15 Temmuz darbe girişiminden sonra 'FETÖ' üyeliği için karine kabul edilen BYLOCK sistemini kullananlardan birinin de, Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink’in öldürülmesine ilişkin yapılan soruşturma kapsamında ifadesine başvurulan başkomiser Cem Akar olduğu ortaya çıktı. Akar, ifadesinde cinayet günü olay yerine ilk ulaşan Terörle Mücadele polisi olduğunu belirtirken, cinayetle ilgili uzun süre tartışılan 'Akbank bankamatik kamerası' görüntülerini almaya gittiğinde, kendisinden önce 2 İstihbarat Şube polisinin görüntüleri kopyaladığını dile getirerek, "İstihbaratın görüntüleri alması normal bir uygulama değil" demişti.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı İrfan Fidan’ın imzasıyla Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü’ne gönderilen yazıda, 4 farklı soruşturmada hakkında işlem yapılan sanık ve şüphelilerin BYLOCK kullanıp kullanmadıklarının tespit edilmesi istendi.
İstanbul Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube Müdürü Kayhan Ay’ın imzasıyla yanıt verilen ‘BYLOCK tespiti’ istediğinde, 4 soruşturmada adı geçen 69 kişinin BYLOCK sistemini kullandığı belirtildi.
Sistemi kullananlar arasında, Hrant Dink’in öldürüldüğü gün olan 19 Ocak 2007’de, olay yerine ilk giden ve o dönem Terörle Mücadele Şubesi’nde komiser yardımcısı olarak görev yapan Cem Akar’ın da olduğu belirlendi.
Cem Akar, İstanbul Emniyet Müdürlüğü İstihbarat Daire Başkanlığı C Şubesi Müdürü Ali Fuat Yılmazer, Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Daire Başkanı Ramazan Akyürek gibi isimler hakkında yürütülen soruşturma kapsamında verdiği ifadede, Hrant Dink cinayetinde kilit noktalardan biri olarak görülen ve uzun süre ulaşılamayan kamera görüntüleri için banka müdürüyle ilk görüşen kişi olduğunu ve görüntülerin alınması için teknik personel takviyesi istediğini belirtti.
Cem Akar’ın ifadesi şöyle:
“Ben Halen Ankara Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube Müdürlüğünde Emniyet Amiri rütbesi ile görev yapıyorum.
“Hrant Dink cinayetinin işlendiği 19/01/2007 tarihinde İstanbul Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü'nde komiser yardımcısı rütbesi ile görev yapıyordum, burada bana gösterilen 19/01/2007 tarihli saat 17.45 itibariyle düzenlenmiş Akbank Pangaltı Şube Müdürü H.Bülent İlkehan’ın da imzasının bulunduğu tutanak altında TEM ŞB. Görevlisi komiser yazısının üzerindeki imza bana aittir, o tarihte komiser yardımcısıydım, yanlışlıkla tutanağa komiser olarak yazılmış olabilir.
“Ben İstanbul Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü'nde sağ büro amirliğinde görev yapıyordum, azınlıklar bizim büronun görev alanına giriyordu.
“19/01/2007 tarihinde ben Güngören ilçesinde Köyiçi denen Bağdat Ocakbaşı'nda birlikte görev yaptığım ekiple birlikte yemek yiyordum, telefonla Hrant Dink cinayeti haber verildi, bunun üzerine ekip aracıyla birlikte olay yerine hareket ettim, trafiğin yoğun olması nedeniyle trafiğin sıkıştığı yerde araçtan inerek koşarak olay yerine gittim, olay yerinde o dönemin İstanbul Valisi Muammer Güler vardı, olay yerine Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü'nden giden ilk kişiydim, o sırada TEM Şube Müdürü Selim Kutkan da makam aracıyla geldi, ayrıca TEM Şube Müdür yardımcısı Celal Sel de olay yerine geldi, Celal Sel bana çevredeki kamera görüntülerinin toplanması talimatını verdi, ben bu nedenle olay yerinin hemen yanındaki Akbank Şube Müdürlüğü'ne gittim, banka şube müdürü ile görüştüm, görüntülerin olup olmadığını sordum, banka müdürü görüntülerin olduğunu söyleyince teknik bürodan görüntülerin alınması için personel istedim, banka şubesinde kaç saat kaldığımı hatırlamıyorum.”
Cem Akar’a ifadesi sırasında, tanık Hamza Bülent İlkehan’ın ifadesindeki “İstihbarat Şube görevlisi olduğunu polisler tarafından kamera görüntülerinin alınması” konusu soruldu. Akar, İstihbarat Şubesi’nde görevli olduğunu söyleyen polislerin görüntüleri almasının normal bir uygulama olmadığını ve ilk kez böyle bir uygulamayla karşılaştığını söyledi. “Yürütülen soruşturmalarda toplanan güvenlik kamera görüntüleri şubemizce gerekle görülen hallerde İstihbarat Şubesine analiz çalışması için verilirdi” diyen Akar’ın şunları söyledi:
“İstihbarat Şube’den geldiğini söyleyen iki kişinin güvenlik kamera görüntülerini harici bir diske yüklediklerini banka müdürü bana söylemişti, o sırada bu kişiler de bankanın içindeydi, şahıslardan bir tanesi orta boylu ve uzun siyah saçlı idi, diğer şahsın eşkâl bilgisini hatırlamıyorum, bu iki şahıs bana İstihbarat Şube’de görevli polis memuru olduklarını söylediler, olayın üzerinden uzun zaman geçmesi nedeniyle bu şahısların isimlerini hatırlamıyorum, İstihbarat Şube Müdürlüğü’nde görevli olduklarını söyleyen bu iki kişinin banka görüntülerini alması nedeniyle ben banka müdürüne bu hususu tutanağa geçmesini söyledim, tutanağın altındaki şerh banka müdürünün kendi el yazısı ile düzenlenmiştir.
"Yürütülen bir soruşturma sırasında İstihbarat Şube Müdürlüğü görevlilerinin güvenlik kamera görüntülerini alması ya da toplaması normal bir uygulama değildir, ben böyle bir uygulamayla ilk kez karşılaştım, yürütülen soruşturmalarda toplanan güvenlik kamera görüntüleri şubemizce gerekle görülen hallerde İstihbarat Şubesi'ne analiz çalışması için verilirdi.
Cinayet mahallinin çevresinde geniş çaplı bir araştırma yaptık, işyerlerinden güvenlik kamera görüntülerini almaya çalıştık. Toplanan güvenlik kamera görüntülerinde bizim dikkatimizi çeken olağan üstü bir şey tespit etmemiştik"
Akar, ifadesi sırasında Akbank kameralarına ait görüntülerin izletilmesinin ardından şunları söyledi:
"Bu görüntüleri hatırladım, bu görüntülerle ilgili o dönemde çalışma yapmıştık ancak şüpheli Ogün Samast ile bir bağlantısını tespit edememiştik. Benim olayla ilgili bilgim bunlardan ibarettir”
Cem Akar’ın yanı sıra, 4 soruşturma kapsamında hakkında işlem yapılan sanık ya da şüpheliler arasında BYLOCK sistemini kullandığı belirlenen isimler arasında, eski İstanbul Terörle Mücadele Şube Müdürü Ömer Köse, Emniyet Amiri Gafur Ataç, Emniyet Müdürleri Osman Özgür Açıkgöz, Oktay Bulduk, Erol Demirhan, Cihangir Çelik, Hamza Tosun, Lokman Kırcılı gibi isimler de yer alıyor.