DHA YURT BÜLTENİ -5

DHA YURT BÜLTENİ -5

Sivas\'ta 144 köy yolu kardan kapandı

Sivas\'ta sabah saatlerinde başlayan kar yağışı kent merkezini beyaza bürüdü. Kar yağışı nedeniyle 144 köy yolu ulaşıma kapandı.Kent merkezinde sabaht saatlerinden itibaren başlayan kar yağışı etkili oluyor. Kar yağışını eğlenceye dönüştürenler terihi kent meydanında bol bol hatıra fotoğrafı çektirdi. Sürücüler, yollarda ilerlemekte,yayalar ise kaldırımlarda yürümekte zorluk çekti.144 KÖY YOLU ULAŞIMA KAPANDIKar yağışı ve olumsuz hava şartları nedeniyle il genilinde 144 köy ve mezra yolu da ulaşıma kapandı. Sivas merkezde 6, Gemerek 5, Gürün 14, Hafik 20, İmranlı 11, Kangal 22, Şarkışla 21, Yıldızeli 15 ve Zara\'da 30 köy ve mezra yolunda ulaşım sağlanamıyor. İl Özel İdaresi ekipleri ilçe ve köylerde yol açma çalışmalarını sürdürüyor. Taşımalı eğitim yapılan yerlerde ise okullar öğleden sonra tatil edildi. Kentte yağışın gün boyu aralıklarla sürmesi bekleniyor.

Görüntü Dökümü:-Kent merkezinden görüntüler-Kar yağışı-Araç ve yaya trafiğinden görüntü

Haber-Kamera: Hüsnü Ümit AVCI/SİVAS, (DHA)

=============

Göle\'de termometreler eksi 24,5 oldu

Doğu Anadolu Bölgesinde yoğun kar yağışı nedeniyle 186 köy ve mahallenin merkezlerle olan bağlantısı kesildi. Ardahan\'ın Göle ilçesi sıfırın altında 24,5 derece ile Türkiye\'nin en soğuk yerleşim birimi oldu. Aralık ayına mevsim normalleri üstünde bir sıcaklıkla başlayan Doğu Anadolu Bölgesi, son 3-4 gündür yoğun kar yağışı ve soğu teslim oldu. Sabah saatlerinde Erzurum\'da yeninden etkili olan kar yağışı kent merkezlerinde özellikle ulaşımı olumsuz etkiledi. Kar kalınlığının 10 santimetreyi geçtiği kent merkezinde zaman zaman sis de etkili oldu. Kar yağışı sebebiyle Erzurum\'da 83 mahallenin merkezlerle olan bağlantısı kesildi. Ağrı\'da 40, Erzincan\'da 32, Iğdır\'da 18, Kars\'ta 10, Muş\'ta 3 köy yolu kardan kapandı. Kar yağışının devam ettiği bölgede kayak merkezlerindeki kar kalınlıkları da artmaya başladı. Sarıkamış Kayak Merkezi\'nde 64 santimetre olarak ölçülen kar kalınlığı Palandöken Kayak Merkezi\'nde 63 santimetreye ulaştı. Konaklı Kayak Merkezi\'nin kar kalınlığı ise 41 santimetre olarak belirlendi. TIR\'LAR ILGAR DAĞINI AŞAMADIArdahan\'ın Posof ilçesinde etkili olan kar yağışı ardından  bir çok TIR Ilgar Dağı\'nı aşamadı. Aralarında Rus, İran ve Türk plakalı TIR\'ların kuyruk oluşturduğu deniz seviyesinden 2 bin 550 metre yükseklikteki Ilgar Dağı Geçidi\'nde araç sürücüleri zor anlar yaşadı. Posof\'u Ardahan\'a bağlayan Ilgar Dağı Geçidi\'nde yolun trafiğe açık olmasına rağmen ağır tonajlı araçlar uzun kuyruk oluşturdu. Sürücüler, araçlarının zincirli olmasına rağmen yolun kaygan ve buzlu olması sebebiyle ilerleyemediklerini söyledi.GÖLE BUZ TUTTUArdahan\'ın Göle ilçesi ise yine Türkiye\'nin en soğuk yerleşim birimi oldu. Termometrelerin dün gece sıfırın altında 24, 5 dereceyi gösterdiği Göle\'de vatandaşlar zor anlar yaşadı. Soğuk hava nedeniyle Göle\'de doğup, Ardahan kent merkezinden geçtikten sonra Gürcistan ve Azerbaycan üzerinden Hazar Denizi\'ne dökülen Kura Nehri\'nin yüzeyi, buz tuttu. Vatandaşlar atkı ve bere ile soğuktan korunmaya çalıştı. ağaçlar, elektrik direkleri kırağıyla kaplandı. Hava sıcakları dün gece sıfırın altında olmak üzere Ardahan\'da 18, Erzurum ve Ağrı\'da 10, Kars\'ta 9, Erzincan\'da 3, Muş\'ta 2, Iğdır\'da 1 dereceyi gösterdi. 

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ: ARDAHAN-Buz tutan Kura Nehrinden genel detay-Buz tutan elektrik direkleri-Kırağıyla kaplanan ağaçlar-Soğuk havada yürüyenler-Röportaj-Göç edemeyen leyleklerden görüntü-Buz tutan yolda ilerlemeye çalışan araçlardan görüntü-Donan araçlardan görüntü-Vatandaşların güvercinleri beslemesiHaber-Kamera:Deniz BAŞLI-Dinçer AKTEMUR / ARDAHAN, (DHA)ERZURUM-Kent merkezinden kar yağışından görüntü-Yakutiye Medresesi ve Lalapaşa Camiinden görüntü-Palandöken ilçesinden genel ve detay görüntüler-Atlama kulelerinden görüntü-Şehir içi trafikten görüntü(KJ: Haber-Kamera: Salih TEKİN/ ERZURUM, (DHA)POSOFÇevreden genel görüntüIlgar Dağı tabelasıYolda kalmış araçlarSürücülerin konuşmasıYolda kalmış TIR\'lar ve şoförlerinin zincir atması ve konuşmalarıRus, İran ve Türk plakalı TIRlarRus plakalı TIR  şoförlerinin Rusça konuşmasıDetaylar

(SÜRE:  4.18 DK) (SÜRE:  479 MB)

Haber-Kamera:Alper TURGUT/ POSOF(Ardahan),(DHA)

==============

Van, Hakkari ve Bitlis\'te 104 yerleşim birimiyle ulaşım kesildi

Van, Bitlis ve Hakkari\'de etkili olan kar ve yağmur nedeniyle 104 yerleşim birimiyle ulaşım sağlanamıyor.Van\'a bağlı ilçelerde yağan kar nedeniyle 57 mahalle ve mezra yolu ulaşıma kapandı. Bitlis\'in Mutki ilçesinde etkili olan yağmurun ardından, meydana gelen sel ve heyelan nedeniyle 39 köy ve mezra ile Hakkari\'de de kardan dolayı 2 köy ve 6 mezraya ulaşım sağlanamıyor. Van\'da Karayolları 111. Bölge Müdürlüğü ile Büyükşehir Belediyesi karla mücadele ekipleri, Hakkari ve Bitlis\'te ise İl Özel İdare Müdürlüğü\'ne bağlı karla mücadele ekipleri, kapalı olan mahalle, köy ve mezra yollarını yeniden ulaşıma açmak için yoğun bir çalışma başlattı.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ--------------------------Karla mücadele çalışması-Karla mücadeleden dronla çekilen görüntü-Genelm ve detaylar-Röportajlar

BOYUT:367 MBSÜRE:3 DK 15 SN

Haber-Kamera: Behçet DALMAZ/VAN, (DHA)- 

==============

Gümüşhane\'de kardan kapanan 38 köy yolu açıldı

Gümüşhane\'de etkili olan kar yağışının ardından kapanan 38 köy yolu ulaşıma açıldı, 3 köyde ise yol açma çalışmaları sürüyor.   Kentte önceki gün başlayan kar yağışı, yüksek kesimlerinde yaşamı olumsuz etkiledi. Kar yağışı nedeniyle bazı ilçe ve köy yollarındaki ulaşımda aksamalar yaşandı. Merkez ilçede 20, Kürtün\'de 3 ve Torul\'da 18 olmak üzere 41 köy yolu, kar yağışı nedeniyle kapandı. İl Özel İdaresi\'ne bağlı ekipler, greyderlerle yolların ulaşıma açılması için çalışma başlattı. Kentte süren çalışmalar sonucu 38 köy yolu ulaşıma açıldı. Gümüşhane İl Özel İdaresi yetkilileri sürdürülen yol açma çalışmalarında taşımalı eğitim yapılan köyler ve diyaliz hastalarının bulunduğu yerleşim yerlerine öncelik verildiğini duyurdu. Yetkililer, kapalı 3 köy yolunda ise açma çalışmalarının sürdüğünü belirtti. 

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ--------Kar temizliği detaylarıDetaylar

Haber-Kamera: Sinan UÇAR GÜMÜŞHANE -DHA

=============

Ayder ve Uzungöl\'e alternatif turizm merkezleri oluşturulacak

Doğu Karadeniz\'de son yıllarda sayıları 4.5 milyonu aşan yerli-yabancı turist rakamı, inşaatı süren havalimanları ve Yeşil Yol’la birlikte daha da artması bekleniyor. Bölgeye olan mevcut talebi karşılayamaz hale gelen dünyaca ünlü Ayder Yaylası ile Uzungöl\'e alternatif yeni yerler için başlatılan arayış tamamlandı. Rize\'de, Ayder benzeri 11 yayla ile Trabzon\'da Uzungöl benzeri yapay göllerin de yer alacağı 3 yeni turizm merkezi oluşturulacak. Belirlenen yeni yerlerde kaçak ve gelişigüzel yapılaşmanın önlenmesi için öncelikle ‘Koruma İmar Planı’ hazırlığı başlatıldı. Doğu Karadeniz\'e son yıllarda başta Ortadoğu olmak üzere çeşitli ülkelerden yılda 4.5 milyon dolayında yerli-yabancı turist geliyor. Bölge, özellikle yaz aylarında yoğunlaşan ilgiyi karşılayamaz hale geldi. Trabzon Havalimanı\'nın yanı sıra Ordu-Giresun Havalimanı\'nın hizmete girmesi, Rize-Artvin ve Gümüşhane-Bayburt Salyazı Havalimanları inşaatlarının da tamamlanacak olması, Yeşil Yol\'un da bitirilmesiyle bölgeye yerli ve yabancı turistlerin ilgisini daha da artacağı öngörülüyor. Bölgede, mevcut talebi karşılayamaz hale gelen Rize\'nin dünyaca ünlü Ayder Yaylası ile Trabzon\'daki Uzungöl turizm merkezlerine alternatif yeni yer arayışları tamamlandı.11 YENİ AYDERRize\'nin dünyaca ünlü Ayder Yaylası’na alternatif olarak; Gürcüdüzü, Deremezra, Handüzü, Anzer-Kabahor-Meles ve Aşağı Kantarlı yaylaları ile Çat, Sivrikaya ve Çataldere köyleri, Ağaran şelalesi ile Andon ve Ilıca köyü içmeleri olarak belirlendi. Rize\'de, Ayder benzeri 11 yaylada turizm merkezi oluşturulacak. Rize’de belirlenen yeni turizm merkezleri için kaçak ve gelişigüzel yapılaşmanın önlenmesi için \'Koruma İmar Planı\' çalışması başlatıldı. Ayder Yaylası ise TOKİ öncülüğünde yürütülecek çalışma ile kentsel dönüşüme tabi tutulacak. Kentsel dönüşümle yapı yoğunluğu azaltılacak yaylada dikey yerine yatay taş ahşap yöre mimarisi uygulanacak. TOKİ, Ayder projesinde sona yaklaşıyor.   3 YENİ UZUNGÖLTrabzon\'un Çaykara İlçesi\'ndeki dünyaca ünlü Uzungöl\'ün benzeri 3 yeni tabiat turizm merkezi oluşturulması için harekete geçildi. Alternatif bölgeler mera, arkeolojik sit ile ulaşım ve diğer özellikleri bakımından ayrıntılı araştırıldı. Uzungöl\'e alternatif turizm merkezi olarak düşünülen yerlerin başında Tonya ilçesinde 1300 metre yüksekliğindeki Kadıralak Yaylası geliyor. Her yıl nisan ayında yaylada açan mavi yıldız çiçeği ile maviye bürünen yayla özellikle foto safari meraklılarının akınına uğruyor. Kadıralak Yaylası\'nın yanı sıra Hıdırnebi, Kadırga ve Çakırgöl yaylaları da listede yer alıyor. Yeni turizm merkezlerinde \'yap-işlet-devret\' modeli ile yeni tesisler kurulacak, Devlet Su İşleri tarafından ise yaylalarda yapay göller oluşturulacak.RİZE VALİSİ ÇEBER: AYDER\'DE SIKIŞIKLIK MEDENİ OLMAYAN FAALİYETE DÖNÜŞTÜRize Valisi Kemal Çeber, Ayder Yaylası\'nda yaşanan yoğunluğu azaltmak için hayata geçirilmesi planlanan \'11 Ayder Projesi\'nin doğayı koruyarak ve yerel halkın imkanlarını kısıtlamadan hayata geçirilebileceğini söyledi. Vali Çeber, “Ayder\'de yaşanan sıkışıklık pek de medeni olmayan bir turizm faaliyetine dönüştü. Bu yoğunluğu diğer alanlara yayabilmek için yapılan bir çalışmanın sonucunda böyle bir projenin ortaya çıktığını düşünüyorum. Başta o bölgenin gerçek sahipleri ile birlikte tüm bileşenlerin buna katkı sağlayarak bu projenin planlanabileceğini düşünüyorum. Burada önemli olan hususlar; doğayı korumak ve yerel halkın maksimum faydalanma imkanını kısıtlamamaktır. Bize emanet olarak kalan bu yaylaları, evlatlarımızı ve torunlara olması gerektiği gibi bırakacak bir korumacılığı planlarken, en efektif sayıda yerli ve yabancı turisti buraya çekerek en iyi kazancı nasıl sağlarız diye düşünmeliyiz. Bunun da bütüncül bir bakış açısıyla mümkün olacağını düşünüyorum. Alana bütünüyle tepeden bakacağız. Nerede kayak turizmi, nerede termal turizm, nerede gençlik kampları, nerede trekking yapılacağını iyi bir şekilde kararlaştırmamız gerekiyor. Şehrin bu konudaki bileşenleriyle ve işin uzmanı olan insanlarla konuşup, tartışıp, projelendirerek en iyi sonuçları almamız lazımö dedi.TRABZON VALİSİ USTAOĞLU: TRABZON CAZİBE MERKEZİTrabzon Valisi İsmail Ustaoğlu da Trabzon\'un bölgenin cazibe merkezi olduğunu belirterek, \"Son yıllarda bölgemiz başta turizm potansiyeliyle birlikte her geçen gün daha da çekim merkezi olma yolunda güçleniyor. Trabzon için bir vizyon oluşturmak adına en önemli başlıkların üst sırasında sanayi sektörü ve turizm gelmektedir. Sanayi ve turizm hem birbirine en yakın hem de marka olan bu şehre en çok katkıları olan sektörlerdir.\" diye konuştu.AYDER YAYLASIAyder Yaylası, Çamlıhemşin İlçesi\'nin 19 kilometre güney doğusunda, bin 350 metre yükseklikte yer alıyor. Fırtına Deresi boyunca eşsiz doğa güzellikleri izlenerek ulaşılan Ayder Yaylası, çevresini saran çam ormanları, şelaleleri, yöresel mimarideki evleri, çiçekleri ve bu çiçeklerden elde edilen balı ve şifalı kaplıcasıyla sırtını Kaçkarlar\'a dayamış, çam örtülü yamaçlarla kaplı bulunuyor. Yaz aylarında yerli ve yabancı turistler 55 derece sıcaklıktaki şifalı kaplıca suyundan yararlanıyor. Kaplıca suyunun romatizmal, iç, kadın ve cilt hastalıklarına iyi geldiği belirtiliyor. Yaylada trekking, cip safari, foto safari, kampçılık, dağcılık gibi birçok turizm aktivitesi de yapılıyor.UZUNGÖL TURİZM MERKEZİÇaykara İlçesi\'ne 20 kilometre mesafede, bin 250 metre yükseklikte yer alan ve eşsiz doğal güzellikleri ile Doğu Karadeniz\'in gözde turizm merkezi olan Uzungöl, yerli ve yabancı turistlerin akınına uğruyor. 500 bin metrekare alana sahip olan göl, alabalık ve sazan balığına ev sahipliği yapıyor. Uzungöl\'ün 10 kilometre güneyinde 3 bin metre yükseklikteki Holdizon Dağları\'nda, Balıklıgöl çevresinde yaya yürüyüş yapılabiliyor, vahşi doğa şartlarında yaban hayatı izlenebiliyor. Son yıllarda otel, pansiyon ve iş yeri sayısının her geçen gün artışına bağlı olarak ortaya çıkan imar kirliği sorunu ile tartışılan Uzungöl\'de kentsel dönüşüm projesi gündeme geldi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ--------Ayder Yaylası Drone detaylarıRize Valisi Kemal Çeber açıklamasıRize Yayla Drone detaylarıTrabzon Uzungöl Drone detaylarıTrabzon Kadıralak yaylası Drone detayları

Haber: Muhammet KAÇAR  -  Kamera: Aytekin KALENDER RİZE-DHA

==============

Kaza kurşunu hayatlarını kararttı

Bingöl\'de vatani görevini yaptığı sırada kaza kurşunuyla vurularak yaralanan Mehmet Atalay\'ın felç kalma ihtimali nedeniyle vücudundan alınmayan kurşun, hayatını altüst etti. Terhisinden sonra ağır metal zehirlenmesine maruz kaldığını öne süren Mehmet Atalay, dünyaya gelen 4 çocuğundan üçünde ortaya çıkan görme engeline de bu merminin neden olduğunu iddia etti. 1994 yılında Bingöl´de vatani görevini yapan Mehmet Atalay(45), silah altında olduğu dönem sürekli terör operasyonlarında görev aldı. Jandarma Özel Birlikleri\'nde komando olan Atalay, bir operasyon için yola çıktıkları zırhlı araçta, TİM komutanına ait olan ancak başka bir erin elinde bulunan tabancanın ateş alması sonucu vuruldu. Ayağını delip geçtikten sonra seken kurşun sol baldırından omiriliğine gitti. Hastaneye kaldırılan Atalay\'ın vücudundaki mermi felç kalma ihtimali nedeniyle alınamadı. Vücudunda kurşunla yaşamak zorunda kalan Atalay, terhisinden sonra, metale alerjisi olduğu için ağır metal zehirlenmesine maruz kaldığını söyledi. Vücudunda antimon ve bakır yüksekliği olan Atalay\'ın bir böbreğinde kist, akciğer ve tiroitte nodül oluştu. Psikiyatrik tedavi gören Atalay, bağırsaklarında kanama olduğu için kontrol altında tutuluyor. Mehmet Atalay\'ın, askerlikten önce doğan 2 çocuğu sağlıklı dünyaya geldi. Ancak kaza kurşunuyla vurulmasından sonra dünyaya gelen 4 çocuğundan 3\'ünde görme engeli baş gösterdi. 3 çocuk zamanla yüzde 50 görme engelli oldu. En küçük çocuğu ise kardeşleriyle aynı kaderi yaşamaması için tedavi altına alındı. Gazi ünvanı verilmeyen Atalay, yaşadığı hastalıklar nedeniyle çalışamaz duruma geldiğini ileri sürdü. Oğlunun bakkal dükkânıyla ailesini geçindirmeye çalışan Mehmet Atalay şunları söyledi:\"Beş yıl öncesine kadar çok zengindim. İki alış veriş merkezim ve bir atölyem vardı. Ama vücudumdan çıkarılamayan kurşun nedeniyle hem kendi hem de ailemin hayatı altüst oldu. Çalışamaz hale gelince iflas ettim. Kirada yaşıyorum. Askerden sonra dünyaya gelen 3 çocuğum, vücudumdaki kurşun nedeniyle görme engelli oldu. Felç kalma riskim nedeniyle kurşun çıkarılamıyor. Bu nedenle tedavi de olamıyorum.  Askeri doktorlar kurşunun bana bir zararı olmadığı söylediği için rapor almayıp, askerliğime devam ettim. Çalışamaz hale gelince gazilik için müracaat ettim ancak hiçbir sonuç alamadım. Her geçen gün içten içe zehirleniyorum. Yaşadıklarım nedeniyle psikolojik sorunlar yaşıyorum.  Vücut fonksiyonlarımı her geçen gün kaybediyorum. Hayatımı zorluklar içerisinde geçiriyorum. Ankara´da Mesleki Hastalıklar Hastanesine gittim. Nikel ve sülfata karşı alerji, antimon ve bakır yüksekliği gibi birçok madde çıktı vücudumda. Kısacası her geçen gün zehirleniyorum. Midemde ve bağırsaklarımda kanamalar oluşuyor. Sürekli hastanede yatıyorum. Ayağa kalkıyorum ellerim titriyor, çalışamıyorum. Herhangi bir organımda sorun görünmediği için devlet bana gazi demedi. O kurşun bana gelmeseydi arkamda bulunan mühimmatlar isabet edecek ve daha acı bir tablo oluşacaktı.\"ÇOCUKLAR CEP TELEFONU IŞIĞINDA DERS ÇALIŞIYORMehmet Atalay\'ın  6 çocuğundan üçü olan Emin(18), Hatice (16) ve Saadet (15), Erzurum Görme Engelliler Okulu\'ndan mezun oldu. Üç kardeş görme engelliler lisesi olmadığı için eğitimlerini Şükrüpaşa Anadolu Lisesi\'nde sürdürüyor. 3 kardeş çeşitli spor müsabakalarında farklı derece yaptı. Görme engelli oldukları için zaman zaman zor anlar yaşadıklarını söyleyen Hatice Atalay şunları söyledi:\"Görme engelliler için lise olmadığından Şükrüpaşa Anadolu Lisesi\'ne gidiyoruz. Öğretmenlerimizin tahtaya yazdığı yazıları göremiyoruz. Not alamadığımız derslerden geri kalıyoruz. Evde ders çalışırken gölgemiz, defter veya kitabın üzerine düştüğü zaman da göremiyoruz. Bu nedenle ders çalışırken fener veya cep telefonu ışığı kullanıyoruz. Görme engelimiz her geçen gün artıyor. Arkadaş çevremizde ve sosyal yaşantımızda birçok zorluklar yaşıyoruz.\"

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ: ÖZEL-----------Ailenin evinden detay -Çocukların ev ileri yapmasından detay -Çocukların telefon ışığı ile ders çalışması -Mehmet Atalayın askerde aldığı rapor-Mehmet Atalay ile röp-Emin Atalay ile röp-Hatice Atalay ile röp

(SÜRE: 05.23 BOYUT: 603 MB)

Haber: Turgay İPEK - Kamera: Zafer KUMRU / ERZURUM,(DHA)

=================

İnegöl\'den 9 ülkeye fidan ihracatı 

Türkiye\'nin mobilya başkenti Bursa\'nın İnegöl ilçesi, çöğür ve fidancılıkta da başı çekiyor. İnegöl\'de bu yıl 8 milyon fidan, 30 milyon çöğür üretimi yapılıyor. Türkiye\'nin çöğür ihtiyacının yüzde 70\'ini karşılayan İnegöl ilçesi, bu yılki ilk fidan ihracatını Azerbaycan\'a yapacak. Bu yıl 9 ülkeye fidan ihracatından toplam 40 milyon dolar döviz girdisi sağlanacak.Fidan üreticisi Mehmet Ergene,İnegöl\'ün tarım olarak çok bereketli topraklara sahip olduğunu belirterek, \"Meyve fidancılığı üretimi yapıyoruz. Türkiye\'nin mobilya başkenti İnegöl, aynı zamanda fidancılıkta da başkenttir. İnegöl fidancılıkta da iyi, nedeni ise topraklarımızın gerçekten verimli olmasıdır. 4 mevsimi dolu dolu yaşıyoruz.İnegöl\'de ciddi anlamda üretim yapıyoruz. Kazakistan, Özbekistan, Makedonya, Bosna-Hersek, Kosova, Yunanistan, Bulgaristan, Gürcistan ve Azerbaycan olmak üzere 9 ülkeye ihracat yapıyoruz. İyi paralara fidan satıyoruzö dedi.Üretimden de bahseden Ergene, \"Yıllık 8 milyon aşılı fidan, 30 milyon çöğür üretimi yapıyoruz. 30 çeşit şeftali, 10 çeşit elma, 10 çeşit armut, erik, kiraz, ayva, döngel, vişne fidanı üretiyoruz. Patentli ürünlerimiz bunlarö İfadelerini kullandı. Ergene, ihracatla 40 milyon dolar gelir elde edildiğini de sözlerine ekledi.HEDEF 15 ÜLKEZiraat Odası Başkanı Sezai Çelik ise, \"İnegöl bir sanayi ve mobilya şehri. Aynı zamanda da bir tarım şehri. Fidancılık ve çöğürde de ileri bir seviyedeyiz. İnegöl\'de Cerrah mahallemizde 30 milyon çöğür, 8 milyon fidan üretimi yapılıyor. İhracatla birlikte 40 milyon dolar civarında bir gelir sağlanıyor. Fidancılıkta da gururluyuz. Her şeyin en iyisini yapan İnegöl\'üz biliyorsunuz. 9 ülkeye ihraç ediyoruz. Önümüzdeki yıllarda hedefimiz ihracatta ülke sayımızı 15\'e çıkarmak. Tüm çiftçilerimize bol kazançlar diliyorumö dedi.

Görüntü dökümü:-----------------Genel görüntü-Ziraat odası başkanı ve çiftçi açıklama-Detaylar

Haber/Kamera: Yavuz YILMAZ/ İNEGÖL (Bursa), (DHA) 

==============

Bu çiçekler yenilebiliyor

Antalya\'da, minyatür sebze üretimiyle tanınan Erüst Tarım tarafından 13 çeşit yenilebilir çiçek üretiliyor. Bazı marketlerde paket halinde satılan rengarenk çiçeklerle özel yemeklerde tabaklar süsleniyor.Antalya\'nın Serik ve Korkuteli ilçelerindeki yaklaşık 1500 dönüm örtüaltı alanda minyatür sebze, mikro filiz, Akdeniz ve Ege yeşillikleri, taze baharatlar, normal sebzeler ve saksıda baharat üretimi yapılan Erüst Tarım firmasınca yenilebilir çiçekler de üretiliyor. Bazı süpermarketlerde paketler halinde satışı yapılan ve birçok gala, düğün ile 5 yıldızlı otellerdeki özel yemeklerde tatlıdan ana yemeklere tabaklarda servis edilen yenilebilir çiçekleri ilk kez görenler, şaşkınlık yaşıyor. Yenilebilir çiçek üretimine yaklaşık 10 yıl önce 1- 2 türle başlayan firma, çeşit sayısını 13\'e yükseltti. Bu çeşitlerin bazılarında ise kendi içinde de çeşitli renk ve desende farklı üretimler bulunuyor.AROMALARI ÇOK FARKLIYenilebilir çiçeklerin sofralara görsel olarak da büyük zenginlik kattığını belirten Erüst Tarım Genel Müdürü Mustafa Erüst, \"Yediğinizde aromaları da çok farklı. Bir çiçek yiyorsunuz erik tadında, bir çiçek yiyorsunuz tere-roka tadında, bir çiçek salatalık tadında. Mesela fesleğen çiçeğimiz var, fesleğen aromalı, tatlılarda kullanımı çok güzel oluyor. Erik çiçeği yine hem tatlılarda hem yemeklerde inanılmaz erik tadı veriyor, ekşimsi. Menekşe çiçeklerimiz var, pastalar ve yemeklerde kullanılmak üzere farklı desenlerde. Elektrik çiçeği var, yediğinizde ağzınızda ufak elektrik çarpması gibi iğne batışı hissedeceksiniz. Tükürük bezlerini açıyor ve tat alımını artırıyor\" diye konuştu. ÖZEL YEMEKLERDE KULLANILIYORBu çiçeklerin bazı süpermarketlerde \'yenilebilir çiçek\' olarak satıldığını aktaran Erüst, \"Ama yenilebilir çiçek olarak bilinmedikleri için insanlar şaşırıyor. Marketlerde aşırı satışımız yok. Daha çok özel düğün ve yemeklerde şeflerimiz tarafından tercih ediliyor. Antalya\'da 5 yıldızlı otellerde, İstanbul\'daki düğünler ve özel gecelerde, lüks marketlerde yine reyonlarımız mevcut. Birçok ünlü müşterimiz de var\" dedi.DÜNYA LİDERLERİ DE TATTIAntalya\'da 2015 yılında düzenlenen G20 Zirvesi\'nde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ABD eski Başkanı Barack Obama, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve Almanya Başbakanı Angela Merkel\'in yemeklerinde de bu çiçeklerin kullanıldığını dile getiren Erüst, \"Bütün liderlere sunulan yemeklerde yenilebilir çiçekler de sunuldu ve tattılar. Bunlar adetli olarak 10 ve 20 adet şeklinde, çeşidine göre fiyatları değişiyor. Örneğin 6- 7 liraya fesleğen çiçeğinin bitkisini satıyoruz. Daha sonradan olmuş, genetiğiyle oynanmış bir şey değil; normal bitkilerin çiçekleri\" diye konuştu. ZİRAİ İLAÇ KULLANIMI YOKYenilebilir çiçeklerin üretiminde zirai ilaç kullanılmadığını vurgulayan Mustafa Erüst, tamamının doğada olan çiçekler olduğunu ve kışın Serik, yazın da yayla şartlarında Korkuteli\'ndeki seralarda üretildiğini anlattı. Firma tarafından üretilen yenilebilir çiçekler arasında; Latin çiçeği, çeşitli desenlerde menekşe çiçeği, kristal çiçeği, fasulye çiçeği, tatlı bahar çiçeği, erik çiçeği, salatalık çiçeği, elektrik çiçeği, mor ve beyaz viola, mini karanfil, kabak çiçeği, soğan çiçeği, fesleğen çiçeği yer alıyor. 

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ-------------Çiçeklerin paketlenmesinden detay görüntü-Çalışanlardan görüntü-Çiçeklerden yakın plan görüntü-Röp 1:Mustafa ERÜST

340 MB//3.03 SN\'HD

Haber: Mehmet ÇINAR  Kamera:Emrah GÜL /ANTALYA  (DHA)

================

Fünyeyle patlatılan bavul boş çıktı

SİVAS Cumhuriyet Üniversitesi kampüsünde, çöp kenarına bırakılan bavul paniğe neden oldu. Bomba imha uzmanının fünyeyle patlattığı bavul boş çıktı.Cumhuriyet Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi yakınında, sabah saatlerinde kaldırımdaki çöp kutusunun yanına bırakılan bavul dikkat çekti. Bavulu görenler, patlayıcı olabileceği şüphesiyle polise haber verdi. İhbar üzerine kısa sürede olay yerine gelen polis ekipleri, yolu kapatarak, caddede güvenlik önlemi aldı. Özel kıyafetli bomba imha uzmanı, bavulu uzaktan kumandalı fünyeyle kontrollü olarak patlattı. Parçalanan bavul boş çıktı.

Görüntü Dökümü:---------Bavulun görüntüsü-Bomba imha uzmanın müdahalesi-Fünye ile patlatılması-Parçalanan bavulun görüntüsü

Haber-Kamera: İrfan ÖZŞEKER/SİVAS, (DHA)

=================

Arkadaşına kızıp, su kabağı ürünleri ile ihracatçı oldu

Antalya\'da üniversite öğrencisiyken ek gelir olması için arkadaşıyla su kabağı oymacılığı ve süslemesi işi yapan Ömer Sami Pakdil (50), arkadaşının kendisini yarı yolda bırakmasına sinirlenip inat edince ihracatçı oldu. Pakdil\'in değişik renk ve modellerde süslediği su kabakları Çin ve Kanada\'dan büyük talep görüyor.Ömer Sami Pakdil, 18 yıl önce memleketi Adana\'dan üniversite eğitimi için Antalya\'ya geldi. Öğrenci evinde arkadaşlarıyla birlikte yaşayan Pakdil, maddi sıkıntılar çektiği dönemde ev arkadaşının tavsiyesiyle hiç anlamadığı su kabağı süsleme işine girdi. Çizim ve boyama konusunda tecrübeli olan Pakdil\'in arkadaşı, su kabaklarını boyayıp işledi, Pakdil ise su kabaklarını pazarlayıp satarak kazandıkları parayı yarı yarıya bölüştü. İkili 1 yılda taleplere yetişemez hale geldi. Bir taraftan üniversite eğitimlerine devam eden Pakdil ve arkadaşı, o yıllarda oturdukları öğrenci evini satın alacak kadar para biriktirdi. İşin kontrolsüz büyüdüğünü fark eden Pakdil, tüm zamanını su kabağı işine harcamaya karar verdi. Kendi birikiminden sermaye yaparak Antalya çevresinden 2 bin adet su kabağı siparişi veren Pakdil, su kabaklarını bir depoya yerleştirip durumu arkadaşıyla paylaştı. Arkadaşının bu işe daha fazla devam edemeyeceğini ve ailesinin üniversite eğitimini sürdürmesi konusunda ciddi baskısı olduğunu söylemesi üzerine Pakdil yalnız kaldı.ÇİN VE KANADA\'YA İHRACAT YAPIYORPakdil, yalnız kaldığı su kabağı süsleme işinde sadece pazarlama ve satışla ilgilendiği için süsleme ve oyma kısmını hiç bilmediğini fark etti. Ömer Sami Pakdil, arkadaşının kendisini yarı yolda bırakmasına sinirlenince inat olsun diye işi devam ettirip, durumu Adana\'daki yakınlarıyla paylaştı. Kısa sürede kendisine yardıma gelen kuzenleriyle su kabaklarını işleyen Pakdil, Muratpaşa ilçesinde bulunan tarihi Kaleiçi semtinde bir dükkan kiraladı. İnternet üzerinden satışa da başlayan Pakdil, 2 yıl içinde su kabağı oymacılığı işini meslek edindi. Şimdilerde yurt dışına açılan Pakdil\'in su kabakları 200 ile 1000 TL arasında alıcı buluyor.İnat uğruna çıktığı yolda ihracatçı haline geldiğini belirten Pakdil, şöyle konuştu:“Arkadaşım yarı yolda bırakınca inat uğruna bu işe devam ettim. Öğrenciyken tanıştığım bu işi çok iyi yerlere getirdim. Benden daha iyi bilenlerden faydalandım. Düzenli olarak yurt dışına ürün gönderiyorum. Benimle birlikte çalışan personelim var. Yoğun olarak Çin\'e gönderiyorum. Çinlilerin kültüründe su kabağı kültürü ciddi yer kaplıyor. Kanada\'ya da bar dekorasyonu için göndermiştim ilk yıllarda. Şimdilerde onlar da yüklü miktarda ürün satın alıyor. Hiç satamadığım dediğim ayda 50-100 adet kabak satıyorum yurt dışına. Ciddi zahmetli bir iş ama çok da keyifli.\"

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ------------İşyeri önünde su kabaklarının görüntüsüİş yerinin dış plan görüntüsüÖmer Sami Pakdil su kabağı çalışırken görüntüsüÜretilen su kabaklarından görüntüRÖP: Ömer Sami PakdilDetaylar

546 MB -- 04.56 /// HD

Haber: Alparslan ÇINAR-Kamera: Mehmet KILIÇASLAN/ANTALYA,(DHA)

================

İtfaiyeciler Öykü Arin ve lösemi hastaları için donör oldu

İzmir Büyükşehir Belediyesi\'nin alevlerle savaşan gözü pek itfaiyecileri, lösemi teşhisi konulan 3.5 yaşındaki Öykü Arin Yazıcı ve onun gibi ilik bekleyenler için donör oldu. Bir günde 300 itfaiyeci kan bağışında bulundu.İzmir\'de yaşayan Çağdaş ile Eylem Yazıcı çiftinin 3.5 yaşındaki kızları Öykü Arin\'e nadir görülen Juvenil Miyelomonositik Lösemi (JMML) tanısı konuldu. İlik nakli olması gereken Öykü Arin için başlatılan kampanyalara, \'ateş savaşçıları\' olarak bulunan İzmirli itfaiyeciler de katıldı. İzmir Büyükşehir Belediyesi İtfaiyesi personeli, nadir görülen bir lösemi türü olan JMML hastası Öykü Arin Yazıcı için donör oldu. Minik Öykü ve ilik bekleyen diğer hastalara şifa olmak için seferberlik ilan eden İzmirli itfaiyeciler, bir günde 300 kan örneği verdi.Kızılay yetkilileri, 3 yıl önce başlayan Türkiye Kök Hücre Koordinasyon Merkezi (TÜRKÖK) Projesi\'nde gönüllü kemik iliği bağışçısı sayısının giderek arttığını söyledi. 3 yılda toplanan 370 bin kemik iliği örneğinden 3 bininin hastalarla eşleştirildiği ve bu eşleşmelerden sadece 1000 bağışçının hastalara can olduğu bildirildi.\'ÖRNEK OLMAK İSTEDİK\'İlik bekleyen binlerce kişiye umut olmak için bağış sırasına girdiğini belirten itfaiye eri Yiğit Seymener, \"Herkesin vicdani sorumluluğun olması gereken bir projede biz de İtfaiyeciler olarak örnek olmak istedik. Mesleğimiz gereği 7 gün 24 saat insanların canını kurtarmak için çabalarken, bu konuya duyarsız kalamazdık. Bu projenin tüm Türkiye\'ye örnek olması gerek\" diye konuştu. Bir diğer itfaiye eri Damla Ertuğrul ise, \"Bu kampanyaya İtfaiye Dairesi Başkanlığı personeli olarak biz de dahil olduk. Zaten işimiz hayat kurtarmak. İnsanların hem canını hem de malını kurtarmak. Bugün de içimizdeki kahramanlar birçok kişiye umut olacak\" dedi.KAN ÖRNEKLERİ ANKARA\'DA TOPLANIYORLösemi hastalarına donör olma kampanyasının büyük bir yankı uyandırdığını ifade eden Türk Kızılayı doktorlarından Barış Dolaş, çalışma sistemlerini şöyle anlattı:\"18- 50 yaş aralığında, sürekli ilaç kullanmayı gerektiren bir hastalığı olmayanlar, Hepatit B, Hepatit C, Sifiliz, AIDS hastalıklarına yakalanmamışsa, kan grubu fark etmeksizin Kızılay merkezlerine ve gezici araçlarına giderek donör olabilir. Donör olacak gönüllü vatandaşlar bizlere ilk geldiklerinde, sadece 4 tüp kan alıyoruz. Alınan kan örneklerini ertesi gün Ankara\'daki Doku Analiz Laboratuarı\'na yolluyoruz. Eğer ilerleyen zamanda bir lösemili hastayla eşleşen donör bulunursa, Sağlık Bakanlığı kişiye ulaşıyor ve onu nakil merkezine yönlendiriyor.\"HASTALARIN UMUTLARI KIRILMASINGönüllü kişilerin numune verdikten sonra vazgeçme gibi bir ihtimalleri olduğunda mutlaka Türk Kızılayı\'na konuyu danışmaları gerektiğini de söyleyen Dolaş, \"Numuneyi verdikten sonra vazgeçerseniz, hem hastalar hem de aileler için çok ciddi bir duygusal travmaya sebep oluyorsunuz. Türkiye\'de eşleşme olup da vazgeçen kişi sayısında Ege Bölgesi birinci sırada yer alıyor. Bu yüzden umut olayım derken lütfen hastalarımızın umutlarını kırmayın\" dedi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:----------- Kan veren itfaiye görevlilerinden görüntü- Kan alınmasından görüntü- Barış Dolaş ile röp- İtfaiye erleri ile röp- Genel ve detay görüntü

Haber-Kamera: İZMİR, (DHA)