Yeni Akit gazetesi yazarı Abdurrahman Dilipak, Hürriyet yazarı Ayşe Arman’ın Haydar Dümen’e özendiğini belirterek “lezbiyenlik ve homoseksüelliği özgürlük kapsamında görenlerle konuştuğunu” yazdı. Dilipak, Arman'ın CHP'ye oy verdiği varsayımından hareket ederek, ana muhalefet partisi için “Hem İslamcılara oynayacaksınız, hem bu çevrelere şirin görünmeye çalışacaksınız. Nasıl olacak bu ateşle barutu bir arada tutma eylemi” ifadesini kullandı.
Dilipak'ın Yeni Akit'te “CHP bu; ölmüş ağlayanı yok!” başlığıyla yayımlanan (9 Eylül 2014) yazısı şöyle:
Umutsuz vakalar için halk öyle der:
Ölmüş de ağlayanı yok..
CHP öldü.. Göreceksiniz, gelecek günler, geçen günleri aratacak, onlar için.
Birtakım imtiyazları ve belli bir marka değeri var, yoksa kimse CHP fikriyatının müşterisi değil. O geçti artık.
CHP umutsuz bir vaka.. Ne ideolojik, ne sosyolojik, ne de politik bir tabanı var.. CHP bugün yaşlı, 19.YY sonu, Soğuk savaş döneminde zirve yapan, Komünizm, Kapitalizm ve Faşizm üçgeni içine sıkışmış, uluslararası sistemin çizdiği bir çerçeve içine sıkışan, olağanüstü şartlarda oluşan kavram ve kurumlarla dünyayı açıklamaya çalışan bir “Tutunamayanlar kulübü”..
CHP Trakya ve Ege, Akdeniz sahil partisi. Emekli kesimin ve yabancıların, daha genel anlamda toplumun inanç, tarih, kültür ve geleneğine yabancı kesimin yoğun oldugu bir bölge burası.
Bir dönem Kürtlerden oy alıyordu, o da yok artık. Alevi tabanını da hızla kaybediyor.. Esed’e destek vererek Nuseyrilere yanaşması da düze çıkması için yeterli değil.
Aslında CHP’nin ne idüğü belirsiz.. Dün Ergenekonun avukatlığını üstleniyordu, bugün Ergenekoncuları içeri tıkan Paralel yapı ile beraber.. Dün MHP ile savaşıyordu, şimdi onlarla kol kola. Dün irticaya karşı topyekun savaştan söz ediyordu, bugün BTP ile kol kola.. İçeriden bir tesbit, CHP’de dava şuuru yok. Giderek sağa kayıyor. Beceriksiz, cesur değil, kadrolarını kaybetti. Topluma güven vermiyor, bir proje ortaya koyamıyor. Kendi içinde tutarsız bir görüntüsü var.
Kılıçdaroğlu’na gelince, ortak akla inanmıyor. Parti bilimsel yöntemlerle çalışmıyor. Şuuraltında sağ özentisi var. Cesur değil, iddiası yok. HALK partisi ama, halka yabancı. Tutarsız. Doğuda özerlikten söz ediyor, Konya’da Mevlana’dan yola çıkıp dindar bir söylem deniyor, İzmir’e gidiyor, laiklikten ödün vermeyeceğiz, irtica ile mücadele edeceğiz, doğuda devlet hakimiyetini sağlayacağız gibi şeyler söylüyor. Yani, herkese mavi boncuk dağıtıyor.. Aslında Sarıgül tam da bu anlayışı temsil ediyor.. Bekaroğlu’na onun için davetiye çıkartılıyor.
En ulusalcı, en laikçi, en dindar, en demokrat, en milliyetçi, en Kürtçü, en Alevi bir CHP.. Hayallerindeki CHP bu ama, olmuyor işte. Bu çabalar, olmayacak duaya amin demek gibi bir şey.. Bunlardan birinin varlığı diğerinin yokluğu ya da inkarı anlamına geliyor..
Ayşe Arman hehalde CHP’ye oy verse gerek. O bir anket yapmış, okurları arasında.. Araştırmanın adı “Türkiye cinsellik araştırması” ama Arman’ın okur profilinin ağırlığı CHP ağırlıklı bölgeler olsa gerek.. Hem Hürriyet okuru olacaksınız, hem de Ayşe Arman’ın bu anketine katılacaksınız, o zaman sizin kim olduğunuzu tahmin etmek zor değil. Bu kitle büyük ölçüde Akdeniz ve Ege sahilinde yaşayan, ya da bu bölge ile ilişkili, aynı dünya görüşünü, yaşam tarzını yansıtan, Avrupai, asri, belli gelir grubundaki insanlar olsa gerek.. Bu insanların sadece %7’si bekaretini korumuşlar. Çoğunluğu kadın olan bu garip topluluğun %50’si bekareti yük olarak görüyormuş. Bu çevreler lezbiyenlik ve homoseksüelliği de özgürlük kapsamında gören çevreler..
Hem İslamcılara oynayacaksınız, hem bu çevrelere şirin görünmeye çalışacaksınız. Nasıl olacak bu ateşle barutu bir arada tutma eylemi?
Hep tek eşlilikten, kadın haklarından, İslam’ın çok eşliliğe izin vermesinden söz ediyorlar ya, bizde çok eşlilik %5 bile değilken, bunlarda tek eşli olanlar, kadın ve erkek için toplam bile değil. Kaldı ki Müslüman dindar kadınlar bu konuda çok daha fazla duyarlıdır ve sapma tekil örneklerle kendini gösterir. Çok eşlilik erkeklerde, zinadan çok, az miktarda mut’a ve çoğu zaruret ve gelenekle bağlantılı olarak nikah kaydı ile vardır.
Arman okurları arasında 1 ile 5 arasında kendi eşi dışında ilişki yaşayanların oranı %43.. 5’den başlayarak daha fazla eş ilişkisi yaşayanların oranı %54..
Armanistlerin %35’i sayı vermeden sadece bir’den fazla demiş..
Ayşe Arman’ın Haydar Dümen’e özenmesi, ilginç bir profili tanımamıza sebeb oldu. Bu Türkiye profili, Türkiye fotoğrafı değil.. Ama bunlar Türkiye’de aramızda yaşayan insanlar. CHP’lilerin tümü böyle değil ama bunların hemen hemen tamamı CHP’ye oy veriyor olsa gerek.. Bu duruma itiraz edenler de zaten tek tek CHP’den gidiyor bir şekilde.. Kalanlar da huzursuz olsa gerek..
Buradan sağlıklı bir aile profili çıkmaz. bırakın aileyi, sağlıklı bir insanın ruh halini da yansıtmaz bu durum..
Bu insanların kadın haklarından, çok eşlilikten söz ederek dindarlara yüklenmeleri de aslında psikolojilerindeki bozukluğun bir göstergesi olarak yorumlanamaz mı?
Sahi, CHP aile konusunda ne düşünüyor.. Ya da ahlak konusunda mesela.. Dine ve dindarların hayat tarzlarına ilişkin bakışlarına bir çekidüzen vermedikçe bizden birilerini aralarına alarak bu engeli aşamazlar.. Hem kendilerini küçük düşürürler, hem de aralarına aldıkları adamları yalnızlaştırarak işini bitirirler.
CHP aradığı şeyi hiçbir zaman bulamayacağı yanlış bir yerde arıyor..
Göreceksiniz, 6 ay bir güz gidecek ve sonuçta bir arpa boyu yol alamayacak.
Dostlar alışverişte görsün kabilinden yaptıkları şeyler ise geri tepecek. Tosya’ya pirince giderken evdeki bulgurdan olacaklar.. Durmak yok, yola devam.
Selâm ve dua ile..