DHA YURT BÜLTENİ 4

Antalya açıklarında 5.2 büyüklüğünde deprem ANTALYA, (DHA) - AKDENİZ\'de Richter Ölçeği\'ne göre 5.2 büyüklüğünde deprem meydana geldi.

Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) Deprem Dairesi\'nin verilerine göre Akdeniz\'de Richter Ölçeği\'ne göre 5.2 büyüklüğünde deprem meydana geldi. Antalya\'nın Kumluca ilçesinin 65.45 kilometre açığında saat 09.21\'de, 40.19 kilometre derinlikte kaydedilen deprem Antalya\'nın bütün ilçelerinde Burdur ve Isparta\'da da hissedildi.

Antalya\'da dün sabaha karşı da Döşemealtı ilçesinde 4.8 büyüklüğünde deprem meydana gelmiş, bu deprem de Antalya\'nın tamamında ve Burdur ile Isparta\'nın bazı ilçelerinde hissedilmişti.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ--------------ofis ve sokaktan görüntüler

2 PARÇA GÖRÜNTÜ GEÇİLDİ

===============

İmam Abdullah Türbesi\'nin minaresi de taşınıyor

Batman\'ın tarihi Hasankeyf ilçesinde sular altında kalmamaları için tarihi eserlerin yeni yerleşim birimine taşınma işlemi sürüyor. İlçede 2 gün önce taşınan üçüncü eser olan İmam Abdullah Türbesi\'nin minaresi de taşınıyor. Daha önce taşınan eserlere göre daha yüksek olan 300 ton ağırlığındaki minarenin diğer eserlere göre daha yavaş taşındığı gözlendi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ-------------------Taşımadan görüntü

Haber-Kamera: Burak EMEK-Arif ARSLAN-Reşat YİĞİZ, BATMAN (DHA)

GÖRÜNTÜ GEÇİLDİ

======================================

Kırmızı pabuçlu Buray şarkılarıyla Foça\'yı salladı

İZMİR\'in Foça ilçesinde düzenlenen 11. Uluslararası Foça Kültür Sanat ve Balıkçılık Festivali\'nin ikinci gününde sahne alan Buray, hayranlarını coşturdu. Foçalılar, sahneye kırmızı spor botlarla çıkan Buray ve orkestra arkadaşlarına \'kırmızı pabuçlular\' adını taktı.

12 Eylül akşamı sona erecek olan 11. Uluslararası Foça Kültür Sanat ve Balıkçılık Festivali\'nin ikinci günü çeşitli etkinlikler ve yarışmalarla sürdü. Bir gün önce Ezginin Günlüğü grubuyla başlayan konser dizisi Kuzey Kıbrıs\'lı pop müzik şarkıcı Buray ile devam etti. Saat 22.00\'de başlayacak konser öncesi yaşamını Foça\'da sürdüren Hakan Doğanay şovuyla Demokrasi Meydanı\'nı dolduran yüzlerce kişiyi coşturdu.

Ardından beş kişilik grubuyla birlikte sahneye kırmızı botlarla çıkan Buray, Foça Demokrasi Meydanı\'ndaki konserine \'Yakar Yakar Hayat\' isimli parçasını seslendirerek başladı. Saatler öncesinden gelerek ön sıralardan yer kapan ve sahnenin en önünde barikatlara kadar dayanan hayranları sevdikleri sanatçıya ilk şarkıyla birlikte eşlik etmeye başladı. Buray, \'Sen Sevda mısın\', \'Sahiden\', \'Seni Sevmiyorum Artık\', \'Kimsenin Suçu Yok\', \'Aşk mı Lazım\', \'İstersen\', \'Ay Parçası\' gibi sevilen şarkıları ile konserini sürdürdü. Şarkıcı, programında Ferhat Göçer, Aleyna Tilki, Barış Manço\'nun parçalarına da repertuvarında yer verdi. Duman Grubu\'nun \'Senden Daha Güzel\' isimli parçasıyla ritmi ve coşkuyu zirveye taşıyan Buray \' İzmir Marşı\'yla Foçalılar\'a veda etti.

Foça Belediye Başkanı CHP\'li Gökhan Demirağ konser sonunda, Buray ve ekibine çiçek, plaket ve Foça Belediyespor\'un 35 numaralı \'Buray\' yazılı formasını hediye etti.

Foça Festivali\'nde konser dizisi üçüncü günde, Yenifoça Reha Midilli Sosyal Tesisleri\'nde \'Grup Zımba\', Foça Demokrasi Meydanı\'nda Hamdi Akatay ve Tepecik Filarmoni Orkestrası performanslarıyla tamamlanacak.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:-Konser alanından görüntü-Hakan Doğanay\'ın şovundan bir bölüm.-Buray konserinden bölümler.-Alandakilerin şarkılara eşliğinden görüntü-Foça Belediye Başkanı\'nın çiçek, plaket ve forma takdimi-Genel ve detay görüntüler

Haber-Kamera: Seyfi GÜL / FOÇA (İzmir), (DHA)

======================================

Meslekleri biten romanlar, göçebe hayatı yaşıyor

EDİRNE\'de geçimlerini demircilik, kalaycılık sepetçilik yaparak sağlayan romanların bir kısmı meslekleri teknolojiye yenik düşmesiyle  köylerde kurdukları çadırlarında çocuklarıyla birlikte, ayçiçeği, çeltik ve buğday  tarlalarında mevsimlik işçi  olarak göçebe hayatı yaşıyorlar. 

Edirne\'nin çoğunlukta Uzunköprü ilçesinde demircilik, kalaycılık, sepetçilik yaparak geçimlerini sağlayan romanlar, mesleklerinin gelişen teknolojiye yenik düşmesi üzerine yaşamları zorlaştı. Romanların bazıları çoban olurken bazıları da göçebe hayatı yaşayarak mevsimlik işçi olarak çalışıyor. At arabalarıyla ayçiçeği hasadı sonrası biçer döverlerden dökülen mahsulleri toplayan romanlar, ürünleri satarak günlük masraflarını çıkarıyor. Bazı romanlar da hurdacılık yaparak biriktirdikleri parayla kışın yiyecek, yakacak gibi temel ihtiyaçlarını karşılamaya çalışıyor. Neşeli yönleriyle tanınan romanların hüzünlü göçebe yaşamını yansıtırken her geçen gün bu hayata dahil olan ailelerin sayısının arttığı görülüyor. 

\'KALAYCILIK BİTİNCE MECBUR GÖÇEBE HAYATI YAŞIYORUZ\'Edirne\'nin Uzunköprü ilçesinden 4 çocuğu ve eşiyle birlikte kilometrelerce uzaklıktaki Musabeyli köyünde göçebe hayatı yaşayan Nihat Özdemir, kalaycılık mesleğinin bitmesiyle mecburen göçebe hayatı yaşadıklarını söyledi. Günde 50 lira kazanarak yaşamlarını devam ettiklerini söyleyen Özdemir, \"Baba mesleğim kalaycılık. Kalaycılık bitince biz mecburen böyle göçebe hayatı yaşıyoruz. Çadırda yaşıyoruz. Şu an gündöndü (ayçiçeği) kafası topluyoruz. Topladığımız gündendi kafalarını sopayla vurarak ayırdıktan sonra çuvala koyup satıyoruz.  Günde 50 lira ekmek paramızı kazanıyoruz. Kışın yiyeceğimiz de çıkıyor\" dedi.  Eşi ve çocukları çalışırken çadırda yemek, temizlik gibi ev işleri yaparak ailesine destek olan 2 çocuk annesi Cevriye Özdemir, \"Yaz olduğunda bizim göçebe hayatımız başlıyor. Erkeklerimiz saman bağlama gibi tarım işlerine gidiyor. At arabalarıyla hurda topluyoruz. Hasat sonrası tarlalara biçer döver makinelerinin döktüğü ayçiçeği kafalarını topluyoruz. Bunları sopalarla döverek çekirdeklerini ayırıp satıyoruz. Bu kazandığımız parayla geçimimizi sağlamaya çalışıyoruz\" şeklinde konuştu 

\'BU TÜRKİYE\'NİN ACI GERÇEĞİDİR\'Edirne Roman Eğitim Gönüllüleri Derneği Başkanı Turan Şallı, romanların kalaycılık, demircilik, sepetçilik gibi mesleklerinin teknolojiye yenik düşmesiyle göçebe hayatı yaşamaya başladığını anlattı. Şallı, \"Bulundukları yerlerde düzenli bir işleri  ve meslekleri olmadığı için böyle mevsimsel olarak göçebe hayatı yaşayarak, yaşamlarını idame ettirmektedirler. Bu Türkiye\'nin acı bir gerçeğidir. Bu yarı göçer durum Doğu Anadolu Bölgesi\'nde yaşayan vatandaşlarımızdan daha apayrı bir şey. Çünkü bunların düzenli bir işleri yoktur. Tarlalardan kalan mahsulleri toplayarak hayatlarını idame etmeye çalışıyorlar. Romanlar ülkemizin vatandaşı, ama maalesef burada acı gerçekle karşılaşıyoruz. Dileğimiz Roman vatandaşlarını bu yaşam kültüründen bu yoksulluktan bir an önce kurtulması. Burada gördüğümüz arkadaşlarımızın eskiden meslekleri vardı. Kalaycılık, demircilik, sepetçilik. Bu meslekler teknolojiye yenik düştüğü için talepte kalmadığı için bunlarda geleneksel el sanatlarından uzaklaşmak zorunda kaldı. Bu nedenle göçebe hayatı yaşıyorlar\" dedi. 

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ--------------------------------Çadırlardan detaylarÇamaşır yıkayan kadınKadın ile röp.Kadının çadırları temizlemesiAt arabası ile tarlada ürün toplayanlarÜrün toplayanlar ile röp.Tarlada biçerdöverin çalışmasıÜran toplayan ve röp.DHA muhabiri Ali Can Zeray anonsÇadırların önünde ürün ayıran kadınlarKadınlarla röpÇamaşır asıp, saçını tarayan kızKadınların ateşte su ısıtmasıÇadırlar ve kadınlarTuran Şallı ile röp.Detaylar

Haber-Kamera: Ali Can ZERAY/EDİRNE,(DHA)

======================================

Höyükte, 2 bin 500 yıllık yayık bulunduÇANAKKALE\'nin Eceabat ilçe merkezinde 5 bin yıllık geçmişe sahip Maydos Kilisetepe Höyüğü\'nde 2 bin 500 yıl öncesinde yayık olarak kullanılan küp bulundu. Kazı Başkanı Doç. Dr. Göksel Sazcı, bu yılki kazılarda bulunan 72 santimetre boyunda ve 50 santimetre genişliğindeki yayığın, tereyağ yapımında kullanıldığını belirlediklerini söyledi. 

Eceabat ilçesinde Maydos Kilisetepe Höyüğü\'nde 2010 yılından bu yana devam eden kazı çalışmaları, yeni keşifleri de beraberinde getiriyor. Maydos Kilisetepe Höyüğü\'nde, Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Göksel Sazcı başkanlığında, 25 kişilik ekip ile sürdürülen kazılarda, 2 bin 500 yıl öncesine ait yayık tespit edildi. Toprak altından kazı ekibinin büyük bir titizlikle yürüttüğü çalışmalar ardından günyüzüne çıkarılan 72 santimetre boyunda ve 50 santimetre genişliğindeki yayığın, o dönem tereyağ yapımında kullanıldığı belirlendi.

Maydos Kilisetepe Höyüğü Kazı Başkanı Doç. Dr. Göksel Sazcı, Kültür ve Turizm Bakanlığı Temsilcisi Niğde Müzesi\'nden arkeolog Mustafa Eryaman ile Çanakkale İl Kültür ve Turizm Müdürü Kemal Dokuz, 2 bin 500 yılık yayık hakkında bilgi vermek için basın toplantısı düzenledi.

\'TEREYAĞ ÜRETİLDİĞİNİ SÖYLEYEBİLİRİZ\'

Kazı Başkanı Doç. Dr. Göksel Sazcı, \"Dikkat ederseniz üzerinde iki adet delik var. Küp kullanılırken, yani çalkalanırken ağız kısmı deri ile kaplanıyor ve bu deliklerde kapatılıyor. Fakat bu deliklerin bir fonksiyonu var. Çalkalanırken içerisindeki ayran formante oluyor ve gaz oluşuyor. Biriken gazın dışarı çıkması gerekiyor. Bunun için de delikler açılıyor. Gaz dışarıya bu deliklerden alınıp tekrar çalkalama işlemi yapılıyor. Bu teknik Anadolu\'da günümüzde halen kullanılıyor. Bu tür kapların kullanımının en az 2 bin 500 yıl geriye gittiğini söyleyebiliriz. Bulduğumuz eser nedeniyle Eceabat\'ta da 2 bin 500 yıl önce tereyağ üretildiğini söyleyebiliriz. Tabi bu formdan ve güncel araştırmalardan çıkarttığımız bir sonuç. Ama kesin sonuç, bu küpün dibinden aldığımız örneklerin analizinden sonra belli olacak. Örneklerin, üniversitede lipit yağ analizleri yapılacak. O zaman bunları kesin olarak söyleyebileceğiz\" dedi.

ÇANAKKALE\'DE 8 ARKOEOLOJİK KAZI GERÇEKLEŞTİRİLİYOR

İl genelinde toplam 8 arkeolojik kazı gerçekleştirildiğini belirten Çanakkale Kültür ve Turizm İl Müdürü Kemal Dokuz ise, \"Bu kazılarımızdan bir tanesi de Eceabat Kilisetepe Höyüğü\'nde gerçekleştiriliyor. Kilisetepe Höyüğü\'ndeki kazımızın bu sene 9\'uncu sezonu. Kazı sezonu önümüzdeki günlerde bitecek. Göksel Sazcı hocamız bu sene yine ilklere imza attı. Tereyağ ve yemek kabı olarak kullanılan muhteşem bir obje bulundu. Bundan sonraki yıllarda da daha nice güzel arkeolojik eserlerin bulunmasını ümit ediyorum\" diye konuştu.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

-Maydos Kilisetepe Höyüğü kazı alanından genel ve detay görüntü.

-Maydos Kilisetepe Höyüğü kazılarında bulunan 2 bin 500 yılık yayıktan genel ve detay görüntü.

-Doç. Dr. Göksel Sazcı açıklama görüntüsü.

-Kemal Dokuz açıklama görüntüsü.

KJ: Haber-Kamera: Mustafa SUİÇMEZ/ÇANAKKALE, (DHA)

4 dakika 57 saniye. 548 MB.

======================================

Apartmanın bodrum katından 4 bisikleti çalan hırsız yakalandı

ADANA\'da Oğuzhan Y. (26), apartmanın bodrum katından 4 bisikleti çaldığı iddiasıyla gözaltına alındı.

Merkez Çukurova ilçesine bağlı Huzurevleri Mahallesi\'ndeki apartmanın bodrum katında merdiven demirine kilitli 4 bisiklet çalındı. Bisikleti çalınanların şikayeti üzerine Adana Emniyet Müdürlüğü Hırsızlık Büro Amirliği\'ne bağlı ekipler, olayla ilgili soruşturma başlattı. Çevre araştırma yapan ekipler, güvenlik kamerası görüntülerinden hırsızlık olayını gerçekleştiren kişinin Oğuzhan Y. olduğunu ve çaldığı bisikletleri bir otomobilin bagajına koyup uzaklaştığını tespit etti. Polis, şüpheliyi Tellidere Mahallesi\'ndeki evinde yakaladı.

SUÇUNU İTİFAF ETTİ

Emniyet Müdürlüğü\'ne götürülen Oğuzhan Y., ifadesinde bisikletlerden sadece birini kendisinin çaldığını ve 40 lira karşılığında da sattığını öne sürdü. Şüpheli, ifadesinin alınmasının ardından adliyeye sevk edildi.

Görüntü Dökümü---------------------------- Aracın geçişi- Zanlının araçtan inmesi- Bisikleti alması- Araca koyması- Zanlının emniyetten çıkarılırken görüntüsü

SÜRE: 03\'00\" BOYUT: 332 MB

Haber:Akif ÖZDEMİR-Kamera: ADANA,(DHA)