İstanbul Sarıyer’de DHKP-C’ye yönelik gerçekleştirilen operasyonda özel harekat polisleri tarafından vurularak yaşamını yitiren Dilek Doğan’ın abisi Mehmet Doğan, “Görüntüler çıkmasaydı kız kardeşim bir kesim tarafından terörist muamelesi görmeye devam edecekti” dedi. Mehmet Doğan, olay anına ilişkin görüntülerin ortaya çıkmasına rağmen polis Y.M.’nin tutuklanmamasına tepki gösterdi.
ABD Başkonsolosluğu’na yönelik silahlı saldırıya karıştığı ileri sürülen H.R.K’nin yakalanmasına yönelik çalışmalar kapsamında polis geçen 18 Kasım akşamı İstanbul Sarıyer Küçükarmutlu’daki Doğan Ailesi’nin evini bastı. Evdeki arama sırasında 24 yaşındaki Dilek Doğan, Özel Hareket Şubesi’nde görevli polis Y.M.’nin silahından çıkan kurşunla ağır yaralandı. Hastanede tedaviye alınan Doğan bir hafta sonra hayatını kaybederken, polis Y.M. hakkında Türk Ceza Kanunu’nun 83. maddesine göre “ihmal suretiyle kasten öldürme” suçundan 25 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açıldı. İddianame mahkeme tarafından kabul edildi. Dilek Doğan vurulduğu sırada evde bulunan abisi Mehmet Doğan ve anne Aysel Doğan Zaman gazetesinden Volkan Cansız’a konuştu.
Dilek Doğan’ın vurulma görüntülerinin ortaya çıkmasının Doğan hakkında ‘terörist’ algısının oluşmasını engellediğini savunan Mehmet Doğan “Avukatlar bizden ‘bu görüntüleri basına vermek istiyoruz, herkes görsün' diye izin istedi. Biz de kendimizden emin olduğumuz için ‘yayınlayabilirsiniz' dedik. Bizim gizli saklı hiçbir şeyimiz yok. Polisin, dediği gibi çatışma ya da herhangi bir şey yok. Eğer bu görüntüler medyada yayınlanmasaydı ailem ve kız kardeşim terörist muamelesine maruz kalmaya devam edecekti” diye konuştu.
diyen abi Doğan, “O görüntüleri her izlediğimizde, Dilek'in resmini her gördüğümüzde o olayı yeniden yaşıyoruz. Ali İsmail'i, Berkin'i, Hasan Ferit'i sokakta vurdular, bahane üretiyorlar. Benim kardeşimi kendi evine girip vurdular. Daha ne yapacaklar yani?” ifadelerini kullandı.
Dilek’in babası Mehmet Doğan’ın 1996 yılında Küçükarmutlu'da bir otobüsün kundaklanmasıyla ilişkilendirilip tutuklu olarak yargılandığını ve geçen sene beraat ettiğini kaydeden anne Aysel Doğan, “Metin'i aldıkları günden sonra, kaç kere polis geldi bilmiyorum. Dilek polis baskınlarıyla büyüdü. Ölümünden 2-3 hafta önce ‘Anne ben bıktım. Ben bu evden çıkıp gitmek istiyorum. Her gece yatağa girdiğimde bugün polis gelir mi acaba diye düşünüyorum. Beynime işledi artık, bıktım.' demişti” diye konuştu.