"DHKP-C üyesi hükümlü Çakıcı'ya saldırdı" iddiası

"DHKP-C üyesi hükümlü Çakıcı'ya saldırdı" iddiası

Edirne'deki F Tipi Cezaevi'ne 4 gün önce Tekirdağ'dan nakil edilen hükümlü Alaattin Çakıcı'ya, DKHP-C üyesi olduğu öne sürülen bir hükümlü koridorda yumruk atmak için saldırdı. Çıkan arbede infaz koruma memurlarının araya girerken, Çakıcı'nın elindeki kalemi savurması sonucu bir memurun alnından yaralandığı belirtildi.

İddiaya göre avukatı Can Sevinç ile görüştükten sonra tek kişilik koğuşuna götürülen Çakıcı koridordan geçerken, kimliği açıklanmayan DHKP-C üyesi olduğu öne sürülen bir hükümlü yanına geldi. Çakıcı'nın üzerine giden hükümlü yumruk atınca araya infaz koruma memurları girdi. Bu sırada Çakıcı elindeki kalemi savurunca, infaz koruma memurlarından birinin alnı çizildi. Olay sonrası hükümlüler koğuşlarına götürülürken, yaralanan memur ambulansla hastaneye kaldırılarak alnına dikiş atıldı.

Saldırı haberinin duyulması ardından yeğeni Cihan Çakıcı'nın da aralarında bulunduğu yaklaşık 50 kişilik grup otobüs ve otomobillerle Edirne Yüksek Güvenlikli F Tipi Cezaevine önünde toplandı. Çakıcı'ya destek vermek için geldiklerini ifade eden kalabalık, saldırıyı kınadı ve Çakıcı'ya 'kumpas' kurulduğunu öne sürdü.

 

Avukatı anlattı

 

Çakıcı'nın avukatı Can Sevinç, Alaattin Çakıcı'nın bilinçli olarak Tekirdağ'dan, Edirne'ye nakledildiğini öne sürerek şunları söyledi:

"Edirne'de Alaattin Çakıcı ile birlikte 8 adli mahkum var. Diğer 230'u ise PKK ve DHKP/C üyesi ağırlıklı sol örgüt mahkumları yer alıyor. Bu Çakıcı'yı ateşe atmaktı. Alaattin bey benimle görüştükten sonra avukat görüşme odasından çıktı. Koridorda biri 'merhaba Alaattin ağabey' diyerek yanına gitti. Bu sırada karşı taraftan bir darbe geldi ve sıyırdı. Alaattin ağabey DHKP/C üyesi olan kişiye tekme atarak uzaklaştırdı. Kamera görüntüleriyle sabittir olay ve 20 infaz koruma memuru Alaattin ağabeyi tuttu. Bu sırada elindeki savunma amaçlı sallayan Alaattin ağabey gardiyanlarından birini de yaralandı. Bu sorumluluğu birisi almak zorunda. Bütün adli mahkumların boşaltıp, daha sonra buraya Alaattin Çakıcı'nın buraya getirilmesi çok açık bir tecrittir. Her şeye rağmen Çakıcı Edirne'den başka bir yere nakil olmak istemiyor ve burada kalacağını ifade ediyor."