"Dış güçler mi engelledi bu yatırımlarımızı?"

"Dış güçler mi engelledi bu yatırımlarımızı?"

Karar gazetesi yazarı İbrahim Kahveci, önceki gün açıklanan ‘Proje Bazlı Teşvikler’e ilişkin olarak "Borsada karşılık görmedi. İnsan sormadan edemiyor: Bu projelerin kaçı gerçekleşecek? Ya da kaçı gerçekçi? Hatırlarsanız, Ceyhan’da rafineri yatırımı da teşvik almıştı (2007). Ne oldu Ceyhan rafinerisi işi?" diye sordu. Kahveci, "Bakınız, bu projeler 5-8 yıl arası yatırım dönemi gerektiriyor. O yatırım döneminin sermaye-kredi ihtiyacı nasıl karşılanacak? Bankalarda öyle bir para olacak mı? Ama hepsinden önemlisi şu: Cari açığı azaltıcı bu yatırımlara kaç yıldır ihtiyacımız vardı... 15 yıldır neyi ve kimi bekledik? Dış güçler mi engelledi bu yatırımlarımızı? Dış güçler mi bize “Cari açık verin ve bizden sürekli borç alın” dedi.

Kahveci'nin "İş ciddi" başlığıyla yayımlanan (11 Nisan 2017) yazısı şöyle: 

Daha bir ay önce Moody’s “Yabancı sermaye bağımlılığını azaltın” uyarısında bulundu. Her yıl 40-50 milyar dolar yabancı sermaye bağımlılığı ile yaşayan bir ekonomik model nereye kadar gidebilir. Yabancı parası ile daha ne kadar tüketebiliriz?

‘Proje Bazlı Teşvikler’ önceki gün açıklandı. Ama borsada karşılık görmedi.

İnsan sormadan edemiyor: Bu projelerin kaçı gerçekleşecek? Ya da kaçı gerçekçi? Hatırlarsanız, Ceyhan’da rafineri yatırımı da teşvik almıştı (2007). Ne oldu Ceyhan rafinerisi işi?

Bakınız, bu projeler 5-8 yıl arası yatırım dönemi gerektiriyor. O yatırım döneminin sermaye-kredi ihtiyacı nasıl karşılanacak? Bankalarda öyle bir para olacak mı?

Ama hepsinden önemlisi şu: Cari açığı azaltıcı bu yatırımlara kaç yıldır ihtiyacımız vardı... 15 yıldır neyi ve kimi bekledik? Dış güçler mi engelledi bu yatırımlarımızı? Dış güçler mi bize “Cari açık verin ve bizden sürekli borç alın” dedi.

Ya, şu faiz meselesi?

Düşük faizle verimsiz onlarca şirketi boşu boşuna ayakta mı tuttuk? Faiz düşünce yatırım patlaması mı yaşadık? İyi analiz edin...Lütfen gelişmelere iyi bakın.

Gelen parayı inşaata gömün;

Gelen parayı tüketime aktarın;

Gelen parayı ulufe olarak dağıtın diye yabancılar mı dedi bize?

O zaman Moody’s bizi uyardığında niye kızıyoruz?

Son dönemde sıkça yazıyorum. Bozulan bir tek biziz.. Emsal ülkeler bizden çok daha iyi. Dünkü yazımdaki grafiklere bakın. Emsal ülkelere göre 1 dolar şu sıralar 2,5 TL civarında ediyor. Eğer bugün 4,10’un üzerindeysek, bu olumsuz fark Türkiye’ye özel.

Son iki gün yanımıza bir de Rusya geldi. Veya bizi bir de Rusya ile içi içe geçmemiz vurdu. Ruble iki günde yüzde 10 değer kaybetti. TL ise 4,05’den 4,13’e çıktı. Ne Brezilya Reali, ne Güney Afrika Randı, ne Meksika Pesosu oynamıyor. Demek ki, değer kaybeden sadece TL.

3,5 KAT BÜYÜME HİKAYESİ

Yıl 2002:

O günkü hesapla GSYH : 277 milyar 574 milyon TL ediyor (6 sıfır atılmış halde)

Yıl 2002:

2008 yılında hesaplama yöntemi değiştiğinde GSYH (2002) : 350 milyar 476 milyon TL’ye çıktı.

Yıl 2002:

2016 yılında hesaplama yöntemi değiştiğinde GSYH (2002): 359 milyar 359 milyon TL’ye çıktı.

Hesaplama yöntemleri değiştiğinde her nedense eski yılların GSYH değişimi daha az, son yılların değişimi daha yüksek oluveriyor. Mesela 2008 revizyonu öncesi 2006 yılı GSYH verilerine bakalım:

Eski hesaba göre : 576 milyar 322 milyon TL

Yeni hesaba göre ise : 758 milyar 391 milyon TL

Bir hesap yöntemi değişimi ile GSYH 182 milyar TL kağıt üzerinde artıyor. Veya bir hesap değişimi ile GSYH’mız masa başında %31,6 büyüyebiliyor.

Bakın yine aynı 2006 yılı 2016 revizyonunda ekonomik büyüklüğü nereye çıkıyor: 789 milyar 228 milyon TL’ye...

Dikkat ederseniz aynı yıllara ait 3 adet GSYH verimiz var. Şimdi hangi büyümeyi temel kabul edeceğiz? Masa başında hesap değişimleri ile gelenleri mi?

Gelelim 2015 yılına.

Hesap değişimi öncesi GSYH’mız 1 trilyon 953 milyar TL (720 milyar dolar)

Sonra hesap yöntemi değişiyor. Ve bir de bakıyoruz 2015 yılı GSYH’mız olmuş 2 trilyon 338 milyar TL. (861 milyar dolar)

2006 yılında hesap değişimi ile cari fiyatlarla %31,6 artan GSYH’mız 2015 yılında bir hesap değişimi ile yine masa başında %19,7 artıyor.

Ve böylece ekonomimiz 2002 yılına göre 3,5 kat artmış oluyor.

İşin hikayesi kısaca bu şekilde.

AÇIKLAMA: Son milli gelir hesabına göre 4 kişilik bir ailenin aylık geliri 15 bin lira olmalı. Acaba ortalama kaç ailenin aylık geliri 15 b,in lira? Yukarıda bahsettiğim hesabın sağlamasını bu şekilde yapabilirsiniz.