Dil ve sözcükleri merkeze alan sergi, "Kazı ve Yüzey" SALT Galata'da

Kılavuz

SALT'ın davetiyle 2019'da başlatılan stüdyo ziyaretleri ve sanatçı sohbetleriyle geliştirilen "Ardışık", Deniz Gül'ün "Kazı ve Yüzey" sergisiyle devam ediyor. SALT Galata'nın üç katına yayılan ve çevrimiçi ortamda sunulan işlerinde sanatçı dille kurulan bildik ilişkilere yeni bakış açıları geliştirmeyi amaçlıyor. "Kazı ve Yüzey" sergisi 13 Haziran'a kadar devam edecek.

Sözcüklerin çok yönlülüğü ve çeviri çalışmaları üzerine araştırmalar yapan sanatçı Deniz Gül, dil kavramına bir sanat biçimi olarak ilgi duyar. Pratiğinin temel unsurları olan metin, heykel ve enstalasyonları -bir his, fikir ya da rastlantının canlandırılması gibi- sesten yola çıkarak söz, nesne ve eylemleri dile getirmeye odaklanır. Ardışık programının ikinci sergisi Kazı ve Yüzey'deki işlerinde şimdiye dek başvurduğu görsel mecralardan uzaklaşan sanatçı, dilin yalnızca bir iletişim aracı şeklinde tanımlanmasına karşı, üretiminde sözcükleri kullanıyor. "Dil nasıl icra edilir? Ekonomik, ekolojik ve toplumsal kriz zamanlarında sözcüklerin süreçlere müdahilliği ve etkileri nasıl takip edilir?" SALT Galata'nın üç katı ve çevrimiçi ortamda sunulan serginin ziyaretçilerini, bu sorulara duyduğu meraka ortak etmeye öncelik veren Gül, dille kurulan bildik ilişkilere yeni bakış açıları geliştirmeyi amaçlıyor.

Deniz Gül'e göre dil, daima yeni baştan yapılanmakta olan bir kurgu, sınırları sürekli müzakere edilen bir coğrafyadır. Yazma eylemini sözün değişip dönüştüğü, "kuralsız bir oyun alanı" olarak tarif eden Gül'ün Klavuz (2016-2021) işi, satır satır taradığı Türkçe yazım kılavuzunda çağrışımlara dayanan ve mutlak bir anlama ulaşma çabası olmayan yazılı müdahalelerden oluşur. Bu düzenlemeleri gösteren Klavuz sayfaları, giriş katındaki SALT Araştırma mekânında incelenebilir.

Tavlamalar (2021), bir sözcüğün diğerini çağırması, sanatçının deyişiyle "tavlaması" sonucu kurulan söz öbeklerinden meydana gelir. Birinci kattaki ses kaydı, sesin sesi, sözün sözü çağırdığı bir şiiri andırır.

Gül'ün çeşitli ülkelerde çektiği kısa videolardan kesitler içeren Kartpostal (2017-2020), SALT Galata'daki bilgilendirme ekranlarının günlük akışına sızar. Gündeliklik ve sıradanlığı bir görsel alfabe fikri üzerinden düşünen bu hareketli görüntüler, ayrıca, alışılmış manzaralar ve diğer temsilî görüntülerle hatırlanan kartpostal estetiğinin dijital ortamda yeniden yorumlanmasına dair mütevazı bir denemedir.

Kartpostal

Sanatçının Daire Düz (2021) işi, "Söylemek yapmaktır" önermesine dayanan "söz eylem kuramı" ile ilişkilenir. Çizgi çekmek kadar basit ama temel bir hareketi esas alan performans, yazma, silme ve yeniden yazma eylemleriyle aralarındaki duraksamaları, bu kattaki sergi mekânında fiziki bir yapının sil baştan kurulmasıyla yansıtır. Serginin geneline hem gerçekte hem de mecazen hâkim olan "yapım aşamasında" hissi, bu iş özelinde, çoğu zaman göz ardı edilen iş gücüne dikkati çeker.

Daire Düz

SALT'ın Çalışma Grupları kapsamında Ekim 2020'de, Gül'ün bir grup katılımcıyla yürüttüğü atölye ile başlatılan antoloji projesi Çeviri'nin çalışmaları da sergi paralelinde devam edecek. Üç aşamalı proje, dile dair aciliyetleri ve süregelen tartışmaları irdelemeye; yabancı dillerdeki kavramlara Türkçe karşılıklar geliştirerek bunları ulaşılabilir kılmaya odaklanıyor. Postkolonyal teori, feminist ve kuir düşünüş, yeni materyalizm, teknoloji ve veri kullanımı gibi başlıklar altında derlenen Çeviri antolojisinde, Gül'ün projeye davet ettiği sanatçı, küratör, yazar ve akademisyenlerin katkısıyla çevirisi yapılan metinler, sanatçı konuşmaları ve sunum-performanslar yer alıyor. Müşterek bir düşünsel üretim sürecinin çıktısı olarak bir web sitesinde derlenen içerik, giriş katının yanı sıra uzaktan incelemeye açılıyor.

SALT'tan Amira Akbıyıkoğlu ile Farah Aksoy tarafından hazırlanan ve sanatçılar Barış Doğrusöz, Deniz Gül, Volkan Aslan, Aykan Safoğlu ile Fatma Belkıs ve Onur Gökmen'in sergilerinden oluşan Ardışık programı yıl boyunca SALT Galata'da devam edecek.