Polis kurşunuyla öldürülen Dilek Doğan ve Maltepe Gülsuyu'nda 2013 yılı Eylül ayında öldürülen Hasan Ferit Gedik’i yitiren aileler evlatları için "Biz çocuklarımızı onlar öldürsün diye yetiştirmedik. Davaları basına ve kamuoyuna kapatılarak katiller aklanıyor” dedi.
Cumhuriyet'ten Ali Açar'ın haberine göre, Küçükarmutlu’daki evinde polis tarafından göğsünden vurulan ve kaldırıldığı hastanede 1 hafta sonra yaşamını yitiren Dilek Doğan ile Gülsuyu’nda uyuşturucu satıcıları tarafından öldürülen Hasan Ferit Gedik’in aileleri, “Davaları basına ve kamuoyuna kapatılarak katiller aklanıyor” diyorlar.
Dilek Doğan, Küçükarmutlu’da evlerine “Bombacı arıyoruz” denerek düzenlenen operasyonda galoş giymesi için uyardığı özel harekâtçı Y.M’nin silahından çıkar kurşunla bundan bir yıl önce öldürüldü. Güvenlik gerekçesiyle polis memurunun yargılandığı dava basına ve kamuoyuna kapatılırken Doğan ailesi ise hukuk mücadelesini sürdürüyor. Küçükarmutlu’daki evinde görüştüğümüz Dilek Doğan’ın ailesi çocuklarından ayrı geçen bir yılı anlattı. Her gün aynı acıyı yaşadıklarını söyleyen baba Metin Doğan, "Dileksiz bir günümüz geçmiyor. Biz bu bir yılı Dilek’e hasret ve özlemle geçirdik. Onunla bizde mezara girdik" dedi.
Kızını vuran polis Y.M.’nin ilk mahkemede kendilerine başsağlığı dilemesini unutamadığını söyleyen baba Doğan, "Bu kadar aymazca ve pişkince gelip bize başsağlığı dileğinde bulundu. O günden sonra hiç kendisini görmedik. Zaten ondan sonra da duruşmaları basın ve kamuoyuna kapattılar. Kimse bilmesin ve konuşmasın istiyorlar ama son nefesime kadar bunun peşinde olacağım" diye konuştu. Mahkemeye gönderilen kamera görüntülerinde kızının vurulma anının silinmesine de tepki gösteren Metin Doğan, "Görüntüleri dava öncesi hâkim ve savcılar izledi. Şimdi neyi gizlemeye çalışıyorlar. Bugün o polisin tutuklanmamasının tek nedeni polis devleti olmamızdır. 3. mahkemede hâkim bize ‘tutuklama istemeyin’ diyor. Bunun anlamı biz her şeyi biliyoruz ama bir şey yapamam demektir” dedi. Anne Aysel Doğan ise “Ben Dilek’in vurulduğu gün polise terlik attım diye dava açtılar. Çocuklarım kardeşinin acısını yaşarken söylediklerinden dolayı gözaltına alındı dava açıldı. ‘Dilek Doğan’ı vuran polisler yargılansın’ diyen gençleri tutukladılar. Bu yaptıkları insanların kinini körüklemekten başka bir şey değil” diye tepkisini dile getirdi. Ağabey Emrah Doğan da cinayetin üstünün kapatılması için her şeyin yapıldığını, OHAL de bahane edilerek M.Y’nin aklanacağına inandıklarını söyledi.
Gülsuyu’nda uyuşturucu çeteleri tarafından vurularak öldürülen hasan Ferit Gedik’in annesi Nuray Meray da oğlunun ölümünün üzerinden 3 yıl geçtiğini belirterek “Oğlumun ölümünün ardından Gülsuyu’na sadece bir kere gidebildim. Canımın yarısı orada kalıyor” dedi. Oğlunun vurulmasının ardından tutuklu bulunan 22 sanıktan 17’sinin serbest bırakıldığını söyleyen Meray, “Çete üyeleri ‘Polisin yetişemediği yerde birileri çıkar çakar kurşunları’ diyerek bizi tehdit ettiler. Mahkemede bunu söyleyebilecek gücü buluyorlar. Sırf kamuoyunun haberi ve bilgisi olmasın diye duruşmaları kapalı hale getirdiler. Herkes işlediği suçun cezasını çekmek zorunda. Yoksa nasıl bir hukuk devleti olacağız” diye sordu.
Gazi Mahallesi’nde oğlu adına açılan uyuşturucu rehabilitasyon merkezinin “terör örgütlerine eleman kazandırmak” iddasıyla kapatılmasını da kabullenemeyen Nuray Meray, “Çoğu tedavi olup ailesinin yanına döndü. Bana bombacı çıktığını gösteren bir kanıt sunabilirler mi? Orası yıkıldığında çocuğumun resmini yerde gördüm ve ikinci kez yıkıldım. Oğlumun adının yaşatılması için bir uyuşturucu ile mücadele merkezi kurulması için mücadele edeceğim. 16 Kasım’daki duruşmaya da herkesi destek olmaya çağırıyorum” ifadelerini kullandı