Dinleme skandalı büyüdükçe büyüyor: ABD, Papa'yı da dinledi iddiası
ABD Ulusal Güvenlik Kurumu’nun (NSA), dünyanın en gizli ve güvenlikli zirvesi olarak bilinen Papa seçimi sırasında Vatikan’ı dinlediği öne sürüldü.
İtalya’da yayımlanan Panorama dergisinin haberine göre ABD uzun zamandır Vatikan yetkililerine yönelik dinleme operasyonlarını sürdürüyordu.
Geçen yıl mart ayında yapılan Papa seçimi sırasında da, seçime katılan kardinallerin konakladığı Domus Sanctea Marthae konukevine gelen ve buradan yapılan çağrılar dinlendi.
Panorama dergisi, “ABD’nin kulaklarının 12 Mart 2013’teki papa seçimine kadar din adamlarının konuşmalarını dinlediğinden korkuluyor. Müstakbel Papa’nın görüşmelerinin de dinlenmiş olduğuna dair şüpheler var” diye yazdı.
Derginin haberine göre, marttaki seçimde Papalık unvanını alan Kardinal Jorge Mario Bergoglio da zaten 2005’ten bu yana ABD istihbarat servisleri tarafından takip ediliyordu.
NSA’in, papa seçiminin yanı sıra, Vatikan bankası IOR’un başkan seçimlerine de “özel ilgi” göstererek bu seçimlerde etkili olan yetkilileri de dinlediği iddia edildi.
Vatikan: Endişeli değiliz
ABD'nin Vatikan'da “kulak kabarttığı” görüşmeleri "liderlik niyetleri, finans sistemine tehditler, dış politika objektifleri ve insan hakları" kategorilerine ayırdığı belirtildi.
Haber dün İtalya ve Vatikan çevrelerinde yankı yaratırken Vatikan sözcüsü Peder Federico Lombardi ise Panorama'nın iddiasının doğru olup olmadığını bilmediklerini ancak bu konuda "endişelerinin olmadığını" söyledi.
NSA'in dinleme operasyonları, eski ABD’li istihbaratçı Edward Snowden'ın sızdırdığı belgelerle ortaya çıkmıştı. Söz konusu belgelerde, ABD’nin 35 dünya liderini ve BM diplomatlarını dinlediği iddia ediliyor.
İtalyan Corriere della Sera ve La Stampa gazeteleri de dünkü haberlerinde, Rusya’nın benzer bir casusluk girişiminde bulunduğunu iddia etmişti. Gazetelerin haberinde, Rusya’da yapılan G20 zirvesinde ev sahibi lider Vladimir Putin’in konuk liderlere, içinde casusluk programı olan hafıza kartları hediye ettiği öne sürülmüştü. Rusya ise, bu iddiaları dikkatleri ABD’nin casusluk faaliyetlerinden uzaklaştırma taktiği olarak yorumlamıştı.
(BBC Türkçe)