve 27 yıldır Tokat\'ta kuyumculuk yapan Yusuf Pezik (50), \"Tokat bileziği komple elde yapılan, Ermeni vatandaşlarımızdan bizlere miras kalan bir sanattır.  Geçmişi orta Asya\'ya kadar gider. Tokat\'ta komple el işi olması nedeniyle, tüm kadınların alıp kullanmak isteyeceği ortalama 100 yıl kullanma ömrü olan el yapımı klasikleşmiş Tokat\'a etiketlenmiş bir üründür\" dedi.

\"ALTIN FİYATLARINDAKİ ARTIŞ TOKAT BİLEZİĞİNİ DE ETKİLEDİ\"

Altın fiyatlarındaki artışın Tokat bileziğini de etkilediğini kaydeden Yusuf Pezik \"Şuanda elimde gördüğünüz Tokat bileziği ortalama 55 gram ağırlığında 11 bin lira civarında, bileziklerimiz 50 gramdan başlıyor 100 grama kadar gidiyor. Birikimi olan insanlar kullanmadıkları altınları bunlara çeviriyorlar. Bundan 2 ay önce, şu an 11 bin lira olan bileziği 7 bin liraya alabiliyordunuz. Altın fiyatlarındaki artış Tokat bileziğini de etkiledi\" dedi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ-Tokat bileziğinden görüntüler-Kuyumcu Yusuf Pezik Röp-Genel Detay

Haber-Kamera:Fatih YILMAZ/TOKAT, (DHA)-(268 MB HD Görüntü)

======================================

Ölen annesinin evde beslediği sokak hayvanlarının bakımını üstlendi

EDİRNE\'de, 1 ay önce kalp krizi geçirip ölen Nurhan Kalender\'in (49), barınağa dönüştürdüğü evinde beslediği 100\'ün üzerinde kedi ve köpeğin bakımını kızı Neslihan Gamze İşbilen (30) üstlendi. İşsiz olan İşbilen, bakmakta zorlanmasına rağmen hayvanları barınağa veya sokağa bırakmaya kıyamadığını belirterek, \"Annem gittikten sonra 4 kedi öldü. Tedavilerini yaptıramıyorum. Hayvanları sahiplendirmek istiyorum\" dedi.

Edirne\'de 5 yıl önce barınağa dönüştürdüğü evinde 100\'ün üzerinde kedi ve köpekle yaşayan Edirne Doğayı ve Hayvanları Koruma Derneği (EDHAYKO) Başkanı Nurhan Kalender, 1 ay önce kalp krizi geçirerek yaşamını yitirdi. Kentte geçen yıl Kasım ayında kapatılan eski çöplükte yaşayan 500 köpeğin kaybolduğunu iddia ederek, savcılığa suç duyurusunda bulunması ile de gündeme gelen Kalender\'in ölmesi ardından, evinde beslediği hayvanların bakımını, kızı Neslihan Gamze İşbilen üstlendi. Su ürünleri mühendisi Neslihan Gamze İşbilen, aralarında 2 felçli köpek ve 4 engelli kedinin de bulunduğu hayvanlara, zorlanmasına rağmen annesi gibi özenle bakmaya çalışıyor.

HAYVANLARI SAHİPLENDİRMEK İSTİYOR

İşbilen, bir kısmı evin odalarında, bir kısmı bahçedeki kulübelerde yaşamlarını sürdüren hayvanların bakım, tedavi ve yemek ihtiyaçlarını artık karşılamakta zorlandığını söyledi. Annesinin, maaşının büyük bölümünü hayvanlara harcadığını,  kendisinin ise işsiz olduğunu ifade eden İşbilen, şöyle konuştu:

\"1 yıldır iş arıyorum. Annem öldükten sonra, 4 kedi öldü. Tedavilerini yaptıramıyorum. Klinik borçlarımız duruyor. Çalışmadığım için de ödeyemiyorum. Desteğe çok fazla ihtiyacım var. Kedilere haftalık 3 poşet kuru mama gidiyor. Uyku düzenim yok, yemek yok, yani gerçekten çok zor durumdayım. Annemden kalan emanetlere nereye kadar sahip çıkarım bilmiyorum. Sokağa veya barınağa bırakmaya kıyamıyorum. Şu an 100\'ü aşkın hayvan var. Annem hayatını kaybettikten sonra sadece 7 köpeğim sahiplenildi. Geri kalanlar benimle. Zor durumdayım. Hepsini sahiplendirmek istiyorum. Bu konuda hayvanseverlerden destek istiyorum.\"

İşbilen, annesinin kentte hayvan hakları savunucularının başında geldiğini, sınırda yasa dışı yollardan geçirilmeye çalışılan kedi ve köpeklere ihale süreçlerinde evde baktığını, şimdi onun yokluğunu aratmamaya çalışmasına rağmen zorlandığını söyledi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:Evden genel detayHayvanlardan genel detayNeslihan Gamze İşbilen ile röp.Köpekleri sevmesiKedileri sevmesiEngelli köpeklerEngelli kedilerGenel detay görüntüler

Haber-Kamera: Ali Can ZERAY/EDİRNE,(DHA)

======================================

Yol kenarında yetişen karpuzlar görenleri şaşırttı

İrfan ÖZŞEKER/SİVAS, (DHA)- SİVAS\'ta hafriyat döküm alanına giden yolun kenarında kendiliğinden doğal olarak yetişen karpuz, domates ve kabaklar görenleri hayrete düşürdü. Meraküm mevkinde hafriyat döküm alanına giden yolun kenarında kendiliğinden yetişen karpuz, domates ve bal kabağı görenleri hayrete düşürdü.Vatandaşlar tarafından yenildikten sonra çekirdeklerinden tohumlandığı düşünülen meyveleri gören Mehmet Bakış (43), hayatında ilk kez böyle bir olaya şahit olduğunu söyledi. Kendisinin çiftçilikle uğraştığını ve bölgenin soğuk ve verimsiz toprak olduğunu belirten Bakış, bu meyvelerin nasıl yetiştiğini anlamadığını söyledi. Karpuzu keserek yiyen Bakış henüz tam olgunlaşmamasına rağmen tadının çok tatlı olduğunu ifade etti. Bakış, \"Burada gezerken gördüm. Çiftçilikle uğraşıyorum. Doğal yetişmiş herhalde, burada karpuz yemişler kabuklarını atmışlar çekirdeklerinden de bunlar yetişmiş. Susuz yetişen bir karpuz, sulanmayan doğal kendiliğinden yetişen bir karpuz. Daha önce hayatımda böyle bir şey görmemiştim. İlk kez gördüm. Burası hafriyat döküm alanı. Hafriyat dökmeye gelenler karpuzu yemiş atmış çekirdeğinden de bunlar yetişmiş. Karpuz var, domates var, bal kabağı var. Görünce çok şaşırdım. Biz burada suyla ürünü zor yetiştiriyoruz. Bunlar kendiliğinden susuz büyümüş. Birde burası verimsiz toprak çapa görmemiş. Hiç ilgilenilmeden kendiliğinden yetişmiş. Burası birde soğuk bölge nasıl yetişmiş bunlar anlamadım. Kıraç topraklarda Merakümün dibinde yetişen karpuz. Allah\'ın hikmeti.\" dedi.  

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ-Karpuzlardan görüntüler-Domateslerden görüntüler-Kabaklardan görüntüler-Mehmeh Bakış Röportaj-Genel Detay

Haber-Kamera:İrfan ÖZŞEKER/SİVAS, (DHA)-(445 MB HD Görüntü)

======================================

Karadeniz’de dolguda toprak tartışması 

TRABZON’da, sosyal ve kültürel yaşam alanı için süren deniz dolgusunda kullanılan tarım toprağı tartışmalara neden oldu. Ziraat Mühendisleri Odası Trabzon Şube Başkanı Cemil Pehlivan, 800 bin metrekarelik alanda denizi doldurarak yapılacak projede, dolgu için tarım toprağı kullanıldığını belirterek “5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu’nun hiçe sayılıyor ve toprak katliamı yapılıyor“ dedi.

Trabzon’un Kemerkaya Mahallesi’ndeki tünele kadar olan alanda yapılacak sosyal ve kültürel yaşam alanı için deniz dolgusu sürüyor. 800 bin metrekarelik dolguda uygulanacak proje ile sosyal ve kültürel etkinliklerin düzenleneceği tematik alanlar oluşturulacak. 30 milyon liraya mal olacak proje dolgusunda kullanılan tarım toprağı tartışmalara neden oldu. Uzmanlar, dolguda tarım toprağı kullanılmasının zararlarına dikkat çekti, dolguda oluşturacağı risklere ,şaret etti.  

PEHLİVAN: TARIM TOPRAĞI YOK EDİLEMEZ

Ziraat Mühendisleri Odası Trabzon Şube Başkanı Cemil Pehlivan, 800 bin metrekarelik alanda denizi doldurarak yapılacak projede, dolgu için tarım toprağı kullanıldığını toprak koruma kanununun hiçe sayılarak toprak katliamı yapıldığını öne sürdü. Pehlivan, “Trabzon sahillerinin 88 kilometresi çoğunlukla tarım toprağı ile dolduruldu. Burada acımasız bir katliam var. Hala yürürlükte olan 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu’na muhalefet ediliyor. Bu toprakların korunması gerekiyor. Yetkilileri bu konuda göreve davet ediyoruz. Kanun, ‘tarım toprağını korumamız gerekiyor’ diyor. Tarım toprağı yok edilemez, tahrip edilemez. İnsanların yaşam kaynağı toprak. Bunun için kanun koyucular kanun çıkarmışlar. Ne yapılabilir dersek, Karadeniz’in Trabzon’una dökülen bu toprakları alıp atıl durumdaki alanlarda ıslah projeleri ile değerlendirsek inanın bütün Karadeniz’in sebze ihtiyacını karşılarız. Toprağın güzelliğine bakın. Bir daha 12 bin yıl sonra bu toprak oluşacak. Bu çok uzun bir süreç bunu insan ömrünün görmesi mümkün değilö dedi.

ÖZMEN: ZEMİN SAĞLAMŞALTIRILMASSA ÇÖKME OLABİLİR

Peyzaj yapımında kullanılan toprağın dolgu olarak harcandığını ifade eden Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Çevre Mühendisleri Odası Genel Merkez Yöneticisi Vildan Özmen de yapılan projede çökmelerin olacağına işaret etti. Özmen “Trabzon’da yapılan bütün dolgularda aynı problemler yaşanıyor. Burada yapılan dolguda,  dolgu kriterlerine uygun çalışma yapılmıyor. Önce kayaç toprağını sermeleri lazım. Sonra üzerine bitkisel toprak dediğimiz örtü toprağını kesinlikle koruma altına almaları gerekiyor. Peyzajda kullanılan toprakla maalesef dolgu yapılıyor.  Zemin sağlamlaştırmaya gitmeleri gerekiyor. Eğer işlem yapılmazsa bu durum çökmeye neden olabilir. Daha önceden de Akyazı dolgusunda odalar birleşip orada yapılan dolgu çalışmasına karşı fikirlerini beyan etmişlerdi. Orada da ham zemin dolgu toprağı olarak kullanılan toprak örtü toprağı olarak kullanıldığı için daha sonra yapılan işlemlerde fore kazık sayısı artış gösterdi. Beşirli’den Ganita’ya kadar olan alanın doldurulması söz konusu. Bu alandaki deniz ekosisteminin ne kadar incelendiğini bilmek gerekiyorö diye konuştu.

119 kilometrelik sahil şeridinin 85 kilometresi doğal kumsal olan Trabzon, sahillerinin yüzde 86\'sını dolgu ile kaybetti.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜDolgu detaylarıDolgu alanı DRONE detaylarıVildan Özmen açıklamasıCemil Pehlivan açıklaması

Haber: Aleyna KESKİN Kamera: Emre KOLTUK TRABZON-DHA

======================================