Milliye yazarı Tolga Şardan, Agos gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink’in öldürülmesiyle ilgili davada yargılanan İstihbarat Daire Başkanı Engin Dinç'e yeni bir soruşturma açıldığını ileri sürdü. Dinç'in bir zamanlar birlikte çalıştığı yardımcısı R.K.'nın müfettişlere iddialarda bulunduğunu belirten Şardan "R.K., daha sonra aralarında FETÖ’cü bulunan söz konusu jandarma personelinin çalışma yapması için mahkemenin olumsuz karar vermesine karşın Dinç’in girişimleri sonucunda bakan onayı ile daireye gelip çalışmaya başladıklarını öne sürdü. Müfettişler, iddialara destek sağlayan bazı delil ve bulgulara ulaştı. Müfettişler, hazırladıkları ön raporla, yaklaşık 3 ay önce Eskişehir Emniyet Müdürü olarak atanan dönemin Emniyet İstihbarat Dairesi Başkanı Engin Dinç hakkında ‘soruşturma izni’ istedi. Genel müdürlük bu onaya uygun yanıtı verdi" diye yazdı.
Tolga Şardan'ın Milliyet gazetesinin bugünkü (16 Ocak 2017) nüshasında yayımlanan 'Dink şüphelisi Dinç’e yeni soruşturma' başlıklı yazısı şöyle:
15 Temmuz süreciyle birlikte arka arkaya FETÖ merkezli soruşturmalar başlatılan emniyet teşkilatında, çok önemli bir soruşturma yürütülüyor.
Sessiz ve derinden yürütülen soruşturmanın merkezi Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Dairesi Başkanlığı.
15 Temmuz’dan önce dönemin İstihbarat Daire Başkanı Engin Dinç’in, birlikte çalıştığı yardımcısı R.K. ile arasında başlayan tartışmanın kavgaya dönüşmesi, Emniyet Genel Müdürlüğü’nce soruşturulmaya başlandı.
Emniyet Genel Müdürü Selami Altınok’un talimatıyla başlatılan ön inceleme sırasında verilen ifadeler ve müfettişlerin yaptığı tespitler, iki yönetici arasındaki basit bir sorunu birden bire ‘darbe merkezli soruşturma’ haline getirdi.
Biraz geriye gidelim. 17-25 Aralık süreci öncesinde Mayıs 2013’te Ömer Altıparmak’ın yerine Emniyet İstihbaratı’nın başına geçen Dinç, hem dairedeki hem de taşra kadrolarındaki FETÖ ile bağlantılı polisleri tasfiye etmeye başladı.
Bu tasfiye sırasında, ‘Okuyucular’ ve ‘Yazıcılar’ başta olmak üzere bazı dini gruplarla bağlantılı olan polisler, FETÖ’den boşalan yerlerde görev almaya başladı. Herhangi bir grup veya cemaatle bağlantısı olmayıp emniyet istihbaratında görev alan polisler de vardı elbet. Ama sayıları azdı.
Ancak, aradan geçen sürede, adeta Birleşmiş Milletler’e dönen Dinç’in yönetimindeki İstihbarat Dairesi’nde ‘güç’ dengeleri bozuldu. Güçlü olan gruplar, ‘devlet için çalışmak’ yerine birbirlerine üstünlük kurma çabasına girdi. Grupların derdinin, daire yönetimini ele geçirmek olduğu zamanla anlaşıldı.
Gelinen bu durum, daire yönetiminde kaos oluşturdu. Dinç, güç dengelerinin faaliyetleri nedeniyle emniyet istihbaratını kontrol etmekte zorlanmaya başladı. 15 Temmuz’dan bir süre önce Dinç, Kocaeli’nde yaşanan teşkilat içi bir olay nedeniyle yardımcılarını toplayıp değerlendirme yaptı. Bu toplantı sırasında Dinç, yardımcısı R.K. ile tartışmaya başladı. Tartışma, birden alevlendi ve tarafların birbirlerine hakaret ettiği kavgaya dönüştü.
Yaşananlar, Emniyet Genel Müdürlüğü yönetimine ulaşınca, olayın araştırılması amacıyla 15 Temmuz’dan sonra müfettişler görevlendirildi.
Dinç ve yardımcısı arasında yaşanan kavganın, Emniyet İstihbarat Dairesi’ndeki yönetim sorunundan kaynaklandığı ifade edilmesine karşın müfettişlerin çalışmalarında yeni delil ve bilgilere ulaşılması, kavganın asıl nedeninin ‘basit olmadığını’ ortaya koydu.
İşin rengi değişti. Yönetimdeki anlaşmazlık konusu, ‘darbe girişimine destek verme’ boyutuna ulaştı.
Müfettişlere ifade veren dönemin İstihbarat Dairesi Başkanı Engin Dinç’in yardımcısı R.K., Dinç hakkında önemli iddialarda bulundu.
Kavganın ardından Dinç tarafından görevden el çektirilen R.K. ifadesinde iki önemli iddiayı ortaya attı.
Daha sonra İstihbarat Dairesi’nden tayini çıkartılan R.K., ilk iddiasında, Dinç’in, 15 Temmuz darbesini organize eden grupta yeraldığı iddiasıyla tutuklanan Genelkurmay Başkanlığı eski Personel Başkanı Korgeneral İlhan Talu hakkında ‘Güvenilir adam’ tanımlamasını yaptığını söyledi.
R.K., buna karşılık dönemin Emniyet Genel Müdürü Celalettin Lekesiz’in bir toplantıda, “Dinç’in, Talu hakkında kendisine ‘güvenilmez’ diye konuştuğunu” aktardığını da vurguladı.
Toplantı sonrasında Dinç’le Talu hakkındaki değerlendirmeleri nedeniyle tartışma yaşadığını iddia etti.
Müfettişlere verdiği ifadesinde R.K., 15 Temmuz’dan hemen önce İstihbarat Dairesi’nde görev alan ve bakan onayı ile dairede çalışma yapmaya gelen Jandarma Genel Komutanlığı’nda görevli 15 jandarma personeli hakkında iddialarda bulundu.
R.K., daha sonra aralarında FETÖ’cü bulunan söz konusu jandarma personelinin çalışma yapması için mahkemenin olumsuz karar vermesine karşın Dinç’in girişimleri sonucunda bakan onayı ile daireye gelip çalışmaya başladıklarını öne sürdü.
Bu iddiaların ortaya atılmasının ardından incelemeye devam eden müfettişler, iddialara destek sağlayan bazı delil ve bulgulara ulaştı. Sonrasında ise daha önemli bir gelişme yaşandı. Müfettişler, hazırladıkları ön raporla, yaklaşık 3 ay önce Eskişehir Emniyet Müdürü olarak atanan dönemin Emniyet İstihbarat Dairesi Başkanı Engin Dinç hakkında ‘soruşturma izni’ istedi. Genel müdürlük bu onaya uygun yanıtı verdi.
Onay doğrultusunda, Dinç hakkında soruşturma açıldı, ve müfettişler Dinç’in ‘şüpheli’ olarak ifadesine başvuracak.
Dinç, Agos gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink’in öldürülmesiyle ilgili davada da yargılanıyor.
Dink davası bitmeden şimdi ikinci soruşturma açıldı Dinç hakkında.
Tabii, Dinç’in, Emniyet İstihbarat Dairesi Başkanı olarak bir dönemin ‘kara kutusu’ olduğunu unutmamak gerekir.